Dindar oldukça niyetim bozuluyor, neden?

Tarih: 26.12.2025 - 05:45 | Güncelleme:

Soru Detayı

Ne önerirsiniz nefis için?
Ben eskiden daha çok nefsini istediklerini dinleyen bir insandım ama içimde dine ve her şeye aşırı sevgi saygı vardı ama zevklerimi de yapıyordum şimdi nefsimi kısıp düzgün yaşamaya çalışıyorum iç sesime direniyorum ama bu sefer nefsime ağır geldiği için devamlı kötü düşünceler geliyor dine karşı soğuyorum çünkü farklı şeyler yapmak istiyorum istediğim çoğu şey de haram niyetimin iyiliği eskisi gibi kalmadı ne yapmalıyım eskiden kendimi samimi iyi hissediyordum şimdi kendimi isteklerimi bastırıyorum ama bu bana ağır gelip içimde dine karşı kötü düşünceler oluşturuyor bana ağır geldiği için bu düşünceler nefisten, şeytandan değil bundan da eminim zevklerime uymadığı için daralıyorum.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İçinde bulunduğunuz ruh halinden dolayı ciddi anlamda sıkıntı yaşadığınız belli oluyor. Bu sorun, hedoist (hazcı) batı medeniyetinin günümüz gençlerine sunduğu sayısız hazlardan kaynaklanıyor. Bu anlayış, yaşamanın amacını haz almak olarak gösterir. Bundan dolayı haz alamayan veya aldığı haz azalan kişi, hayatının anlamını sorgulayıp, kendisini boşlukta hisseder.

Sorununuzun nedenleri ve çareleri konusunda size tavsiyelerimiz şunlardır:

1. Beyinde Dopamin Azalınca Yoksunluk Duyguyu Oluşur

Yaşadığınız can sıkıntısı ve daralma duygusu, aslında biraz da nefsin, zevklerinden mahrum kaldığında kişinin biyolojik olarak yaşadığı yoksunluğa işaret ediyor. Çünkü kişi hoşuna gidecek, haz alacak bir şey yaptığında beyninde dopamin hormonlarının sayısı artar. O şeyi bıraktığında ise, dopamin (yani mutluluk hormonları) eksilir.

Bu durum sık sık devam eder veya artarak gelişirse, kişinin aldığı hazın da, bıraktığında yaşayacağı can sıkıntısı da artar ve huzursuz olur. Belli bir zaman sonra artık bu döngüye bağımlı olur. Yani canı sıkılınca dopamin hormonlarını artıracak şeyi yapar, eksilince yoksunluk hisseder, tekrar yapar, tekrara yoksunluk hisseder. Her türlü haz bağımlılığı bu şekilde oluşur. Uyuşturucu, kumar, erotik filimler, cinsel hazlar vb.

Muhtemelen sizde de benzer bir durum olmuş. Eskiden alıştığınız zevkleri bırakınca yoksunluk yaşamışsınız. Bu da sizi kısım olarak depresyona atmış. Artık nefsiniz ve şeytanınızı da aşan biyolojik bir gerçekle karşı karşıya olabilirsiniz.

Bu süreci daha rahat aşmanız için, bir süreliğine imanlı bir ruh sağlığı uzmanından bir yardım almanızda fayda var.

2. Zevklere Karşı Bakışınızı Değiştirin

Ruhsal sıkıntılara karşı psikolojinin temel bir ilkesi var: İnsanları rahatsız eden çoğu zaman gerçekler değil, insanın o gerçeğe verdiği olumsuz anlamlardır. Yani kişi o konuda düşüncesini değiştirirse negatif duyguları da değişir.

Siz de zevklerinize sınır koyduğunuz için, kendi kendinize “eyvah, zevk alamıyorum, dini korkularım bunlara engel oldu, din olmazsa daha mutlu olurdum, keşke din olmasaydı vb.” düşünceler sizi dine karşı soğutuyor, daha fazla mesafeli oluyorsunuz.

Burada düşüncenizi şöyle değiştirebilirsiniz:

“Evet, din yüzünden kısa ve fani bazı zevklerimden mahrum kaldım, ama yine bu din yüzünden, Allah’a ve ahirete inandığım için, ebedi hayatta yanmaktan kurtulacağım, ebedi zevk alacağım.”

Fani zevklere böyle baktığınızda hem dine karşı bakışınız daha olumlu olacak hem de fani zevkler sizi o kadar meşgul etmeyeceklerdir.

3. İnsan Adım Adım Her Zorluğa Alışabilir

Anladığımız kadarıyla siz biraz da alışkanlıklarınızdan kopamıyorsunuz. Evet, alışkanlıkları bırakmak başlangıçta zordur, biyolojimiz ve psikolojimiz hızlı değişimlere her zaman hazır değil.

Ama Allah insanı öyle mükemmel yaratmış ki, insan sabretmek suretiyle her şeye alışabilir. Fakat bazen bu alışkanlıkları değiştirmek kolay olmaz, bunun için de değişime adım adım yaklaşın. Yani her şeyi bir anda değiştirmek değil de adım adım değiştirin.

4. Zihniniz Meşgul Edecek Yeni Uğraşlar Bulun

Zihin boş kalmaz. Bazı psikologlara göre bir günde zihnimizden 60-70 bin civarında düşünce geçer. Bunların da çoğunluğu ya olumsuz düşüncelerdir ya da nefsin hoşuna giden zevklerle ilgilidir.

İnsan, zihnini ne kadar güzel, faydalı, hayırlı şeylerle meşgul ederse, diğer lüzumsuz düşüncelere yer kalmayacaktır.

5. Allah ile Bağınızı Koparmayın

Çünkü kalbimizin gerçek sahibi Allah’tır ve insan ancak O’na yakın olduğunda kendini gerçekten iyi hisseder. Bu bağ zayıfladıkça içimizde bir boşluk oluşur; zamanla kalp yorulur, hissizleşir.

Allah’la aranızdaki bağı namazla, Kuran’la, içten edilen dualarla… canlı tutun.

Emin olun, bu bağ güçlendikçe kalbinizdeki huzur yeniden yeşerecek, iç dünyanız daha aydınlık bir hâl alacaktır.

Unutmayalım ki, nefsin bağırması, kalbin öldüğü değil; alışkanlığın kırıldığı anlamına gelir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun