Peygamber efendimiz sayesinde mi kurtulduk?
Peygamber efendimiz s.a.v. ümmeti için çok dua etmiş, pek çok kez ağlamış, endişe etmiş. Onun ümmeti olmak bile Allah'ın bize verdiği çok büyük ve güzel bir nimet. Aklıma takılan soruları cevaplarsanız sevinirim. Peygamber efendimiz s.a.w. benim bildiğim kadarıyla bizim için çok fedakarlık yapmış mesela Azrail canını alırken bile bizi düşünmüş, dua hakkını bizim için ahirete saklaması vs. Yani o olmasa ümmetinin çoğu cehenneme girerdi. O zaman onun sayesinde Allah bize daha fazla merhamet etti dememiz veya onun sayesinde çoğu insan azaptan kurtuldu demek mümkün mü? Yoksa hepsi Allah sayesinde mi?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle ifade edelim ki, her şeyi yaratan Allah olduğu gibi her şeyi kurtaran da Allah’tır. İnan bakımından esas olan budur.
Sebepler ve vesileler açısından ise, imana, hayra, güzelliğe, dünya ve ahiret saadetine vesile olan Hz. Muhammed (asm) Efendimizdir. Bu açıdan, Peygamber efendimiz sayesinde kurtulduk.
Bir komutanın yetkinliği nispetinde askerlerinin de daha disiplinli, daha şanslı bir konuma sahip olması, bir mürşidin seçkinliği nispetinde müritlerinin daha kısa yoldan güzel mertebeler kavuşmaları bilinen bir gerçektir.
- İnsanları zirvenin en yükseğine çıkaran Allah’a iman olduğu gibi, Allah’a sağlam bir imanı öğreten Hz. Peygambere iman da bu imanın ikinci rüknüdür.
Çünkü, Allah’a iman kâinat kitabını okuyup anlamakla mümkündür. Kâinat kitabını okuyup anlamak için de Hz. Muhammed (asm) gibi bir muallime ihtiyaç vardır.
“Hem madem Halıkımız, bize en büyük muallim ve en mükemmel üstad ve şaşırmaz ve şaşırtmaz en doğru rehber olarak Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm'ı tayin etmiş. Ve en son elçi olarak göndermiş. Biz dahi, ilmelyakîn mertebesinden aynelyakîn ve hakkalyakîn mertebelerine terakki ve tekemmül etmek üzere her şeyden evvel bu üstadımızdan, Halıkımızdan sorduğumuz suali sormaklığımız lâzım geliyor.” (Asa-yı Musa, 38)
“Ey benimle bu hikâyeyi dinleyen arkadaş! Elbette anladın ki: O Hâkim-i Zîşan bu kasrı, şu mezkûr maksadlar için bina etmiştir. Şu maksadların husulü ise, iki şeye mütevakkıftır:
Birisi: Şu gördüğümüz ve nutkunu işittiğimiz üstadın vücududur. Çünki o bulunmazsa, bütün maksadlar beyhude olur. Çünki anlaşılmaz bir kitab, muallimsiz olsa; manasız bir kâğıttan ibaret kalır.
İkincisi: Ahali, o üstadın sözünü kabul edip dinlemesidir. Demek, vücud-u üstad vücud-u kasrın dâîsidir ve ahalinin istimaı, kasrın bekasına sebebdir. Öyle ise denilebilir ki: Şu üstad olmasaydı, o Melik-i Zîşan şu kasrı bina etmezdi. Hem yine denilebilir ki: O üstadın talimatını ahali dinlemedikleri vakit, elbette o kasr tebdil ve tahvil edilecek” (Sözler, 122)
Hülasa: Bizi kurtaran Allah’tır. Fakat Allah’ın kurtuluşumuza vesile kıldığı zat ise, Hz. Muhammed (asm) Efendimizdir.
Birçok ayet ve sahih hadisler bu gerçeği vurgulamış olmakla beraber, biz de kısaca deriz ki:
a) Hz. Muhammed’e iman etmeyen, Allah’a iman etse de kurtulamaz.
“Allah’a ve resulüne itaat edenler cennete, isyan edenler ise cehenneme giderler.” (Nisa, 13-14) özet mealindeki ayetlerde bu gerçeğe işaret edilmiştir.
b) Münafıklar Allah’a inanıyor ve Peygambere (asm) iman etmiyorlardı. Münafikun suresinde (Münafikun, 1) bunların yalancı ve kâfir olduklarına dikkat çekilmiştir.
c) “Allah’ın izni olmadan kim şefaat edebilir ki..” (Bakara, 255) ayetinde şefaatin makbul olması da Allah’ın iznine bağlı olduğuna işaret edilmiştir.
d) “Makam-ı mahmud” (İsra:79) en büyük şefaat makamıdır. Ve yalnız Hz. Muhammed’e (asm) hediye edilmiştir. Bu makamın Hz. Muhammed’e şefaat etmesi için tahsisi edildiğine dair müfessirlerin ittifakı vardır. (bk. Razi, ilgili yer)
Rivayete göre, Efendimiz de (asm) bu ayetin açıklamasında “Makam-ı Mahmud’un kendisine tahsis edilen şefaat makamı olduğunu” bildirmiştir. (bk. Razi, a.g.y)
e) “(Resulüm!) De ki. Eğer siz Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” (Al-i İmran, 31) mealindeki ayet kurtuluşun vesilesinin Hz. Muhammed (asm) olduğunu göstermektedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Mekke’de En Uzun Zaman: Kan, Zulüm, İşkence…
- ... ve Ebu Talib de Gider…
- En Kara Gün: Taif
- Dönüm Noktası: Hendek Savaşı
- Habibullah ve Halilullah nedir?
- Hudeybiye Fethinden Mekkenin Fethine...
- Mi’rac’ın Derin Anlamı
- Miraç gecesi namaz elli vakitten beş vakite mi indirilmiştir? Peygamber Efendimiz ile Hz. Musa arasında geçen konuşma doğru mudur? Bu konuşmanın Hz. Musa ile olmasının hikmeti nedir?
- Niçin İnanmadılar?
- Fethedilen Mekke...