Peygamberlerin Einstein’dan daha zeki olduğuna inanmak zorunda mıyım?

Tarih: 14.05.2020 - 15:02 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ben peygamberlerin çok zeki insanlar olduğuna elbette inanıyorum, ama Einstein’dan daha zeki olduklarına inanmıyorum. Bu şekilde olan bir inanç beni dinden çıkarır mı?
- Yoksa peygamberlerin Einstein’dan daha zeki olduğuna mı inanmak zorundayım?
(Dediğim gibi bakın yanlış anlamayın. Ben peygamberlerin çok zeki insanlar olduklarına elbette inanıyorum, ama Einstein den daha zeki olduklarına inanmıyorum.)

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bütün peygamberlerin, emanet, fetanet, ismet, sıdk ve tebliğde diğer bütün insanlardan en ileride oldukları konusunda ümmetin icmaı ve ittifakı vardır. Bu durum kesin bir delildir ki, fetanet denilen zekada da peygamberlere kimse yetişemiyor:

Emanet: Peygamberlerin en önemli niteliklerinden biri olan emanet “eminlik ve güvenilirlik” anlamına gelir.

Fetanet: Peygamberlerin sıfatlarından biri olan fetanet “üstün zeka ve kavrayış gücüne sahip olma” anlamına gelir.

İsmet: Allah Teala’nın peygamberlerini her türlü günahtan; şirkten, küfürden, münafıklıktan ve zulüm yapmaktan koruması anlamına gelir.

Sıdk: Peygamberlerin hayatlarının hiçbir anında yalan söylemedikleri ve dosdoğru davrandıkları anlamına gelir.

Tebliğ: Allah’ın kendilerine indirmiş olduğu vahiyleri insanlara eksiksiz olarak bildirmeleri anlamında peygamberlerin sıfatlarındandır.

- Bununla beraber, Einstein’dan daha zeki yüzlerce -peygamber olmayan- insanlar da vardır.

Örneğin İmam Azam, İmam Şafii, İmam Gazali, İmam Rabbani, İbn Sina, İbn Rüşd, Bediüzzaman Said Nursi gibi insanların Einstein’dan daha zeki olduklarını eserlerinden anlaşılıyor. 

Einstein fen bilimleri ile ilgilendiği için fazla popüler olmuştur. Özellikle bu asırda pozitivist felsefe akımları ile birlikte bazı insanların gözünde fen bilimleri ve fen bilimcileri kendi kıymetlerinden çok daha fazla bir paye almışlardır. 

Bir müminin emanet, fetanet, ismet, sıdk ve tebliğ vasıflarında peygamberleri en üstün insan olarak bilmeleri iman şuurunun bir tezahürüdür. Aksine bir düşüncenin vebali vardır.

İlave bilgi için tıklayınız:

Peygamberimiz'in diğer peygamberlerden bir farkı var mıdır ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+

Yorumlar

birfakiradam

Nedense zeki olmakla, akıllı olmak çok zaman birbirine karıştırılır ya da tamamen birbirinin aynısıymış gibi telakki edilir. Kuranı Kerimde îman ve itaatte bulunanların akıl sahipleri olduklarından çokça bahsedilir.. O halde sıradan ami bir mü'min dahi aklını kullanmakta ileri derecededir. Aklını kullanmak doğru ve yanlışı gereğince birbirinden ayırmak ve hakka ittiba edip, batıl ve yanlıştan içtinab etmektir. Aynı zamanda Kuranda küfür ehli için çok yer alan bir ifade şudur ki: Onlar akletmezler.
Halbuki peygamberleri inkar eden, onlara bir çok zulmü reva gören kişilerin, kabile reisleri, zeki tüccarlar ve zenginler oldukları malumdur. Zeki ve kurnaz bir çok insan var ki dünya ve dünyalık gibi basit meta söz konusu olunca Kıymetli ve kıymetsizi çok iyi bildikleri halde Ahiret ve imana dair ebedî bir menfaat ve zararı birbirinden ayırtederek kendilerini ebedî cehennemden kurtaracak işler yapmayı akledemezler.. Demek ki ne kadar zekavet sahibi olsalar da, bunların akleden kişiler olmadığı Kuranın da beyanıyla açıktır. Ayrıca Bediüzzaman Hazretlerinin Şualar eserinde, ahir zamanla ilgili hadisleri açıklamasına bakıldığında, ahir zamanda gelip İslamiyete ciddi zarar verecek kişilerin fevkalade bir zekavetle iş görüp insanları aldatacakları ifade edilmektedir.. Bu şahısların zekavetlerine hadisler dahi işaret etmiş. Fakat bu zekavetli adamlar, elmas ile şişeyi birbirinden ayırtedemeyecek kadar akıldan uzaklaşmışlar maalesef.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun