Mehirlerini verdiğin eşler helaldir ne demek?

- Azhab 50’de geçen,mehirlerini verdiğin eşler helaldir, ne demek?
- Azhap 50’de mehirlerini verdiğin eşlerden başlayıp elinin altındakiler diğer birtakım kadınlar sayıyor burada, sayılan kadınlar peygamberin evlenmesinin helal olduğu kadınlar. Bu ayetin başında neden mehirlerini verdiğin eşlerin denmiş zaten mehirlerini verdiği eşleri ile evlenmiş yani mehirlerini verdiğin eşlerinle evlenmen helaldir, gibi bir anlam çıkıyor bu anlam bozukluğu olmaz mı?

Değerli kardeşimiz,

Kuran Allah’ın kelamıdır, anlam bozukluğu olmaz, yanlış anlama olabilir.

İlgili ayetin meali şöyledir:

“Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir." (Ahzab, 33/50)

Bu ayette, peygambere, layık ve faziletli olan hanımlar zikredilmiş ve beyan buyurulmuştur. Çünkü;

1. "Ecir"lerini yani, mehirlerini verdiğin hanımların. Şüphesiz mehri verilmiş olan hanımın gönlü verilmeyenden daha hoştur.

2. Bir kimsenin bizzat kendisinin katıldığı savaşta ganimet olarak sahip olduğu cariye, elbette satın aldığı cariyeden daha temiz ve daha şüphesizdir.

3. Kendisi ile birlikte hicret eden akrabaları da hicret etmeyenlerinden daha şereflidir. Bununla birlikte bazılarının dediği gibi, mehrin önce verilmesi peygamberin özelliklerinden olması da ihtimal dahilindedir. (bk. Razi, ilgili yer)

Diğer bir görüşe göre; "Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini" ifadesinin iki manası olabilir:

Birincisi: Bunlardan maksat Hz. Peygamberin (asm) Hz. Aişe (r.anha) gibi mehirlerini verip himayesine aldığı kadınlardır. (Bu yorum 1. maddeye uygundur).

İkincisi: Hz. Peygamberin (asm) mehrini vereceği her kadınla evlenebileceğine dairdir. (bk. İbn Cüzey, et-Teshil, ilgili yer)

Bunun şöyle bir yorumu da olabilir:

Bu ayette Hz. Muhammed'in (asm) evliliğinin sınırları çizilmiş ve evlilik muamelesinde en güzel ve en geniş bir ruhsat ile en güzel olanın durumu açıklanmıştır. Şöyle ki:

a) Evlilikte en güzel yol evlenilen kadına mehrin hemen verilmesidir. Buna göre, nikâhta verilen mehrin, evliliğin ileriki zamanlarında verilmesinden daha faziletli olduğuna işaret edilmiş ve Hz. Peygamber'in (asm) bu konuda da ümmetine “üsve-i hasene” (güzel bir rol model) olması ders verilmiştir. “Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini...” mealindeki ifadenin mazi sigası / geçmiş zaman kipi ile kullanılması buna işarettir.

b) İkinci sırada savaş esiri özellikli cariyelerin satın alınan cariyelerden daha güzel olduğuna dikkat çekilmiştir.

c) Üçüncü sırada, yakın akrabalarından fedakârlık simgesi olan hicrette ona eşlik etmek suretiyle samimiyeti test edilmiş kadınlara yer verilmiştir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet