Sıkıntılar ve hacetler için okunan dua sahih mi?

Tarih: 14.04.2022 - 06:49 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Peygamberimiz (salat ve selam olsun) şöyle buyurmuştur:
"Kim sıkıntı ve keder anında âyetelkürsi (Bakara 255) ve âmenerrasûlü (Bakara 285-286) okursa, Aziz ve Celil olan Allah ona yardım eder."

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili hadis için bk. İbn Sünni, Amelu'l-yevmi ve'l-Leyle, 344.

Bu hadis rivayeti zayıf kabul edilmiştir. (bk. Nevevi, el-Ezkar, 1/122, Muhakkik el-Arnavud’un ta’liki)

Bununla beraber Kur'an’ın şifa olduğu bizzat Kur'an’da belirtilmiştir. (bk. İsra, 17/82)

Bu şifanın öncelikle manevi hastalıklara yönelik olduğuna şüphe yoktur. Ancak maddi hastalıklar için de şifa olması, ilgili ayetlerin asıl maksadı olan manevi hastalıklara şifa olduğu hakikatiyle çelişmez. Örneğin Hz. Peygamber (asm) kendisi veya bir yakını hasta olduğu zaman “İhlas-Felak-Nas” surelerini okuyup kendine ve onlara üflüyordu. (bk. Müslim, Selam 20)

Bu konuda bilinen birçok hadis ve alimlerin açıklaması vardır. Ancak biz burada önemli bir hususa dikkat çekmek istiyoruz, o şudur:

Medya ve başka kaynaklardan “şu ayet bu kadar okunursa şu hastalığa şifa olur” gibi sözlere fazla itimat etmemek gerekir. Çünkü maddi ilaçlar gibi ayetleri okumak da bir nevi fiili duadır. Fiilî duanın kabul olması ihtimali kavli duadan fazla olmakla beraber, hangi duanın nasıl ve ne şekilde kabul olacağını kesin olarak kimse bilmez.

Bir duanın Allah tarafından kabul olması, Allah’ın iradesine bağlıdır. Onun iradesini devre dışı bırakırcasına “Bu ilaç, bu ayet mutlaka şu hastalığa şifadır.” demek tevhit akidesine de aykırıdır. Çünkü şifa veren ne ilaçtır ne ayettir ne duadır; onlar sadece bir vesiledir. Bunların vesilelik yönünü kabul etmek ise yalnız Allah’ın elindedir.

Kaldı ki, bu vesilelerin tezahürü istenilen şeklin aynısı ile mi, ahiret için kabul olması ile mi, yoksa dünyadaki karşılığı ile mi kabul edileceğini tayin eden ancak Allah’tır.

Bu tür bilgilere kesin gözüyle bakan bir kimse, şifa olmazsa bu defa -Allah korusun- bu konudaki sahih bilgilere karşı da tereddüt geçirir.

Bu nedenle biz fiili veya kavli dualarımızı ve okumalarımızı yaparız, neticesini Allah’a bırakırız. Kendi görevimizi hakkıyla yaptıktan sonra, Allah’ın işine de karışmayız.

İlave bilgi için tıklayınız:

Namazdan sonra aşir (Kur'an) okumanın kaynağı ve faziletleri ...

İbadetlere vadedilen netice ve sevaplara kavuşmanın şartları ...

Duadaki ince sır nedir? Her dua kabul olur mu?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun