Şafii mezhebine göre, abdestte suyun deri üzerinden akması yeterli midir, ovalamak gerekir mi?

Tarih: 19.07.2006 - 16:20 | Güncelleme:

Soru Detayı

Ben Şafii mezhebindenim. Abdest alırken derimin (tenimin) ıslanması şart mı? Derimin üzerinden suyun akması yeterli mi? Bazen ellerim fazla sabun kullanmaktan veya havalardan kuruyor. Abdest alırken elimi ovalayarak ıslatmaya çalışıyorum. Ovalama gerekir mi, yoksa elimin üzerinden suyun akması yeterli mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Şafii mezhebinde abdestte elleri ovalamak sünnettir. Ovalamadığınızda sünneti terketmiş olursunuz. Sadece suyun akmasıyla da abdest gerçekleşmiş olur.

Fakihler gusulde tertibin vacib olmadığı üzerinde ittifak etmişlerdir. O bakımdan bedenin üst veya alt kısımlarından başlamak geçerlidir.

Sadece Malikiler bir bez parçası ile dahi olsa vücudun ovalanmasını vacib kabul etmiştir. Diğer mezheplerde ovalamak vacip değildir; sadece suyun akması yeterlidir.

Maliki mezhebinde ovalamaktan kasıt el veya ayağın vücudun üzerinden geçirilmesidir. Bu bakımdan ayakların birbirine sürtülmesi yeterli olduğu gibi, elin dış tarafıyla kol veya pazu ile ovmak da yeterlidir. Hatta güç yetirilmesi halinde tercih edilen görüşe göre, el ile tutulan bir bez parçası ile ovulması da yeterlidir. Bezin iki ucunu elleriyle tutar, orta kısmı ile vücudunu ovar veya bunu aynı şekilde bir cisimle de yapabilir. Ovalama, su dökülüp vücuttan ayrıldıktan sonrada olsa, su kurumamışsa kifayet eder. Şayet ovalamaya imkân kalmazsa bu vacib düşer. Diğer farzlarda olduğu gibi, vücudun tamamına suyun ulaştırılması yeterli olur. Çünkü şanı yüce olan Allah hiçbir nefse takatinden fazlasını yüklemez.

Müvalat (peşpeşelik) abdestte olduğu gibi gusüldede farzdır. (Azalarını) kasten ayrı ayrı yıkayacak olursa ve aradaki sure uzarsa guslü batıl olur. Değilse yani aradaki süre uzamazsa niyet ederek guslünü tamamlar.

Ovalamayı ve müvalatı Malikilerin dışında vacib gören olmamıştır. Çünkü ayet-i kerime “iyice temizleniniz” diye emretmektedir ve hadisi şeriflerde bunları vacib kılmayı gerektirecek bir ifade yer almamaktadır. (Prof. Dr. Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi)

Şafi Mezhebine göre abdestin sünnetleri on tanedir:

1. Abdeste 'Besmele' ile başlamak.
2. (Ağzı açık olan h
erhangi bir kaptan eliyle su alacaksa) kaba batır­madan önce ellerini yıkamak.
3. (Ağza su vererek) Mazmaza yapmak.
4. (Buruna su vererek) İstinşak yapmak.
5. Başın tamamını meshetmek.
6. Yeni su ile kulakların dışını ve içini mesh etmek.
7. Gür ve sık olan sakalını oğuşturmak. (1)
8. El ve ayak parmaklarının arasını ovalamak.
9. Sağ uzuvları sol uzuvlardan önce yıkamak.
10. Her uzvu üçer defa yıkamak ve uzuvları ardarda yıkamak ( ara ver­meden yıkamak).

Besmele, abdeste başlarken 'Bismillahi' veya 'Bismillahirrahmanirrahim' demektir.

- Abdeste 'Besmele' ile başlamak için delil.

Peygamberimiz (asm)şöyle buyurmuştur: "... Besmele çekerek abdest alınız."(2)

- Abdeste başlamadan önce elleri bileklere kadar yıkamak için Pey­gamberimiz (asm)'in hadisi:

Abdullah bin Zeyd (r.a.)'dan: Hz. Peygamber (asm)'in nasıl abdest aldığı sorulunca bir kab isledi ve Peygamberimiz (asm)'in abdestini gös­termek üzere, önce ellerini kaba batırmadan önce o kabtan ellerine su dö­kerek üç defa ellerini yıkadı. (3)

- Ağza ve buruna su vererek oraları temizlemenin delili için Abdullah İbni Zeyd İbni Asım rivayet şöyle rivayet eder:

"Peygamberimiz (asm) abdest alırken, su kabından önce iki eline su döktü, ellerini üç defa yıkadı, sonra elini kaba soktu onunla su alıp ağzını yıkadı. Daha sonra tek avucu ile burnunu su çekip yıkadı. Bunu da üç de­fa yıkadı. "(4)

-Başın tamamını meshetmek ise şu hadis-i şerif ile sünnettir. Abdullah bin Zeyd (r.a.) Peygamberimiz (asm)'in abdestini tarif ederken başını el­leriyle mesheder. Ellerini ön ve arkaya götürür. Şöyle ki başın ön tarafın­dan başlayarak ellerini enseye kadar götürür, sonra ellerini geri döndürüp başladığı yere kadar getirdi.(5)

- Kulakları meshederken yeni su kullanmanın sünnet oluşu da şu hadisi şerif ie sabittir:

Abdullah bin Zeyd: "Peygamber (asm)'i abdest alırken gördüm. Ba­şının meshine aldığı sudan başka, kulaklarının meshi için de su aldı." de­miştir. (6)

- Gür ve sık olan sakalı ovuşturmak:

Hz. Enes diyor ki: Peygamber (asm) abdest alırken bir avuç su alır, o suyu çenesinin altına vererek sakallarının arasına akıtır ve: "İşte Rabbim bana böyle emretti."(7) derdi.

- El ve ayak parmaklarının arasını ovalamak için, Lakit bin Sabira (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre, "Ya Rasulallah bana abdestten haber ver." demiş. Bunun üzerine Rasulullah (asm) şöyle buyurdu:

"Âbdesti tam yap, parmak aralarını arala ve oruçlu değilsen genzine kadar su çekerek burnunu yıka."(8)

- Sağ uzuvları sol uzuvlardan önce yıkamak için İbni Abbas'tan rivayet edilen şu hadis-i şerif delildir:

"İbni Abbas abdest almaya başladı... Sonra pazusuna kadar sağ kolunu sonra aynı şekilde sol kolunu yıkadı, sonra başını mesnetti., sonra topuk­ları dahil sağ ayağını, sonra aynı şekilde sol ayağını yıkadı ve 'Ben Pey­gamber'in böyle abdest aldığını gördüm.' dedi."(9)

- Her uzvu üçer kere yıkamak için Hz. Osman (r.a.)'ın rivayeti: Hz. Osman (r.a.), "Size Peygamberin nasıl abdest aldığını göstereyim mi?" dedikten sonra yıkanacak uzuvların tümünü üçer kere yıkadı ve meshedilecek yerleri de üçer defa meshetti." dedi.(10)

Abdestin sünnetlerine ayrıca şunlar da ilave edilir:

1. Misvak kullanmak:

Misvak şer'an dişleri temizlemek için, ağaç gibi şeylerden yapılan te­mizlik aletidir. Suudi Arabistan'daki 'Erak' isimli ağaçtan olması şart de­ğil ise de, faydalı maddeleri ihtiva ettiği ve Resulullah (asm)'in özellikle onu kullandığı için, onu kullanmak daha efdaldir.

Binaenaleyh, günümüzde kullanılan diş fırçası da aynı niyetle kullanıl­dığı takdirde sünnet-i seniyye yerine gelmiş olur. Misvakı ağıza koy­madan önce yıkamak sünnet olduğu gibi, onu her zaman ve her mekanda kullanmak sünnettir. Yalnız oruç tutan birisi için zevalden sonra onu kul­lanması mekruhtur. Bir kimse abdest almak, namaz kılmak ve Kur'an-ı Kerim okumak ister veya uykudan kalkar yahut ağzının kokusu değişirse, onun için misvak kullanmak sünnet-i müekkededir.

Bu konuda Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmaktadır:

"Ümmetime sıkıntı verme korkusu olmasaydı, her namaz için onlara misvak kullanmalaranı emrederdim."(11)

2. Abdest aldıktan sonra elleri silkelememek.(12)
3. Abdest alınırken başkasından yardım istememek.(13)
4. Abdesten sonra kurulanmamak.

Bu konuda Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

"Abdest suyu sizin günahlarınızı siler, bu nedenle abdest suyunun ku­rumasını kendi haline bırakınız."

5. Kıbleye karşı dönüp abdest almak. Çünkü kıble şerefli bir yöndür.
6. Abdest alınırken konuşmamak.
7. Abdest alınırken suyu yüze veya diğer uzuvlara çarptırmadan uygun bir şekilde yıkamak da sünnettir.
8. Suyu kullanırken iktisatlı olup israf etmemek. Hz. Enes şöyle riva­yet eder: "Peygamberimiz (asm) bir müd miktarı su ile abdest alırdı." (14)

Hz. Ömer şöyle rivayet eder:

"Peygamber (asm) Sa'd'ın abdest alır­ken yanında geçti, O'na:
"Ya Sayd bu ne israftır." diyence, Sa'd cevaben, "Suda israf var mı ya Rasulallah?" dedi.
Bunun üzerine Allah Resulü (asm):
"Evet, akan bir nehrin kenarında olsa dahi."(15) buyurdu.

9. Abdest alırken uzuvların farz olan yerinden daha fazlasını yıkamak. Bu konuda Peygamberimiz (asm) buyuruyor:

"Ümmetim kıyamet günü alınları ve abdest yerleri parlak bir halde gelirler, içinizden kim yüzünün nurunu arttırmak istiyorsa onu fazlasıyla yapsın."(16)

10. Abdest aldıktan sonra kıbleye dönerek şu duayı okumak sünnet­tir:

"Eşhedü en la ilahe illalahu vahdehu la şerike lehu ve eşhedu erine Muhammeden abduhu ve resuluhu. Allahummecâlni minet- tevvabine vacâlni minelmutettahhirine. Sübhanekellahumme ve bihamdike. Eşhedü en la ilahe illa ente esteğfiruke ve etubu ileyk."

Anlamı:

"Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur. O tektir, ortağı ve ben­zeri yoktur. Allahım beni tevbe eden ve temiz olan kullarından eyle. Allahım, seni bütün noksanlıklardan tenzih ederim ve sana hamd ederim. Sen­den başka ilah olmadığına şehadet eder ve sana sığınırım."(17)

11. Abdestten sonra iki rekat namaz kılmak.

Ebu Hureyre (r a.)'ın rivayet ettiği hadise göre Resulullah (asm) Bilal (r.a.)'a şöyle dedi:

"Ya Bilal, İslamiyet'te yapmış olduğun en iyi ameli ba­na söyle, Çünkü cennette önümde yürürken ayakkabılarının sesini işit­tim."(18)

buyurunca . Bilal şöyle cevap verdi:

"Gece ve gündüz herhangi bir saatte abdest aldığım zaman, mutlaka o abdestle bana farz olmayan bir namaz kılarım."(19)

Dipnotlar:

(1) Eğer sakal seyrek ise dibine kadar suyun yetiştirilmesi farzdır.
(2) Nesai, 1/61.
(3) Buhari, 2183, Müslim, 235.
(4) Müslim, 235.
(5) Buhari, 2183, Müslim 235.
(6) El Hakim, 1/151.
(7) Ebu Davud, 145.
(8) Ehu Davud, 142, Tirmizi, 788.
(9) Buhari, 140.
(10) Müslim, 230.
(11) Buhari 847, Müslim 252.
(12) Muğnil Muhtac, 1/61.
(13) Muğnil Muhtac, 1/61.
(14) Buhari, 198.
(15) Ibni Mace ve İmam Ahmed.
(16) Buhari 136, Müslim, 246/35.
(17) Müslim, 234, Tirmizi, 55.
(18) Buhari ve Müslim.
(19) Kadı Ebu Şuca’, Ğayet’ül-İhtisar ve Şerhi, Ravza Yayınları: 92-95.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun