Ayetteki darlık nedir, bana bakan yönü var mı?

Tarih: 10.06.2025 - 12:48 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Darlıkla kastedilen nedir?
" Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Açıklıyoruz ki sana hiçbir darlık olmasın. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."

a) Ayetin sonundaki 'darlık olmasın ' ile kastedilen tam olarak nedir? Mehirsiz evlilik ruhsatı mı yoksa bu meseleleri Allah'ın bizzat ümmete açıklayıp Resulünün halk arasında (bu ruhsatları kullanırken) sıkıntıya düşmemesi mi?

b) Ayrıca bu ayet evrensel mi? Bu ayet evrensel ise bize hangi dersleri verir, bu ayetin bizimle alakası nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Esasen sorunuzda geçen konu, sizin için bir imtihandır ve bu durum kıyamete kadar devam edecektir. Peygamber Efendimiz (asm) hayatın bütün alanları için rol model olduğundan, mahrem ve özel hayatın da örneğidir, rol modelidir. Bu nedenle, caminin içinde yatılı öğrencileri olduğu gibi, özel hanesinde de yatılı kadın öğrencileri olması gerekirdi. Bu yatılı öğrencilerin elbette nikâhlı olması şarttı.

İşte bu konuda Peygamberimize (asm) kolaylık olması için böyle özel bir izin verilmişti.

Demek ki, hem Peygamberimizin bu konuda gönlü rahat olsun, sıkıntı ve darlık çekmesin hem de bizler Efendimiz hakkında suizan yapmayalım, kötü düşünceler içinde olmayalım, bunun binlerce hikmeti olduğunu fark edelim diye, bu ayet nazil olmuştur.

Şu halde ayetin bize bakan yönü, tam da sizin sorunuza olan cevabıdır ve ayetin evrensel oluşunun da bir ispatı ve kanıtıdır.

Unutmamak gerekir ki, Peygamberimizin (asm) saadet evi bir nevi hanımlar okulu ve o hanımlar da bu okulun devamlı öğrencileri, bir manada öğretmenleri idi.

İslam'ın hükümleri hem erkek hem de kadın cinsini kapsayıcı niteliktedir. Fakat sadece erkeklere ve sadece kadınlara yönelik hükümler de vardır. Hz. Peygamber (asm) genel hükümlerin veya erkeklerle ilgili hükümlerin öğretilmesi hususunda fazla sıkıntı çekmiyordu. Çünkü onlar kendi cinsleriydi. Kadınlarla ilgili ahkamın öğretilmesinde, yaşanmasında ve yaşatılmasında müşküllerin halli ve soruların cevaplandırılmasında kadınların da olması ve onlardan da istifade edilmesi gerekirdi.

Peygamber Efendimizin (asm) değişik yaş ve kabiliyetteki hanımları, mümin hanımlar için bir eğitim-öğretim kadrosu niteliği taşıyordu. Âdeta, evleri bir mektep, onlar da bu mektebin eğitimcileriydiler. Peygamber Efendimizin vefatından sonra da bu durum canlılığını koruyarak, hatta artarak devam etmiştir.

Özetle söylemek gerekirse, ayetteki "sana darlık olmasın diye" ifadesi, “Ey peygamber, bu konularda gönlün rahat olsun, sana özel bir durumdur, endişe etme, günaha girdiğin zannı taşıma.” demektir.

Elbette bu ruhsatlar Peygamberimize (asm) has olup diğer müminler için söz konusu değildir.

Bu konular ayette bildirilmekle onun hakkında kötü düşünceler, suizanlar ve dedikodular kapısı kapatılmıştır.

Böylece sizin de belirttiğiniz gibi, Peygamberimizin halk arasında (bu ruhsatları kullanırken) sıkıntıya düşmesi engellenmiş, başkalarının da Efendimiz hakkında yanlış bir düşünceye girmeyeceği şekilde kapılar kapatılmıştır.

Detaya gelince:

a) Ahzab Suresi 50. Ayetindeki "darlık olmasın" İfadesiyle Kastedilen Manalar

Mehirsiz Evlilik Ruhsatı:

Ayette, Hz. Peygamber (asm)'e diğer müminlere tanınmayan bazı evliliklere dair özel izinler verilmektedir. Bu izinler, özellikle mehirsiz evlilik (kendini Peygamber'e hibe eden kadınla evlenme) ruhsatı, Resulullah (asm)'in şahsına tanınmış bir ayrıcalıktır. Bu ruhsatın verilmesinin sebebi, onun (asm) peygamberlik görevinin getirdiği sorumluluklar ve toplumsal ihtiyaçlar olabilir.

Resulullah'ın (asm) Halk Arasında Sıkıntıya Düşmemesi:

Allah (cc), bu ayetle, Hz. Peygamber (asm)'e tanınan bu özel durumları açıkça belirterek, onun (asm) bu ruhsatları kullanırken halk arasında herhangi bir yanlış anlaşılmaya veya sıkıntıya düşmesine engel olmayı amaçlamıştır. Yani ümmetin bu konudaki hükmü bilmesi, Peygamberimiz (asm)'in itibarını korumak ve ona (asm) karşı saygıyı sürdürmek içindir.

b) Ayetin Evrenselliği ve Günümüz Müslümanlarına Verdiği Dersler

Ayetin Evrenselliği:

Kur'an-ı Kerim'in ayetleri genel olarak evrenseldir ve her zaman ve mekanda Müslümanlar için geçerli dersler içerir. Ahzab Suresi 50. ayeti özelde Hz. Peygamber (asm)'e yönelik olsa da içerdiği bazı prensipler ve ahlaki değerler açısından evrensel bir niteliğe sahiptir.

Günümüz Müslümanlarına Verdiği Dersler:

Peygambere (asm) Saygı ve Onu Anlamaya Çalışmak:

Bu ayet, Müslümanların Hz. Peygamber (asm)'in hayatını, ona verilen özel durumları ve onun yaşadığı zorlukları anlamaya çalışmalarını teşvik eder. Ona (asm) duyulan sevgi ve saygı, onun sünnetini takip etme ve örnek almayla pekiştirilmelidir.

* Allah'ın (cc) Hikmetini ve Adaletini Sorgulamamak:

Ayet, Allah'ın (cc) hükümlerinde bir hikmet ve adalet olduğunu hatırlatır. Müslümanlar, bazı hükümlerin nedenini tam olarak anlamasalar bile, Allah'a (cc) olan imanlarını korumalı ve onun (cc) adaletine güvenmelidirler.

* Toplumsal Sorumluluk ve Fitneye Engel Olmak:

Ayetin indiriliş amacı, Hz. Peygamber (asm)'in toplum içinde yanlış anlaşılmasını önlemek ve fitneye engel olmaktır. Bu durum, Müslümanların toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeleri, doğru bilgiyi yaymaları ve fitneye sebep olacak davranışlardan kaçınmaları gerektiği konusunda önemli bir dersler verir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun