Hava, su, toprak, ateş neyi temsil eder?
- Tasavvufta hava su toprak ateş neyi temsil eder yani 4 element ve seviyeleri 4 element dinde ve tarikatlarda Mevlevilik vs. neyi temsil eder sırasıyla seviyeleriyle birlikte öğrenmek mümkün mü?
- Çünkü hepsi birbirini etkiler ateş suyu kaynatır, rüzgar suyu soğutur, toprak ateşi söndürür, tabi ebatlar mühim ama hepsi bağlantı mıdır hangisi en güçlü vs?..
Değerli kardeşimiz,
Bu unsurlar kelamcılar, felsefeciler, mutasavvıflar arasında benzer ve farklı yorumlarla açıklanmıştır. Bilinen hususlar dışında bize önem arz eden başka yorumlara rastlayamadık.
Mevlevîlik, Kadirîlik gibi tarikatlarda bu unsurlar, insanın iç dünyasındaki mertebeleri, nefsin terbiye aşamalarını ve kâinatla olan birlik bağını temsil eder.
Bunları hem ilmî hem de tasavvufî bir derinlikle birlikte incelemeye çalışalım:
1. Dört Unsur Nedir?
Kuran’da açıkça “ateş, su, hava, toprak” diye bir sınıflandırma yapılmaz, ama bütün yaratılışın bu temel unsurlarla ilişkili olduğu birçok ayette ima edilir.
Tasavvufta ise bu dört unsur, hem kâinatın yapısı hem de insanın içsel yapısı olarak ele alınır:
“Sizi topraktan yarattık, yine ona döndüreceğiz ve bir kez daha ondan çıkaracağız.” (Tâhâ, 20/55)
Bu yüzden sufîler, insanı küçük bir âlem (âlem-i sağîr), evreni ise büyük bir insan (insan-ı kebîr) olarak görürler. Her ikisinin de özü bu dört unsura dayanır.
2. Dört Unsur ve İlahi Manaları (Özet)
Bediüzzaman, kâinatın dört temel unsuru olan toprak, su, nur (ateş yerine) ve hava üzerinden bu hakikatleri derin bir şekilde açıklar. Bu unsurlar hem maddi yaratılışın hem de manevi anlamların temel taşlarıdır.
Toprak – Hıfz ve Hayat Arşı
Toprak, İsm-i Hafîz (Koruyan) ve İsm-i Muhyî (Hayat veren) isimlerinin tecellisidir.
Bütün tohumların ana kucağıdır; canlılara hayat verir, korur, saklar.
Topraksız hayat olmaz; çünkü bütün canlılar onunla doğar, onunla beslenir.
Su – Fazl ve Rahmet Arşı
Su, ilahi rahmetin sembolüdür.
Yeryüzünün ve canlıların büyük kısmı sudan oluşur.
Suyun özel yapısı sayesinde hayat devam eder, eğer su donunca ağırlaşsaydı, bütün sular alttan donar, canlılık biterdi.
Bu da Allah’ın rahmetinin ve hikmetinin açık delilidir.
Nur – İlim ve Hikmet Arşı
Bediüzzaman “ateş” yerine “nur” der, çünkü nur yakmaz, aydınlatır.
Nur, ilahi ilmin, hikmetin ve Cemal isminin bir tecellisidir.
Melekler nurdan, şeytan ise ateşten yaratılmıştır.
Nur, bütün güzelliklerin ve hayırların kaynağıdır; yakmaz, diriltir.
Hava – Emir ve İrade Arşı
Hava, hayatın taşıyıcısıdır.
Sesleri, kokuları, duaları, tohumları taşır; her nefeste Allah’ın kudretini gösterir.
Havanın bileşimi o kadar hassastır ki, en küçük değişiklikte hayat durur.
Bu da İsm-i Müdebbir (her şeyi hikmetle düzenleyen) isminin bir yansımasıdır.
3. Dört Unsurun Namazdaki Sırrı
Bediüzzaman, “Et-tahiyyâtü lillâh…” derken bu dört unsurun da kendi diliyle Allah’ı tesbih ettiğini söyler:
Toprak, “et-tahiyyâtü” der; bütün canlıların varlığıyla Allah’ı anar.
Su, “el-mübarekâtü” der; hayatı ve bereketiyle zikreder.
Hava, “es-salavâtü” der; bütün duaları ve sesleri taşır.
Nur, “et-tayyibâtü” der; bütün güzelliklerle O’na yönelir.
Yani insan “Et-tahiyyâtü lillah…” derken aslında bütün kâinatla birlikte zikre katılır.
Demek ki, her şey Allah’ın farklı isimlerini yansıtır ve birlikte “Lâ ilâhe illallah” derler.
4. Vicdanın Anasır-ı Erbaası (Dört Temel Unsuru)
Kâinat nasıl ki hava, su, toprak ve ateş gibi dört unsurun terkibinden meydana gelmişse, insanın iç âlemi olan vicdan da kendi varlığını dört manevi temelden alır.
Bu hakikat, insanın ruh yapısındaki ilahî nizamın bir yansımasıdır.
Vicdanın bu dört manevi unsuru şunlardır:
İrade, insanın yönelişidir; tercih etme ve seçme kudretidir. Kul, bu sayede hayrı ister, şerri reddeder. İradenin varlığı Allah’a ibadet içindir.
Zihin, hakikati idrak eden, düşünceyi şekillendiren aynadır. İlmin ve marifetin mahallidir. Zihnin varlığı Allah’ı tanımak içindir.
His, kalbin titreşimidir; sevinç, merhamet, hüzün ve şefkat gibi duyguların menbaıdır. Hissin varlığı Allah’ı sevmek içindir.
Latife-i Rabbâniye, ruhun en ince noktası, insandaki ilahî nefhanın (üfleyişin) merkezidir. Kul, bu latife ile Rabbine yönelir, onu hisseder, ondan feyiz alır. Latife-i Rabbâniyenin varlığı da ruhani lezzet almak içindir.
Nasıl ki kâinat bu dört unsurla ayakta durur, vicdan da bu dört latifenin birleşmesiyle hayat bulur.
İrade olmadan yön, zihin olmadan idrak, his olmadan derinlik, latife olmadan manevi bağ kalmaz.
İşte vicdanı vicdan, ruhu ruh yapan, bu dört unsurdaki denge ve ahenktir.
Bunlar bir araya geldiğinde, insanda ilahi bir armoni meydana gelir; kalp zikreder, akıl tefekkür eder, hisler şükre yönelir, latife Rabbine döner.
Böyle bir vicdan, kâinatın küçültülmüş bir misali, bir mikro âlem hâline gelir.
Nasıl ki dış âlemde her unsur Allah’ı tesbih ediyorsa, insanın iç âleminde de her latife, her his, her düşünce “Sübhânallah” demeye başlar.
5. Dört Unsurun Tasavvufî Anlamları
Bu dört unsurun her biri bir simgeyi, bir nefis terbiyesini, bir nefis mertebesini, bir mizacı, bir ruh halini ve bir terbiye yolunu temsil eder:
Toprak (arz):
Sabır, teslimiyet, vakar, nefs-i emmare (ilkel benlik), ağır, sakin, dayanıklı, tevazu, teslimiyet, alçak gönüllülük, hizmet ve sabır.
Su (mâ):
Arınma, rahmet, duygu, nefs-i levvame (pişman olan nefis), değişken, akıcı, yumuşak, gözyaşı, tövbe, merhamet, tövbe ve zikrullah.
Hava (rîh):
Ruh, nefes, ilham, nefs-i mülhime (ilham alan nefis), hafif, hareketli, serbest, fikir, nefes, kelâm, dua, nefes terbiyesi, zikr-i hafî (gizliden zikir).
Ateş (nâr):
Aşk, irade, nur, nefs-i mutmainne (tatmin olmuş nefis), sıcak, güçlü, dönüştürücü , ilahi aşk, cezbe, nur, aşk, muhabbet, rıza makamı.
6. Unsurların Birbirini Etkilemesi
Bu unsurlar birbirini tamamlar ve dengeler:
Ateş suyu kaynatır. Aşk, duyguları harekete geçirir.
Su ateşi söndürür. Merhamet, aşırı hiddeti yatıştırır.
Hava suyu soğutur. Fikir, duyguyu dengeye çeker.
Toprak ateşi söndürür. Sabır, öfkeyi bastırır.
Ateş toprağı ısıtır. Aşk, hizmete ruh katar.
Bu döngü, insanın iç dünyasındaki hâllerin dönüşümünü anlatır.
Sûfîler der ki:
“Kâmil insan, bu dört unsurun dengesini bulmuş insandır.”
7. Mevlevîlikte ve Tarikatlarda Dört Unsur
Mevlevîlikte:
Toprak: Tevazu, “hiçlik” makamıdır (Semazen’in başını eğmesi).
Su: Ruhun akışıdır (Sema’da dönerken akan zarafet).
Hava: Nefes, ney’in sesidir (Ney, insanda ruhun nefesini temsil eder).
Ateş: İlahi aşk, sema meydanını saran cezbe ateşidir.
Mevlânâ der ki:
“Ben topraktan doğdum, suyla yoğruldum, ateşle piştim, havayla semaya yükseldim.”
Yani dört unsurdan geçmek, insanın kemale erme sürecini anlatır.
8. Hangisi En Güçlüdür?
Tasavvufta “güç” değil “denge” esastır.
Hiçbir unsur mutlak güçlü değildir; denge bozulduğunda insanın iç âlemi de bozulur:
Aşırı ateş, öfke, kibir ve hırstır.
Aşırı su, gevşeklik ve duygusallıktır.
Aşırı hava, dağınıklık ve hevestir.
Aşırı toprak, tembellik ve atalettir.
Sonuç:
Toprak, su, hava ve ateş; insanın iç dünyasındaki sabır, merhamet, ilham ve aşk hallerini temsil eder.
Bu unsurlar dengelendiğinde, kişi nefsini aşarak ruhun kemaline ulaşır.
Dört unsurun dengesi, “insan-ı kâmil” olmanın sırrıdır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- YUNUS EMRE’DE YARATILIŞ VE TEKÂMÜL FİKRİ
- Neden cehennemde ateşle azap edilecek, başka yöntem kalmadı mı?
- Topraklarda bitkileri tanıyacak madeni matbaalar ve fabrikalardan maksat nedir?
- Allah'ın Orduları | Cihad ve Savaş 51
- Yaratılan Her Şey Allaha Aynadır
- Evrim konusundaki yanlış değerlendirmelere sebep olan kelimelerden birisi olan “tahavvül”ün manası nedir?
- İnsan kendi isteği ile mi dünyaya gelir?
- Evrendeki kaosa benzer görüntü, Allah’ın hangi isminin yansımasıdır?
- Maddenin 4 elementten oluştuğuna dair ayet veya hadis var mı?
- Evrim Görüşünün Tarihî Gelişimi