Vesvesenin şeytandan geldiğine ayet ve hadislerle kanıt gösterebilir misiniz?

Vesvesenin şeytandan geldiğine ayet ve hadislerle kanıt gösterebilir misiniz?
Tarih: 03.03.2019 - 20:03 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Vesvese

Vesvese, şeytan tarafından insanın içine sokulduğu kabul edilen saptırıcı telkinler, kuruntu ve şüphedir.

Sözlükte vesvese / visvâs “fısıldama, kötü telkinde bulunma, karışık sözler söyleme, kuşkulanma”; aynı kökten vesvâs “insanın içine doğan zararlı uyarıcı, kötü duygu ve düşünce, telkin, şüphe, fısıltı, evham” gibi manalara gelmektedir.

Dinî terminolojide vesvese / visvâs, “şeytanın veya nefsin insana kötü ve zararlı telkinde bulunması, şeytandan yahut nefisten gelen, insanı dine aykırı aşırı davranışlara yönelten telkin”; vesvâs “şeytan, şeytanın insanın içine attığı saptırıcı dürtü, faydasız söz, şüphe ve tereddüt” anlamlarında kullanılır.

Vesveseye kapılana müvesvis denir. (bk. Fîrûzâbâdî, “vsv” md.; el-Müfredât, “vesvese” md.; Lisânü’l-ʿArab, “vsv” md.; Tâcü’l-ʿarûs, “vsv” md.; İbnü’l-Esîr, en-Nihâye, V, 187; Dozy, II, 814-815; Feyyûmî, s. 143)

Ayrıca nezğahemshemzehâcishatra gibi kelimeler de vesveseye yakın anlamlar içerir. (Meselâ bk. el-Müfredât, “hems” md.; Muhâsibî, s. 95, 200, 250; Kuşeyrî, I, 299; Gazzâlî, İḥyâʾ, III, 47, 315, 317; Şevkânî, III, 560)

Modern psikiyatride yine vesveseye yakın anlamda kullanılan obsesyon (obsession) “irade dışı gelen, kişiyi tedirgin eden, bilinçli çaba ile uzaklaştırılamayan düşünceler” şeklinde tanımlanır (Saygılı, Strese Son, İstanbul 2001, s. 40)

Kuran’da Vesvese

Kuran-ı Kerîm’de vesvese kavramı beş ayette geçmekte, bunların üçünde şeytanın (A‘râf 7/20; Taha 20/120; Nas 114/5), birinde nefsin (Kaf 50/16) insana saptırıcı etkisi anlatılmaktadır.

Nas suresinde (114/4) kişiyi ısrarla günah işlemeye kışkırtması sebebiyle şeytandan vesvas diye söz edilir.

Araf suresinin 20. ayetinde şeytanın Âdem’e ve eşine vesvese verip kendilerine yasaklanan ağacın ürününden yemelerine yol açtığı belirtilir. Gerek bu ayetin devamındaki ifadeden, gerekse 22. ayetten anlaşıldığına göre burada vesvese “aldatma, yanıltma, saptırma” anlamında kullanılmıştır. (Taberî, V, 449)

Aynı olayı anlatan Bakara suresinin 36. ayetinde vesvese yerine “ayağını kaydırdı, günah işletti” manasında (Taberi, I, 272-273; Şevkânî, I, 72-73) “ezelle” fiili geçmektedir.

Hadislerde Vesvese

Hadislerde vesvese kavramı daha çok şeytan tarafından insanın içine atılan ve onun imanına zarar vermeyi amaçlayan tehlikeli soruları, düşünceleri belirtir.

Hz. Peygamber (asm) Efendimizin Arafat gecesinde yaptığı duada, “Allah'ım! ... vesveseden sana sığınırım” sözü de geçer. (Tirmizî, Dua, 78)

Hadislerde;
- her insanın bir şeytanının bulunduğu
(Müsned, I, 385),
- kanın damarlarda dolaşması gibi şeytanın da insanın içinde dolaştığı (Müsned, III, 156, 285; Buhârî, Aḥkâm, 21)
bildirilir.

Gazzalî “şeytanın da insanın içinde dolaştığı”nı haber veren hadisi, “şeytanî tesirlerin iç dünyamıza sirayet etmesi” şeklinde yorumlar; kendisinin de zaman zaman hiç beklemediği durumlarda kalbine değişik vesveseler doğduğunu söyler. (Ḳānûnü’t-teʾvîl, s. 12-13)

Bazı Müslümanlar Resûl-i Ekrem (asm)’e gelerek içlerinden, söylemeye dahi cesaret edemeyecekleri vesveseler geçtiğinden yakınırlar. Resülullah da bu durumun onlardaki kesin ve katıksız imana delâlet ettiğini, ümmetinin bu tür vesveselerden dolayı -telkin edilenleri yapmadıkları sürece- sorumlu tutulmayacağını bildirir. (Müsned, II, 255; VI, 106; Müslim, İman, 201-205, 211)

Hâris el-Muhâsibî’ye göre Resûlullah (asm), sahabilerdeki bu duyarlılığı vesvese konusunda sorumluluklarını yerine getirmeleri noktasında yeterli saymıştır. Zira insanlardan içlerindeki vesveseleri söküp atmalarını beklemek kendi tabiatlarını değiştirmelerini istemek anlamına gelir, bu da irade gücünü aşar. Vesvese konusunda sorumluluktan kurtulmak için aklın ve bilginin gereğine göre davranarak vesvesenin etkisini önlemek yeterlidir (er-Riʿâye, s. 188-189, 249-250).

Peygamber Efendimiz (asm), bu tür vesveselerden yakınanlardan birine, “Allah’a hamdolsun ki şeytan size vesveseden başka bir yolla zarar verememiştir.”; başka birine de, “Allah’a hamdolsun ki şeytanın tuzağını vesveseye çevirdi.” demiştir (Müsned, I, 340; ayrıca bk. I, 235; Ebû Dâvûd, Edeb”, 109)

Yine hadislerde, bir kimsenin abdest ve namaz sırasında bazı uygulamaları eksik yaptığı hususunda kuşkuya düşmesi ve evhamlanması hali de vesvese kelimesiyle ifade edilmekte, bu tür kuruntulardan sakınılması veya onların üzerinde durulmaması öğütlenmektedir. (Ebû Dâvûd, Salat, 158; Tirmizî, Ṭahâret, 43)

Bir hadiste şeytanın ezan ve kametten korkup duyamayacağı kadar uzaklara kaçtığı, bunlar sona erince dönüp insanlara vesvese vermeye başladığı bildirilir. (Müslim, Salat, 16)

Fıkıhta Vesvese

Fıkıhta vesvese kavramı ibadetlerle ilgili bir hususun yerine getirilip getirilmediği veya gerektiği gibi yapılıp yapılmadığı hususunda yahut diğer sorumlulukları yerine getirmede aşırı derecede şüpheye kapılarak aynı uygulamayı defalarca tekrarlama şeklinde kendini gösteren bir tür hastalık durumunu ifade eder.

Fıkıh kitaplarında vesvesenin abdest, gusül ve temizlik, namaz, kıraat, talak, yemin, nezir gibi türleri üzerinde durulmuş ve vesveseye kapılmamak, eğer vesvese irade dışı bir hale gelmişse bu durumu ciddiye almayıp itidali korumak, Hz. Peygamber (asm)’in uyguladığı ölçülerden sapmamak gerektiği bildirilmiştir. 

"Ẕemmü’l-müvesvisîn" adlı risalesinde vesvesecilerin durumunu geniş biçimde inceleyen Hanbelî fakihi Muvaffakuddin İbn Kudâme, dinî konularda Resûl-i Ekrem’i örnek almanın önemini ayet ve hadislerle anlattıktan sonra bazı vesvesecilerin Allah’ın Elçisine uymak yerine vesveseler içinde boğulup şeytana bağlandıklarını, abdest ve namaz gibi konulardaki vesveseleriyle Hz. Peygamber’in uygulamalarını hiçe sayacak derecede aşırı fikirlere saplandıklarını belirtir.

Delilik derecesinde vesveseci kişilerin;

- Boşamalarının geçersiz olduğu (İbn Kayyim el-Cevziyye, İʿlâmü’l-muvaḳḳıʿîn, IV, 47, 49; krş. Buhârî, Ṭalaḳ, 11),
- Dinden çıkma anlamına gelecek sözler sarfetmeleri halinde mürted sayılmayacakları belirtilir. (İbn Abidîn, XIII, 12-14)

Vesveseden Kurtulmanın yolu

Vesveseden kurtulmanın en kısa yolu ve çaresi, şeytanın verdiği vesveselerin bir Müslümanın imanına da ibadetlerinde de hiçbir zarar vermediğini bilmektir. Zira o vesveseler Müslümanın değil, şeytanındır. Şeytan kendine ait olan o sözleri, kişinin kendinden zannetmesini ister.

Eğer vesvese geçmezse, uzman ve dindar bir psikologdan terapi alınmasını tavsiye ederiz.

İlave bilgi için tıklayınız:

Vesvese ve Kurtuluş | Seyrangah Tv.
Vesvese nedir; nedenleri hakkında bilgi verir misiniz?
"Ey Allah'ın Resulü, bazılarımız içinden öyle sesler işitiyor ki, onu ...
Vesvese nasıl anlaşılır?
Şeytan insana zorla yaptırım gücüne sahip midir?
Şeytanın tuzakları nelerdir?
"Şeytan insanın damarlarında kanla dolaşır." hadisi ne anlama ...
"Bilin ki, kadın şeytan sûretinde gelir ve şeytân sûretinde gider ...
Melek, cin, ve şeytanlarla ilgili ayetler hangileridir?
Kalbe gelen evham, vesvese ve küfür sözler konusunda geniş bilgi ...
Vesvese konusunda en çok merak edilenler.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun