Tebessüm hangi sıklıkta olmalı?

Tarih: 04.11.2021 - 09:50 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Tebessümün sünnet olduğunu biliyoruz. Ancak bu nerede, ne zaman ve hangi sıklıkta olmalı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Tebessüm, gülümsemek anlamına gelmektedir. Müslüman, hayatın tüm evrelerinde asık ve somut bir çehre ile değil, mütebessim bir sima ile etrafına olumlu enerji yaymalıdır.

Buradaki temel ölçü ise müminin her şart ve durumda ortaya koyması gereken mutedil olma vasfıdır. Nitekim Hz. Peygamber (asm) Efendimizin kahkahayla güldüğü asla görülmemiş; onun gülüşünün tebessüm şeklinde olduğu ifade edilmiştir.

Abdullah b. Haris, “Resûlullahın (asm) gülüşü sadece tebessüm şeklindeydi.” demiştir. (Tirmizî, Menakıb, 10)

Sadaka olarak nitelendirdiği tebessüm (Tirmizî, Birr, 36) yüzünden hiç eksik olmamıştır. Nitekim Cerîr b. Abdullah, “Müslüman olduğum andan itibaren, Allah Resûlü (asm), evine girmeme her zaman izin vermiş ve beni nerede görse gülümsemiştir.” demiştir. (Buhari, Cihad, 162)

Ayrıca, Peygamber Efendimizin (asm) güler yüzlü oluşuyla yanındakilere sevinç ve huzur verdiği belirtilir. (Buhari, Edeb, 68)

Demek ki hayatın akışı içinde esas olan tebessümdür, güler yüzlü olmaktır.

Ancak hayat sadece tebessümle karşılanacak olaylardan ibaret değildir. Zaman zaman ağlamak, üzülmek, kızmak... da gerekir.

Bu nedenle, Hz. Peygamber Efendimiz (asm) risalet hayatı boyunca insanlarla iletişiminde hikmetli sözlerinin yanı sıra beden dilini de başarılı bir şekilde kullanmıştır. Muhatapları olan sahabîler, ona olan bağlılıkları gereği, sadece onun sözlerini değil gerek günlük hayatında gerekse konuşmaları esnasında kullandığı beden diline de dikkat etmişlerdir. Hatta onun çevresiyle ilişkilerinde kimi zaman, sözsüz ve sessiz bir iletişim kurduğu da anlaşılmaktadır. Onun bazen sükut etmesi, bazen tebessüm etmesi, bazen de yüz renginin değişmesi, her hareketini ilgiyle izleyen ashabına bazı imaları vermede yeterli olabilmekteydi.

Bu imalardan bir kısmı onay anlamını, bir kısmı ise hoşlanmama, rahatsız olma ve karşı çıkma anlamını taşımaktaydı. Allah Resulünün (asm) beden diliyle verdiği bu tepkileri dikkate alan sahabîler, derhal gereğini yerine getirmekteydiler.

İlave bilgi için tıklayınız:

Gülme, tebessüm, kahkaha gibi konularda dinimizin tavsiyeleri ...

Rahmet Peygamberinin Şakaları, Tebessüm Dolu Çehresi ve Biz ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun