Bir millete destek veren onlardan mı olur?

- Kim bir kavmin karartısını artırırsa o da onlardandır sözü hadismiş doğru mu?
- Böyle bir hadis var mı varsa sıhhati nedir?

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, bir mümin günah işlemekle dinden çıkmaz, kâfir olmaz, fasık ve günahkâr olur.

Bu nedenle Müslüman olmayanlara destek veren bir Müslüman, onların inanç esaslarını kabul etmedikçe, dinden çıkmaz, ama günahkâr olur, günahlarına ortak olur.

Demek ki, günah konusunda onlardan olur diye anlamak gerekir.

Soruda geçen konuyla ilgili bazı rivayetler şöyledir:

Bir adam İbn Mesud radıyallahu anh’ı bir düğün yemeğine davet etti. İbn Mesud oraya gidince eğlence sesi işitti ve girmeden geri döndü. Neden döndüğü sorulunca şöyle dedi:

“Ben Resulullah aleyhissalatü vesselamın şöyle buyurduğunu işittim:

“Kim bir topluluğun kalabalığını artırırsa onlardandır. Kim bir topluluğun amelinden razı olursa onu işleyene ortak olur.”(1)

Ebu Zerr el-Gıfari radıyallahu anh bir düğün yemeğine davet edilir. Oraya gittiğinde eğlence sesleri işitir ve geri döner. Ona:

“Girmeyecek misin?” denilince şöyle der:

“Ben bazı sesler işittim. Kim bir topluluğun kalabalığını artırırsa onun ehlinden olur. Kim bir amelden razı olursa onu işleyene ortak olur.”(2)

Resulullah aleyhissalatü vesselam Efendimiz şöyle buyurur:

“Kim bir topluluğun karartısını (kalabalığını) artırırsa onlardandır.”(3)

Demek ki, bir kavmin, bir milletin, bir grubun işlediği günaha, hataya ortak olmakla hem o günaha girmiş olur hem de o günahı işleyenlere destek verdiğinden ve onların yayılmasına ve çoğalmasına neden olduğundan ayrıca sorumlu olmuş oluyor.

Bu konuda sadece toplum hayatında değil, sanal alemde de dikkatli olmamız gerekir. Zira İslam inancına, hükümlerine ve ahlakına aykırı olan sosyal medya, yayın organları, sanal alemler için de aynı durum söz konusudur, küçük bir hareketimizle dünya kadar günaha ortak olmak söz konusu olabilir.

Bu noktadan çok dikkatli olmamız gerekir. Yapacağımız her hareket, bulunacağımız her ortam, konuşacağımız her söz, her hâl ve tavrımız, asla boşa gitmez, ya lehimize ya da aleyhimize kayıt yapıyor vesselam.

Kaynaklar:

1) Deylemi, 5621) eş-Şenterini, ez-Zahire, 4/777; Zehebi, Teşbihu’l-Hamis s.17; Ebu Yalâ’dan naklen: Fethu’l-Bari, 13/37; Zeylai Nasbu’r-Raye, 4/346; Busayrî İthaf, 3297/1; Ali b. Ma’bed’in Kitabu’t-Taat ve’l-Ma’siyet’inden naklen; İbn Hacer, ed-Diraye, 1015; Keşfu’l-Hafa, 2588. Sahihtir.
2) İbnu’l-Mubarek, Kitabu’z-Zuhd, 42; Begavi Şerhu’s-Sunne 9/149; Zeylaî Nasbu’r-Raye, 4/346. Abdurrahman b. Ziyad ile Ebu Zerr radıyallahu anh arasında inkıta vardır. Bu nedenle ilgili rivayet zayıftır.
3) Hatib Tarih, 10/40; İbn Ebi Asım, es-Sunne, 1464. Bu hadis-i şerifin şahitleri ve tabileri olduğundan hasen deresinde olduğu söylenebilir. Bk. İbn Adiy, Kamil, 2/2686; Beyhaki, Sünen, 7/266; Taberani, Kebir, 17/219, 345; İbn Hacer, el-Metalibu’l-aliye, 8/319 dipnotlarıyla...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet