Sen kim onu bilmek kim, sözü ayet mi?

Tarih: 15.05.2025 - 14:19 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kuran’da kıyamet alametlerinin bilgisinin yalnızca Allah’ta olup ayrıca peygamberimize “sen kim onu bilmek kim” diye bir ayet inmiş. Ancak bakıyoruz hadisler maşallah kıyametin alametlerini bir bir sıralıyor gaybın ne anlamı kaldı, cennetle müjdelenen sahabe var. Kuran’da ayet var “ben bana ve size ne olacağını bilmiyorum” diyen bir ayet var. Ve hadisler o bu cennete girecek diyor.
- Ve ironik olan şu ki bütün bu soruya yine hadislerden cevap veriyorsunuz :)

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, Allah bildirmedikçe, peygamberler, melekler dahil hiç kimse gaybı bilmez, bilemez. Ancak, ayet ve hadislerde de açıkça ifade edildiği üzere, Allah bildirirse onlar da bilir.

Demek hiç kimse kendi kendine gaybı bilemez, Allah bildirirse bilir, o da başkasına bildirir. (bk. Kasas 28/7; Al-i İmran 3/45; Kehf 18/71-79; Rum 30/2-4)

Soruda ifade edilen bu gibi tercümelerdeki Türkçe ifadelerin yeri Hz. Peygamber Efendimize (asm) karşı en saygısızca ifadelerdir. Mesela:

“Bütün bunlar (bu geleceği vaad edilenler) hangi güne ertelenmiştir? Ayırım gününe. Ayırım gününün ne olduğunu bilir misin?” (Mürselat, 77/12-14)

mealindeki ayette yer alan “Ayırım gününün ne olduğunu bilir misin?” tercümesi, “Sen kim onu bilmek kim” şeklinde dillendirmek, en azından edebe aykırı bir ifade tarzıdır.

Bazıları, hadisleri inkâr etmeye bahane bulmak, imkân vermek için bunu lafız ve mana bakımından en bozuk bir tercüme ile ortaya çıkarmış olabilirler.

- Gayp konusu defalarca sitemizde yazılmıştır. Hz. Muhammed’in (asm) Tahrim suresinin 3. ayetinde kendisine gaybın bildirildiği haber verilmiştir:

“Hani bir zamanlar Peygamber eşlerinden birine bazı şeyleri sır olarak vermişti. Kendisi bu sırrı başkasına aktardığında Allah ona bunu (sırrı ifşa konusunu) haber verdi. O da bu ifşa edilen sırrın bir kısmını göz ardı etmekle beraber, bir kısmını da açıkça ifade etti. Söz konusu eşi, 'Benim bunu ifşa ettiğimi kim sana bildirdi?' diye sorunca, Peygamber: 'Bana her şeyi hakkıyla bilen her şeyden hakkıyla haberdar olan (Allah) bildirdi.' diye cevap verdi.” (Tahrim, 66/3)

Bu ayette açık ve net olarak Hz. Peygamberin (asm) Allah’ın haber vermesiyle gaybı bildiği açıkça ifade edilmiştir.

- Zaten gayp bilgisi iki çeşittir. Birincisi Allah’ın ezelî ilminde mevcut olan mutlak gayb bilgisi, ikincisi Allah’ın bir şekilde bildirdiği izafi gayb bilgisidir.

- Keza Hz. İsa’nın (as),

 “Ben Allah’ın izniyle ölüleri diriltiyorum ve sizin yediklerinizi de evlerinizde biriktirmekte olduğunuz yiyeceklerinizi de size haber veriyorum.” (Al-i İmran, 3/49)

mealindeki ayette gayb bilgisine sahip olduğu bildirilmiştir.

Demek ki Allah’ın bildirmesiyle izafi gayb bilgisi bilinebilir. Bu ayetler ilgili hadisleri tasdik ediyor.

“Resul size ne verirse alın, size neyi yasaklarsa ondan uzak durun.” (Haşir, 59/7) mealindeki ayette Hz. Peygamber (asm)'in Kuran dışında da verdiği emir ve yasaklarının geçerli olduğu bildirilmiştir.

Ve daha benzeri birçok ayette Hz. Peygambere (asm) itaat etmenin Allah’a itaat olduğuna işaret edilmiştir.

Bütün bu ayet ve hadislere rağmen, sırf kendi heva ve hevesini tatmin etmek için, bazı zayıf rivayetlerden ibaret olan bazı hadisleri bahane ederek Hz. Peygamberi (asm) devre dışı bırakanların hallerine gerçekten acıyoruz.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun