Yeni Platoncu anlayış, kötülük problemini çözebilir mi?

Tarih: 16.02.2025 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bu görüşün yanlışlığını ispatlayacak olan ayetler veya hadisler varsa yazabilir misiniz?
- Yeni Platoncu anlayışa göre Tanrı, kötülüğü benimsememiş olmakla beraber mutlak iyi de değildir. Mutlak iyi olmadığı için de kötülüğe izin vermesi akla uygundur. Farklı şekilde açıklayayım:
“İnsanların kötülük yapmaması için onlara elçiler yollayacak kadar iyi olan Tanrı, neden kötülüğü hiç yaratmayacak kadar iyi değildir? Çünkü o, mutlak iyi değildir.”

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Yeni Platoncu anlayışta Tanrı'nın mutlak iyi olmadığını kim söylüyor? Tek, her şeyin başı ve kaynağıdır. Bir kendi başına iyidir. Kötülük ve şer Bir'den uzaklaşıldığı oranda artar. Bu hem ontolojik hem de epistemolojik bir ilkedir.

Allah’ın -haşa- tam iyi olmadığını seslendiren bir anlayış -kimden gelirse gelsin- tamamen yanlıştır. Zira bu anlayış, yaratanda olan sıfatlarla yaratıklarda olan kabiliyetler karıştırılmıştır.

Evet, Allah’ın isim ve sıfatları, tecelli ettikleri ekranlarda farklı farklı yansımalarının olmasını gerektirir. Yoksa, “Sen ağa ben ağa, ya ineği kim sağa.” şeklindeki anonim fakat doğru bir düsturda anlatıldığı üzere, her varlık insan veya at veya fare veya inek olsaydı diğer varlıklarda görülen harika maharetler nasıl görünürdü?

Bunun gibi, insanların da farklı farklı yönlerinin, farklı kimliklerinin ortaya konulması, tabi oldukları imtihanın bir gereğidir. İmtihan demek, sorulara doğru cevap verenlerin yanında yanlış cevap verenlerin de bulunması şarttır.

Bilindiği üzere, imtihanı düzenleyen ilgililerin çabaları kendi karakterlerini, kendi bilgilerini değil, imtihana girenlerin durumunu tespit etmektir.

Bunun gibi, Allah’ın düzenlediği İslam ve insanlık imtihanı da olumlu ve olumsuz neticeleri doğuracak iyilik ve kötülüktür. Beşeri imtihanlarda soruların cevaplarını değerlendiren insan yetkilileri olduğu gibi, İslam ve insanlık imtihanını değerlendiren de imtihanı açan Allah’tır.

Bir öğretmenin ilkokulda verdiği matematik dersinin, üniversitede daha farklı işlemesi, muallimin kendi karakterini ortaya çıkarmaya yönelik değildir. Bilakis öğrencilerin kültür, anlayış ve görgü seviyelerine göre söz konusudur.

Hepimiz az-çok iyilik unsurlarını anlayabiliriz. Buna göre, meallerini vereceğimiz ayetlerde bu sorunun cevabını bulmak mümkündür:

“Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytana ayak uydurursa bilsin ki, o edepsizliği ve kötülüğü emreder. Allah’ın lütfu ve rahmeti sizinle olmasaydı içinizden hiçbir kimse günahtan asla arınamazdı, fakat Allah dilediğini arındırır; Allah her şeyi işitmekte ve bilmektedir.” (Nur, 24/21)

“Allah merhametlilerin en merhametlisidir.” (Araf, 7/101; Yusuf,12/64-93)

“Allah celal ve ikram sahibidir.” (Rahman, 55/78)

“Allah’ın iki eli de açıktır, dilediği şekilde infak eder.” (Maide, 5/64)

(Ey İnsanlar!) Allah sizin için kolaylık irade eder ve sizin için asla zorluk istemez.” (Bakara, 2/185)

“Güzel isimler / el-Esmau’l-hüsna- Allah’a aittir.” (Araf, 7/180; İsra, 17/44).

Burada car-mecrurun yani “lillahi” kelimesinin önce geçmesi, hasrı ifade eder. Yani, güzel isimler (kusurdan münezzeh isimler) yalnız Allah’a mahsustur, demektir.

Demek ki diğer bütün varlıkların isim-sıfat ve ünvanları kusurdan hali değildir. “Güzel isimler” manasındaki ifadeden bu isimlerin Allah için birer hakikat-i sabite olduğunu gösterir. Bir şeyin sübutu kesin söz konusu ise onun zıddı muhaldır, imkânsızdır. Gece varsa gündüz yoktur, ilim varsa cahillik yoktur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun