Peygamberimizin "Öyle bir zaman gelecek ki, camiler dolup taşacak, doğru namaz kılan, imanı olan az olacak." dediğini duydum. Sizce bu zaman geldi mi?
Değerli kardeşimiz,
يأتي على الناس زمان يجتمعون في المساجد ليس فيهم مؤمن
"Bir zaman gelecek, insanlar camileri doldurur, içlerinde (hakiki) tek mümin yoktur.” anlamındaki rivayete, Hakim en-Nisaburi, senedi sahih demiştir. (bk. Müstedrek, h.no: 8414)
Ancak bu söz, Hz. Peygamber Efendimiz (asm)'in sözü olarak değil, Abdullah bir Amr'ın ifadesi olarak nakledilmiştir.
Bununla beraber, geleceğe ait bir hüküm olduğu için, her ne kadar bir sahabi sözü olarak nakeldimişse de, hükmen merfu yani Peygamber Efendimiz (asm)'in hadisi olarak kabul edilir.
Hadiste geçen "tek mümin yoktur." ifadesi, hiçbir mümin olmayacağı anlamında değil, kamil ve hakiki imana sahip mümin olmayacak demektir. (Mizanü’l-itidal, 3/39)
Bu nedenle, hadisin mealini verirken hakiki ifadesini parantez olarak eklemeyi uygun gördük.
Demek ki bu gibi rivayetler ikaz amaçlıdır. Herkes ferdi olarak bundan ders alıp kendi namazını düzeltmeye çalışmalıdır. Yoksa camiye giden başka cemaat hakkında suizanda bulunup, namazlarını doğru kılmadıklarını düşünmek doğru olmaz.
Ahir zaman fitnesi uzun bir süreyi kapsamaktadır. Biz de şu anda bu sürecin bir bölümünü yaşamaktayız. Bizden önce de bir kısmı yaşanmış, kıyamet acele edip gelmezse bizden sonra da bu süreç devam eder. Olayların bir kısmı, bizden önce, bir kısmı bizim zamanımızda bir kısmı da bizden sonra yaşanacaktır.
Yazıdaki ifadeler bazı hadis manalarından iktipas edilmiştir. O hadislerin bir kısmının manası müteşabihtir, tevile muhtaçtır. Özellikle “İnsanlar camileri doldurur, içlerinde (hakiki) tek mü'min yoktur.” (İbn Ebi Şeybe 6/163; Deylemi, h.no: 3447) ifadesini şimdiki zamana hamletmek isabetli değildir. Çünkü, hadislerde ahir zamanda gelecek güzel müminlerden de söz edilmektedir.
Bediüzzaman Hazretleri gibi alimlerin, eşsiz bir şekilde tahkîkî iman dersini verdiği bir çağda yaşıyoruz. Allah bilir, bunlar daha sonraki zamanlarda yaşanacaktır. Bir de bütün camiler değil de bazı zamanlarda bazı camilerde böyle insanların bir araya gelebileceğine bir işarettir.
Hülasa, “Ümmetimin fesadı zamanında benim yoluma sımsıkı sarılan yüz şehit sevabını kazanır.” (İbni Adiy, el-Kâmil fi’d-Duafâ, II/739; el-Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, I/41)
mealindeki hadis rivayeti gereğince, bazen yüz şehit sevabını kazanma fırsatı olan bir çağda yaşıyoruz. Bu fitne karanlıkları içinde şevkimizi kamçılayan o kadar güzel nurlar var ki...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İspanya'nın eskiden bir İslam ülkesi olduğunu yeni duydum; peki nasıl şimdiki haline geldi? Endülüs Devleti hakkında bilgi verir misiniz?
- Erkekler birden fazla kadınla evlendiği hâlde, kadınlar neden birden fazla erkekle evlenemiyor?
- Genetik kopyalama hakkında bilgi verir misiniz?
- Günah işleyen kişi tövbe etmekle günahlarından kurtulabilir mi?
- İnsanın yaratılışı nasıl olmuş ve insan neden yaratılmıştır?
- Müslüman olmayan ülkelerde (dârülharpde) kumar oynamak caiz midir?
- İslâm'da ölünün cesedini yakmak haram mı? Ölünün cesedi yakılınca, külü savrulup dağılsa ruhu nerede olur?
- Ahir zamanda Müslümanların sayısı artacak mı, azalacak mı? "La ilahe illallah" diyen kalmayacak, deniyor?
- Recep ayında nasıl (kaza veya nafile niyetiyle) oruç tutmak gerekir?
- İslam dini savaş ve kılıçla mı yayılmıştır?