Vedalaşırken Peygamberimiz ne derdi?

Tarih: 08.07.2022 - 06:41 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Peygamber Efendimiz vedalaşırken ne derdi ve ne yapardı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hz. Peygamber aleyhissalatü vsselam Efendimiz orduyla veya bir kişiyle vedalaşmak istediği zaman şöyle dediği rivayet edilmiştir:

أَسْتَوْدعُ اللَّه دِينَكَ ، وَأَمانَتَكَ ، وخَوَاتِيمَ عَمَلِكَ

Dininizi koruyup emanetlerinizi ifa etmeniz ve amellerinizi hayırla sonuçlandırmanız hususunda sizi Allah’a emanet ediyorum. (Ebu Davud, Cihad 73; Tirmizî, Daavat 44; İbni Mace, Cihad 2)

 Ayrıca; Resul-i Ekrem Efendimiz yolculuğa çıkmak üzere olan bir sahabi ile vedalaşırken onun elini tutar, o şahıs elini çekmedikçe Peygamber aleyhisselatü vesselam onun elini bırakmazdı. (Tirmizî, Daavât 44)

Peygamberimiz (asm), cihada gitmek üzere olan küçük bir müfreze veya büyük bir orduyla hatta yolculuğa çıkacak bir kişi ile de vedalaşmayı ihmal etmezdi.

Efendimiz (asm) veda ettiği kimseleri Allah’a ısmarlarken, onlar için en önemli üç şeyi Cenab-ı Hakk’ın korumasını niyaz ederdi.

Bunlardan birincisi dindir.

Yolculuk zor, zahmetli ve külfetlidir. Can emniyetinin bulunmadığı zamanlarda ise, zahmetinin yanında korku ve endişe vericidir. Bir yandan yolculuğun sıkıntısı, öte yandan korku ve endişe insana dinî görevlerini ihmal ettirebilir.

İşte Peygamber Efendimiz (asm) bir kimseye “Dinini Allah’a emanet ediyorum.” demekle, dinî vazifelerini tam manasıyla yapma konusunda Cenab-ı Hakk’ın sana yardım etmesini niyaz ediyorum, demiş olmaktadır.

Resul-i Ekrem’in Allah Teala’ya ısmarladığı şeylerin ikincisi emanettir.

Sefere çıkacak kimsenin birine bıraktığı veya birilerinin ona verdiği şeyler birer emanettir. Geride bırakılan aile fertleri, mal ve servet birer emanet olduğu gibi, yolculuk sırasında karşılaşılan insanlardan alınan verilen şeyler de birer emanettir.

Allah Teala’nın insanı sorumlu tuttuğu her şeye birer emanet gözüyle bakmalıdır.

Resulullah Efendimiz (asm), yolcuyla ilgili bu gibi hususların gerektiği şekilde korunmasını da Allah’a emanet etmektedir.

Onun (asm) Cenab-ı Mevla’ya ısmarladığı şeylerin üçüncüsü, işlerin hayırlı bir şekilde sonuçlanmasıdır.

Bu sonuncu temenni ile hem seferde yapılan işlerin hem de hayat boyu yapılan amellerin hayırlı bir sonuca ermesi niyaz edilmektedir.

Efendimiz (asm) bu ifadesiyle, hayatın gayesinin hüsnü hatime, yani mutlu bir son olduğuna dikkatimizi çekmektedir. Buna göre:

- Yolculuğa çıkan kimse, yakınlarıyla ve hayır dualarını umduğu kimselerle vedalaşmalı, onlar da kendisine hayırlar temenni etmelidir.

- İnsan sıkıntılı yolculuk sebebiyle dinî görevlerini ihmal etmemeli, başkalarının hakkını çiğnememelidir.

- Yolculuğa çıkarken yetkili ve uzman kimseler, onlara bazı tavsiyelerde bulunup dua etmelidir. (bk. Riyazü's Salihin - İmam Nevevi Tercüme ve Şerh)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun