Zeyd müşriklerin putlar adına kestiğini yemekten kaçınırken, ismet sıfatlı Rasulullah neden kaçınmazdı?

Tarih: 04.10.2015 - 01:06 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hz. Muhammed, Peygamberlikten önce de haramlardan korunmuş, putlar adına kesilen etten yememiş ise, bu sahih hadisin izahatı nasıldır?
- Ey kardeşim oğlu! Ben, putlar adına kesilen hayvanların etinden yemem rivayeti sahih midir?
- Rasulullahi Peygamberlikten önce putlar adına kesilen hayvanın etinden yemiş midir?
- Abdullah b. Ömer ve bazı diğer ravilerden şöyle nakledilmektedir:
"Allah Resulü, henüz kendisine vahiy gelmediği (Peygamber olmadığı) sıralarda, bir gün Beldeh dağının eteklerinde, Zeyd İbn-i Amr İbn-i Nüfeyl ile karşılaştı. Orada bir sofra açarak onu, içinde et de bulunan yemeğe davet etti. Zeyd o eti yemekten çekinip Rasulullah'a şöyle dedi: "Ben sizin putlarınıza kestiğiniz etlerden yemem. Ben ancak Allah'ın ismi anılarak kesilen etlerden yerim." (Buhari, Kitabu’z Zebaih ve’ş Sayd-av, Bab 16, Hadis no: 24)
- Putlar adına kesilen necis etleri yemek cahiliyye adetlerinden değil midir?
- Hanif olan Zeyd neden müşriklerin putlar adına kestiğini yemekten kaçınırken, İsmet sıfatlı Rasulullah (asm) kaçınmazdı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Buhari bu konuyu başka yerde de zikretmiştir. (Buhari, Menakıbu’l-Ansar, 24)

İbn Hacer buradaki hadisi daha geniş olarak açıklamıştır. Değişik yorumların yer aldığı bu açıklamaları birkaç maddede özetlemek mümkündür:

a) Hz. Peygamber (asm) peygamberlikten önce müşriklerin âdetlerinden sakınırdı. Ancak putlar için kesilen hayvanların haram olduğunu bilmiyordu. Zeyd b. Amr’ın bu tavrından sonra o da artık putlar için kesilen etleri yemiyordu.

b) Putlar için kesilen etlerin yenmemesi konusu bir nehiy/yasaklamadır. Bi’setten/peygamberlikten önce böyle bir yasaklama olmadığı için Hz. Peygamber (asm) bu etten yemiş olabilir.

c) Hadiste kullanılan “ensab” putlar anlamında olduğu gibi, normal kesilen hayvanların “büyük kesim taşı” için de kullanılır. Hz. Peygamber (asm)'in etini yediği hayvan putlar için değil, böyle “büyük kesim taşı” üzerinde boğazlanmıştı. Zeyd ise, bu tavrıyla konuya daha da dikkat çekmek istemiştir.

d) Bazı rivayetlere göre, bu eti önce Kureyşliler Hz. Peygamber (asm)'e takdim etmişler, o da Zeyd b. Amr’ı “buyur” etmiştir. Kendisi de bu etten yememiştir. Nitekim hadiste Peygamber Efendimiz (asm)'in bu etten yediğine dair bir ifade yoktur.

e) Aslında bir şeyin haram veya helal olması için, hakkında dinin bir hükmü olması gerekir. İslam’dan önce -daha hakkında bir hüküm gelmeden- böyle bir konuya haram denilemez. Nitekim, Bi’setten sonra da “putlar için kesilen etleri yasaklayan” ayet inmeden Müslümanların bu eti yemekten vazgeçtiklerine dair bir bilgi yoktur.

İşte Hz. Peygamber (asm)'in durumu da bundan farksızdır. Yani şayet etten yemişse, bu onun için haram değildi. Çünkü şeriatın hükmü gelmemişti. (bk. İbn Hacer, Fethu’l-Bari, 7/143-144)

- Bununla beraber, “ismet” sıfatını, bir  peygamberlik vasfı olarak algılamanın daha isabetli olacağını düşünüyoruz. Hz. Musa’nın adam öldürmesi hadisesinde Kur’an’da “onun bağışlandığı”na dair ifadenin kullanılması, bu olayın “ismetle” bağdaşmadığını gösterir. Bu da İsmetin bir peygamberlik vasfı olduğuna, peygamberlikle birlikte mütalaa edileceğine delalet edebilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun