Şahitlikle ilgili hadisler nelerdir?

Tarih: 05.12.2023 - 20:04 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Şahitlikle alakalı olan tüm hadisleri paylaşabilir misiniz?
- Şahitlik kurallarını & uygulamalarını vs içerebilir. Mesela: “…iki âdil şahit olmadıkça kıyılan nikâh (geçerli) olmaz.” (İbn Hibbân, es-Sahîh, 9/386 [4075]; bkz. Tirmizî, Nikâh, 15 [1104]) internette bu konuda çok fazla hadisler bulamadım, İngilizce de araştırdım fakat bir eksiklik var gibiydi. o yüzden size sormak istedim.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Şahit ve şahitlikle ilgili hadisler çok olduğu için buradan paylaşma imkânımız bulunmuyor. Ancak kısa bilgi verdikten sonra bazı ayetlerin meallerini ve bazı hadis-i şeriflerin manalarını vermeye çalışalım:

Şahitlik, bildiği veya gördüğü bir olaya tanıklık etmek demektir. Doğruya şahitlik etmek bir görev ve sorumluluktur. Yalana şahitlik etmek ise büyük günahtır.

Yalan şahitliği yapan kimse üç çeşit günah işlemiş olur:

Birincisi, yalan konuşuyor.
İkincisi, haksız olan kimseye yardım ediyor.
Üçüncüsü de haklı olanı kötü duruma düşürüyor.

Yalan şahitliği yapmak nasıl günah ise bildiğini ve gördüğünü söylememek de aynı şekilde günahtır. Çünkü bu durumda haksız olanın bilinmesi, suçlunun cezalandırılması örtbas edilmiş olur. Yalanın her çeşidi günahtır. Hele yalancı şahitliği, yalanın en çirkini ve en zararlısıdır. Herhangi bir çıkar için yahut hatır için yalan şahitliği yapmak büyük günahtır. Yalancı şahit, başkasının dünyasını yapacağım, gönlünü alacağım diye kendi ahiretini yıkmış olur. Sonra da yaptığı yalan şahitlikle hakkın kaybolmasına ve günahsız insanların eziyet görmelerine, mağdur olmalarına sebep olur.

Evet, bir müminin işlemediği bir günah yüzünden eziyet görmesi, buna sebep olanı rahatsız etmeyecek mi? Bunu düşündükçe içi sızlamayacak mı? Kendisine böyle bir muamelenin yapılmasını nasıl istemiyorsa kendisi de başkasına böyle muamele yapmamalıdır.

Şahitlikle İlgili Bazı Ayetler

“Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Nisa, 4/135)

“Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Maide, 5/8)

“O (miminler), şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.” (Mearic, 70/33)  

“O (müminler), yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir.” (Furkan, 25/72)

Şahitlikle İlgili Bazı Hadis-i Şerfiler

“Şahitlerin en hayırlısını size bildireyim mi? Kendisinden talep edilmeden şahitlik yapan kişi.” (Müslim, Akdiye, 19)

“Resulullah (asm) üç kere, ‘Size büyük günahların en büyüğünü söyleyeyim mi?’ buyurdu. ‘Evet, söyle ya Resulallah!’ dedik. Bunun üzerine Resulullah, ‘Allah’a ortak koşmak ve anne-babaya saygısızlık / kötülük etmektir.’ buyurdu. Sonra arkasına yaslanmış hâldeyken doğruldu ve şöyle dedi: ‘Dikkat edin (bir de) yalan söylemek ve yalancı şahitlik yapmaktır. Dikkat edin (bir de) yalan söylemek ve yalancı şahitlik yapmaktır.’ Bu cümleyi o kadar çok tekrarladı ki ‘Susmayacak.’ dedim.” (Buhari, Edeb, 6)

“Emanete ihanet eden erkek ve kadının, had cezasına çarptırılanın ve (din) kardeşine kin besleyenin şahitliği caiz değildir.” (İbn Mâce, Ahkâm, 30)

Amr b. Şuayb’ın babası aracılığıyla dedesinden naklettiğine göre, Resulullah (asm) hizmetçinin ev sahibi lehine şahitlik yapmasını kabul etmedi. Fakat başkalarına şahitlik yapmasına izin verdi. (Ebu Davud, Kada, 16)

"Şüphesiz ben ancak sizin gibi bir insanım. Zaman olur ki bana sizden davacılar gelir de bazınız (haksız iken) maksadını daha düzgün ve inandırıcı bir şekilde anlatmış olabilir, ben de o güzel ve düzgün sözleri doğru zannederek onun lehine hükmetmiş olabilirim. Böyle kimin lehine bir Müslümanın hakkını hükmetmişsem (o bilsin ki) bu, ancak ateşten bir parçadır. İster alsın ister bıraksın." (Buhârî, Mezâlim, 16)

"Şahitlerinize saygılı davranın. Çünkü Allah hakları onlarla meydana çıkarıyor ve zulmü onlar vasıtasıyla uzaklaştırıyor." (Kudai, Müsnedü’ş–Şihâb, 1/426, no: 732)

"Eğer güneşin aydınlığı gibi bildiysen (gördüysen) şahitlik et, yoksa çekil." (Zeylai, Nasbu’r-raye, 4/104)

"Dikkat edin! Size şahitlerin en hayırlısını haber vereyim mi? Çağrılmaksızın şahitliği kendiliğinden yapandır." (Müslim, Akdıye, 8)

Kul Hakkını İçermeyen Şahsi Hatalar Gizlenir

"Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir Müslümanın üzerini (kusurunu) örterse, Allah da dünya ve ahirette onun üzerini örter." (Buharii, Mezâlim 3; Müslim, Birr, 15)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun