Sabah uyandığında elbisesinde ıslaklık gören kişi gusül abdesti alması gerekir mi?

Sabah uyandığında elbisesinde ıslaklık gören kişi gusül abdesti alması gerekir mi?
Tarih: 18.06.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Buluğ çağma ermiş kimsenin dört çeşit suyu vardır.

1- İdrar, 2- Meni, 3- Mezî, 4- Vedî.

Bunlardan guslü gerektiren yalnız menidir. Meninin üç özelliği vardır:

1- Sıçrayarak çıkması,

2- Hazzın hasıl olması.

3- Yaş iken hamur kokusunu, kuru iken yumurtanın beyaz kısmının kokusunu vermesidir.

Vedî. idrardan sonra çıkan katı ve beyaz bir sudur. Mezî de beyaz ve ince bir su olup şehvet hissi galebe çaldığı anlarda meydana gelen bir sudur. Binâenaleyh söz konusu “vedi” ve “mezi”den dolayı gusül gerekmez.

Şehvetten dolayı kadından gelen ıslaklığa ise "kazi" denilmektedir. Bundan dolayı sadece abdest bozulur, ancak orucu bozmaz ve gusül gerekmez.

Guslü Gerektiren Haller:

1. Cinsel ilişkide bulunmak: Meni gelmese bile erkekle kadının cinsel organları birbirine kavuşursa gusül gerekir.

Resulullah (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurmaktadır:

"Kadının ve erkeğin sünnet mahalleri birbirine dokunur da kertik kaybolursa gusül, lazım gelir."(1)

2. İhtilam olmak: Erkek veya kadından uyku ya da uyanıklık halindeyken şehvetle meninin çıkması da guslü gerektirir. Resulullah (s.a.v.)'a: "Bir kimse elbisesinde ıslaklık bulsa, ancak ihtilam olduğunu hatırlamasa yıkanması gerekir mi?" diye soruldu. Resulullah (s.a.v.): "Evet gerekir." diye cevapladı. Sonra ihtilam olduğunu görüp de yaşlık göremeyen kimseden soruldu. Resulullah (s.a.v.): "Ona gusül gerekmez." dedi.."(2)

Uykudan uyanan kimse, yatağında, çamaşırında veya bedeninde bir yaşlık görünce bakılır: Eğer rüyada cinsel ilişkide bulunduğunu hatırlıyorsa, gusletmesi gerekir. Yaşlığın meni olup olmamasında şüpheye düşmesi bir önem taşımaz. Ancak ihtilam olduğunu hatırlamadığı takdirde, yaşlığın mahiyetinin ne olduğu üzerinde durulmaz ve gusül gerekmez. Çünkü akıntının şehvetle geldiği bilinmemektedir. Bu mesele İmam Ebû Yusuf'a göredir, İmamı Azam ile İmam Muhammed'e göre, gelen akıntının mezi olduğunu anlıyorsa, gusl etmesi gerekmez. Fakat meni olduğunu biliyor veya şübheye kapılıyorsa, gusletmesi gerekir. İhtiyata uygun olan da budur. Onun için fetva buna göredir.

Yatağından uyanıp kalkan kimse, ihtilam olduğunu hatırladığı halde, tenasül organında bir yaşlık görse gusletmesi gerekir. Ayakta veya oturduğu yerde uyuyan kimse, uyanıp da bu organında bir yaşlık görse, bakılır: Eğer bu yaşlığın meni olduğuna kanaati varsa veya uyumadan önce bu organı hareketsiz bir halde idi ise, gusletmesi gerekir. Fakat böyle bir kanaati yoksa ve tenasül organı da önceden uyanık durumda idi ise, gusletmesi gerekmez. Bulunan yaşlığın mezi olduğuna hükmedilir. Çünkü organın uyanık olması, mezinin çıkmasına sebeb olur.

Bir erkek veya bir kadın rüyada ihtilam olsa da, meni dışarıya çıkmış olmasa, yıkanmak gerekmez. İmam Muhammed'e göre, böyle bir kadının ihtiyat olarak yıkanması gerekir. Çünkü kadından çıkacak bir sıvının yine ona dönmesi ihtimali vardır.

İhtilam olan veya cinsel ilişkide bulunan bir kimse, idrarını yapmadan veya çokça yürümeden veya yatıp uyumadan yıkansa da, sonra kendisinden meninin arta kalan kısmı çıkacak olsa, ikinci kez yıkanması gerekir. Fakat idrarını yaptıktan veya epeyce yürüdükten veya uyuduktan sonra şehvetsiz olarak gelecek meni guslü gerektirmez. Çünkü bu durumda o meni, yerinden, şehvet olmaksızın ayrılmış bulunur. Yine bir kadından, yıkandıktan sonra, kocasının menisi çıkacak olsa, tekrar gusletmesi gerekmez.

Bir yatakta yatıp uyuyan iki kimse, uyandıkları zaman ihtilam olduklarını hatırlamayarak yatakta meni gibi bir yaşlık görseler veya kurumuş meni görüp de o yatakta kendilerinden önce başka bir kimse yatmış olsa bu durumda meninin kime ait olduğu bilinmese, her ikisinin de ihtiyaten yıkanması gerekir.

Şehvet olmayıp da döğülmeden, ağır bir yük kaldırmadan ve yüksek bir yerden düşmeden dolayı meni gelmesiyle gusül gerekmez. (İmam Şafî'ye göre bu hallerde de gusül gerekir.)

Yerinden şehvetle ayrılan bir meni, bedenin dışına veya dış hükmünde olan yere çıkmadıkça gusül gerekmez.

Kaynaklar:

 (1) Buhârî, Gusl 28; Müslim, Hayz 87; Ebu Dâvud, Taharet 84; Nesâî, Taharet 129; Ibn Ma'ce, Taharet 111; Muvatta, Taharet 71

 (2) Ebu Dâvud, Taharet 95; Tirmizî, Taharet 82

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Anonim

Verdiğiniz cevep için teşekkürler.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun