Yeteri kadar param olmasına rağmen hacca gitmedim, çünkü Araplara para yedirmek istemiyorum; diyen birisine nasıl cevap vermeliyiz?

Tarih: 26.08.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu düşüncede olanlara, öncelikle imanı telkin etmek gerekir. "Araplara düşmanlık" başlı başına dine karşı duyulan bir alerjiden kaynaklanmış olabilir. Bu gibi adamlar ya gerçekten dine böyle bir alerji taşıyor veya kendilerini güya çok vatansever göstererek paralarını başkalarına vermemek için direttiklerini lanse etmeye çalışıyorlar. Böyle düşünenlere şu soruları sormakta fayda vardır?

a. Gücü yeten kimselerin hac yapması Allah’ın emridir. Allah’ın emri olduğu halde Araplara para yedirmemek için bu emri çiğneyecek misin?

b. Eğer Arap aleminde sana milyarları, trilyonları kazandıracak bir iş teklif edilse “Ben Araplara iş yapmam” deyip bu menfaatini geri çevirir misin? Şu anda yüzlerce Türk’ün Arap aleminde iş yapması, bu soruya cevap niteliğindedir ve aklın gereği de budur. Şimdi, Allah -Arapların bulunduğu bölgeye giderek- hac görevini yapmana cennet gibi bir ebedî saadet yurdunu vereceğini söz verdiği halde, sırf Araplara para vermemek bahanesiyle cenneti elinin tersiyle itmenin makul bir davranış olduğunu söyleyebilir misiniz?

c. İman ettiğin Hz. Muhammed (a.s.m) Arap soyundandır. Sırf Arap oldukları için onlara karşı alerji duymak veya onlara bir katkım olmasın diye hac gibi en önemli bir görevi bile terk etmeye kadar işi vardırmak, Muhammed-i Arabî (asm)’e iman etmekle nasıl bağdaştırılır? Yarın mahşer gününde nasıl ondan şefaat bekleyebilirsiniz?

d. Günlük hayatımızda, ticaretlerimizde -dost düşman ayırımı yapmadan- işimize gelen ürünleri aldığımız, işimize gelenlere para verdiğimiz, işimize gelenlerle ortaklık yaptığımız halde, sıra Müslüman Arap kardeşlerimize gelince mi “TÜRKLÜĞÜMÜZ ve VATANSEVERLİĞİMİZ" tutar? Bu bir çelişki değil midir?

e. Müslümanlığımızı Araplara borçlu olduğumuz güneş gibi açık bir gerçektir. Başta Hz. Muhammed (a.s.m), Kur’an ve sahabeler olmak üzere bütün dinî kaynaklarımız Arapçadır. Yalnız bu açıdan bile olsa Müslüman Arapları canımız kadar sevmek imanımızın bir gereği olduğu halde, “onlara bir zırnık vermeme” düşüncesiyle kendi dini görevlerini bile yapmamak hangi akla, hangi vicdana sığar?

f. Muhammed-i Arabî (a.s.m) ile olan irtibat ve bağlılıktan başka, hiçbir soy-sopçuluğun, hiçbir yurtseverliğin beş para fayda vermeyeceği kabirde ve mahşerde, başımıza gelecekleri düşünemeyecek kadar aklımız yok diyemeyiz. “Araplara zırnık vermemeyi” düşünen kimsenin kabir ve mahşerdeki durumunu düşünmemesi mümkün değildir?

Cennetin tek anahtarı olan Hz. Muhammed (a.s.m)’in getirdiği dine imanı ve onunla amel etmeyi ihmal edenin, bazı bahanelerle, nefis ve şeytanın telkinleriyle görevini yerine getirmeyen kimsenin bunun karşılığını iyi düşünmesi gerekir. Kur’an’da “cehennemden kurtulmak için elinden gelse kişi çoluk-çocuğu dahil bütün akrabalarını, sevdiklerini ve bütün dünyayı fidye vereceğini” anlatıyor. Araplara para yedirmemek için cehennemi tercih eden kimsenin akıllıca davrandığı söylenebilir mi?

Allah “Türkler kardeştir” demiyor, “müminler kardeştir” diyor. Allah’ın öngördüğü İslam kardeşliğini bırakıp, şeytanın kurduğu “Irk kardeşliğini” esas alan kimseyi, yarın mahşerde Allah’ın elinden kim kurtaracak? Bunu çok iyi düşünmek  ve ona göre bir hayat çizgisini takip etmek gerekir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun