Rükunun namazdaki yeri nedir?
- (Rüku) ne gibi manalar taşımaktadır, hakkında ayet ya da hadis var mıdır?
Değerli kardeşimiz,
- Namaz, İslam'ın diğer şartlarını da içine alan bütün ibadetlerin bir fihristi hükmündedir. Namaz kılan bir kimse, kıbleye yönelmekle bir nevi hac ibadetini hatırlatan bir duruş sergiler. Namazda yeme-içme yasağına uymakla bir çeşit oruç tutar. Hayat sermayesi olan zamanını sırf Allah'ı zikretmeye hasretmekle de bir nevi hayat zekâtını vermiş olur.
Ayrıca ağaçlar ve bitkiler gibi ayakta; dört ayaklılar gibi rükûda; sürüngenler gibi secdede bulunmak gibi değişik hareket ve davranışıyla pek çok varlıkların yaptığı ibadetleri yapar.
Aynı şekilde meleklerden bir kısmı ayakta, bir kısmı rükûda, bir kısmı da secdede kalıp hep aynı vaziyette Allah'a ibadet etmektedir. Namaz kılan kimse de meleklerin bu ibadetlerini belli zaman dilimi içerisinde yerine getirmeye çalışır, bir manada melekleşir.
- Rükû kelimesi, boyun bükmek, eğilmek anlamına gelir. Namazdaki rükû ise, kulun Rabbi karşısındaki duruşunu simgeler. Onun emirlerine karşı başı eğik, yasaklarına karşı boynu bükük, bütün benliğiyle ona karşı tevazu ve alçak göllülük içerisinde olma halidir. Cahiliye devrinde Hanif olan (putlara tapmayan, Hz. İbrahim’in tevhit inancını muhafaza eden) insanları “Allah’a rükû eden kimse” olarak anıyorlardı.(bk. Lisan, RKA maddesi).
- Secde kelimesi, başı yere koymak, bir kimseye saygı göstermek için başıyla eğilmek gibi anlamlara gelir. Namazlardaki secde ise, kulun, uzuvlarının en yükseği ve en kibar yeri olan yüzü ve başıyla yüceler yücesi Allah’a tazimini sunması, yüceliğini takdis etmesi anlamına gelir.
- “Büyük / ulu Rabbinin ismini tesbih et.” (Vakıa, 56/74) mealindeki ayet nazil olunca, Peygamberimiz (a.s.m) bu emri “Sübhane rabbiyel azim” (Büyük olan Rabbimi tesbih ederim / Her türlü kusurdan tenzih ederim) şeklinde, rükûunda seslendirdi.
“Yüce Rabbinin ismini tesbih et.” (Ala, 87/1) mealindeki ayet nazil olunca, bu emri de “Sübhane rabbiyel ala” (Yüceler yücesi Rabbimi tesbih ederim / her türlü kusurdan tenzih ederim) şeklinde, secdesinde seslendirdi. İnsanlar da ona uyarak rükû ve secdelerinde bunu söylemeye başladılar.
- Rükûdaki dua, rükûun manasına ve Allah’ın büyüklüğüne uygun düştüğü gibi, secdedeki dua da secdenin manasına ve Allah’ın yüceliğine uygun düşmektedir.
- Kur’an’da -gerek eski ümmetlerle, gerek İslam ümmetiyle ilgili olarak- birçok ayette rükû ve secde kavramına yer verilmiştir (Misal olarak bk. Bakara, 2/43, 125; Ali İmran, 3/43; Tevbe, 9/112; Hac, 22/26, 77; Fetih, 48/29).
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İslamiyet’in şekilsel bir din olduğunu namazın rüku, secde gibi şekillerden ibaret olup yapılmadığında ibadetin de olmayacağını ama Hıristiyanlıkta şekil değil kalpteki sevginin önemli olduğunu söylüyorlar. Bu konuyu açıklar mısınız?
- Fatiha suresinin namazın her rekatında okunmasının, rükû ve secdenin yapılmasının iç anlamı nedir?
- Rükuda kalben dua yapmak caiz mi? Farz namazlarında da kalpten dua yapabilir miyiz?
- Rükuyu ne kadar uzatabiliriz?
- Şafiilere göre sehiv ve tilavet secdesinin nasıl yapıldığını açıklar mısınız?
- Namazda okunan dua ve tespihlerin anlamları ve bunlara verilen sevaplar hakkında bilgi verir misiniz?
- Rüku ve secdeyi uzatmadaki ölçü nedir?
- Secdede nasıl dua edilir?
- Secde anında duanın ölçüsü nedir? Secdede dünyalık dua edilir mi veya "subhane rabbiyel a'la" dan başka söz söylenir mi, söylenirse namazı bozmaz mı?
- Hz. Mikail, Sübhane rabbiye'l-a'lâ diyeni kabrinde ziyaret mi eder?