Peygamberimiz hızlanarak dinlendirmiş mi?

- Beni Müstalik gazvesi zamanında Ensar ve muhacir arasında bir kavga meydana gelmiş. Cahcah İbni Mesut ve Sinan ibni Vebere arasında.
- Sonra Peygamber efendimiz buna çok sinirlenip bütün sahabeyi uzun yol boyunca saatlerce yürütüp peygamberimiz (sav) hızlanarak dinlenen demek istemiştir.
- Bir videoda bu minvalde şeyler dinlendim. Böyle bir olay olmuş mudur?
- Hızlanarak dinlenmeyi kastetmiş midir Peygamberimiz (sav)? Böyle bir tavsiyesi olmuş mudur?

Değerli kardeşimiz,

Sorudaki olay, Mau’l-Mureysi (Mureysi suyunun başında) vuku bulmuştur. Münafıkların başı İbn Ubey b. Selul’un “Medineye vardığımızda elbette izzetli olan (bizler) alçak olanları (Muhacirleri) şehirden çıkaracaklar.” şeklinde söylediği bir söz Hz. Peygambere (asm) Efendimize de ulaşmıştır.

Herkes bu sözleri konuşur olmaya başlamış, Efendimiz (asm) çare olarak yolda fazla mola vermediği gibi, insanları (DİNLENDİRMEK için değil), yorulmalarını sağlamak için (tabir caiz ise) onların haşatını çıkarmak için devesini hızlı yürütmüş ki insanlar da onunla beraber hızlı yürüsün ve takatleri kesilsin, ta ki bu olayı konuşacak halleri kalmasın.(1)

Soruda geçen ilgili ifadenin manası şudur:

“Allah’ın Resulü (asm) insanları hızla yürüttü ki, (yorulup da) İbn Ubey’in ilgili sözlerini terk etsinler. Nitekim, insanlar bir yerde mola verildiği sırada, toprakla temas edince hemen uykuya daldılar.”(2)

İbn Übey isimli münafığın dedikodusundan uzaklaştırmak ve bu dedikodunun önünü kesmek için, Hz. Peygamber (asm) bütün gün ve gece hiç mola vermeden yolculuğa devam etmiş, kırbacıyla hayvanını dürtmüş, hatta hayvanını acele gitmesi için zorlamış. Hiç kimse namaz kılmak veya acil bir ihtiyacını gidermek haricinde hayvanından inememiş. Sonunda sabah olmuş, fakat Resulullah (asm) Güneş yükselene kadar yolculuğa devam etmiş.(3)

İşte, Hz. Peygamber'in (asm) insanları böyle yorucu bir yolculuk yaptırmasının hikmeti ise, İbn Übey’in sözleri hakkında konuşmamaları ve onu konuşacak bir zaman bulamamaları içindir. Nitekim ordu mola vermek için durduğu anda herkes kendisini derin bir uykuda bulmuş, toprağa temas eden uyuyaya kalıyormuş. (4)

Demek ki burada bedenlerin yorulması söz konusudur. Eğer bir dinlenme varsa, bu bedenlerin dinlenmesi değil ruhların dedikodudan uzak kalarak dinlenmesi olabilir.

Kaynaklar:

1) bk. Vakidi, Meğazi, 2/415-422.
2) Vakidi, 2/422.
3)  Vakidî, 2/422; İbn Hişam, 3/319; Taberî, Târîh, 3/606-607.
4) Vakidî, 2/422; İbn Hişâm, 3/320; Taberi, Tarîh, a.y.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet