Yalan yere yemin eden kimse o dediği gibi olur, ne demektir?

Tarih: 23.10.2023 - 20:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bu hadisi açıklar mısınız?
- Şunu yaparsam sonsuza kadar kâfir olayım dedim. Yaparsam dediğim şeyi yaptım. Bunun hükmü nedir?
- Siz, tövbe edin, dinden çıkmazsınız, demiştiniz.
- Ancak DELİLLERİYLE HANEFİ FIKHI ESAD MUHAMMED SÂİD ES-SÂĞİRCÎ KİTABINDA
 Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem yine "Kim kendisinin İslam' dan beri olduğunu söylerse; eğer bunda yalancı ise (görünüşte yapıyorsa ve kalbinde böyle bir şey yoksa) o söylediği gibidir. Ama bunda doğru ise tekrar İslam'a selametle dönmez" buyurmuştur diye bir hadis var.
- Yani ben tövbe etsem de kelime-i şehadet getirsem de İslama geri dönüp tekrar Müslüman olamam mı, Müslümanlığım kabul edilmiyor mu demek?
- İslama selametle dönmez buyurmuş Efendimiz (s.a.v). Bu hadisi açıklar mısınız?
- Böyle sözler söylendiğinde Hanefi mezhebinde yemin sayılmaz demiştiniz.
- Aynı kitapta şöyle yazıyor:
 "Şöyle yaparsam Kur'an'dan beriyim veya "Kabe'den" , "bu kıbleden" , "bu Peygamber'den" , "Bu Mushaf'tan", "Ramazan orucundan" , "Namazdan" , "hacdan beriyim/beri olayım" derse yemin etmiş olur. Bunun kaidesi şudur: "İnanması küfür olan ve şeriatın helal kıldığı bir şey üzerine yemin ederse, ona uymadığında kefaret öder. Çünkü Allah'ın (c.c) hakkından dolayı, daima küfürde olmak helal değildir. Dolayısıyla bu, Allah'ın isminin saygınlığı ve dokunulmazlığı gibi olmuştur. Bunun benzeri "Bunu yaparsam hacda ibadet edeyim'', "Allah'tan başkasına ibadet edeyim", "Yahudi olayım" veya "Hristiyan olayım" derse; bu durumlarda yemini bozulur ve yemin kefareti ödemesi vacip olur.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, sizin dinden çıkmak gibi bir maksadınız olmadığı için bu durumda sadece günahkâr olursunuz, dinden çıkmak gibi bir durum söz konusu değildir, tövbe etmeniz ve yemin kefareti vermeniz yeterlidir.

Bu kısa bilgiden sonra detaya gelince, bu konuda şu bilgileri paylaşabiliriz:

1. “Şöyle yaparsam kâfir olayım, Yahudi olayım, Hıristiyan olayım” gibi ifadeler Hanefilerle Hanbelilerin çoğunluğuna göre yemin kabul edilirken Malikî ve Şafiilerle Hanbelîlerin bir kısmına göre yemin kabul edilmez.

Küfür amacı taşımadığı sürece kişi bu sözlerle dinden çıkmış sayılmasa da çoğunluğa göre günah işlemiş olur.

2. Bazı fakihlere göre ise "bu lafızlarla kasten yalan yere yemin edilmesi küfre yol açar. “İslam’dan başka bir din üzerine kasten yalan yere yemin eden kimse o dediği gibi olur.” hadisi (Buhârî, Eymân, 7; ayrıca bk. h.no:1363) bu konuda delil gösterilmiştir.” (bk. TDV. İslam Ansiklopedisi, “yemin” md.)

Sahih-i Müslim'de de bu hadis rivayetine yer verilmiştir. (bk. Müslim, h. no: 180)

- Bu hadis konusunda oldukça farklı yorumlar yapılmıştır. Hanefi ve Şafiilerin bazılarına göre kâfir olur, bazılarına göre kâfir olmaz. (bk. İbn Hacer, Fethu’l-Bari, 11/539)

- Bu konuda tahkikli bir açıklama şöyle olabilir:

Eğer kişi mesela: “Bunu yaptıysam veya yaparsam, Yahudi olayım.” derse, niyetine bakılır, şayet Yahudiliği tazim, yüceltmek maksadına matuf olarak yahut zikrettiği küfrüne "neviyle muttasıf olayım" niyetiyle bunu söylerse kâfir olur.

Şayet maksadı zikrettiği küfür şeklinden uzak olduğunu kastetmiş ise, kâfir olmaz. Ancak bazılarına göre haram, bazılarına göre tenzihen mekruh işlemiş olur. Bu ikincisi daha fazla tercih edilmiştir. (bk. Nevevi, Şerhu Müslim,2/126;  İbn Hacer, Fethu’l-Bari, a.g.y)

Birçok âlime göre, buradaki “küfür” ifadesinden maksat hakiki küfür değil, nimete karşı nankörlük manasındaki küfürdür. Ayrıca irşat için yapılan sert / tağlizi bir uyarıdır. (bk. a.g.y)

Özetle, bu ifadeleri kullanan kişinin niyetinde dinden çıkmak diye bir durum yoksa, kâfir olmaz, nankör ve günahkâr olur.

3. Önceki açıklamalarda da geçtiği üzere, söz konusu sözler hakkında âlimler farklı yorumlar yapmışlar.

İmam Azam ve Hanefi âlimlerine göre, eğer bu sözlerle kişinin kâfir olduğuna hükmedilirse, bu takdirde yemini geçersizdir. Yok eğer söylenen sözler kişinin niyetine bakılarak kâfir olmadığına hükmedilirse, bu takdirde bu tür bir yemin, yemin olarak kabul edilir ve kefareti gerekir. Zira, zıhar konusunda kişi eşine “Sen bana annemin sırtı gibisin.” dediği zaman yalan söylemiş olur fakat yine de zıhar kefareti vermek zorundadır. Yemin konusunda yalancı da olsa yemini yemin kabul edilir.

Fakat Şafiilerden İmam Nevevi, bu gibi yalan yere yapılan yeminler yemin sayılmaz, yalnız ondan dolayı tövbe ve istiğfar edip sağlam tevhid akidesine yeniden dönmesi gerekir. (bk Umdetul-Kari, 8/190; el-Mevsuatul-fıkhıye el-Küveytiye, 7/301-303)

- Hadiste geçen tekrar İslam'a selametle dönmez" ifadesinden “kişinin tövbesi kabul olmaz, artık asla Müslüman olmaz” manasını anlamak İslam’ın ruhuna aykırıdır. Zira İslam’da şirk dahil, bütün büyük günahlar da samimi bir  tövbe ve istiğfar ile izale edilir. Sahabelerin çoğunun şirkten dönmeleri bunun tartışmasız bir delilidir.

 “Allah kendisine şirk koşmayı asla affetmez, onun dışındaki bütün günahları affeder.” (Nisa,4/48) mealindeki ayetin manası şudur: 

a) Allah şirk koşup da -tövbe etmeden- o küfürle ölen kimseyi affetmez. 

b) Allah şirkin dışında bütün günahları -ille de affeder değil- affedebilir.

c) Şirkin ve herhangi bir küfür çeşidiyle ölüp imansız kabre giren kimseyi Allah asla affetmez, o ebedi olarak cehennemliktir. 

d) İmanla kabre girdikten sonra en büyük günahla da gitse kişi, iki şekilde muamele görebilir:

Birincisi: Allah onun günahlarını affedebilir ve cezalandırmadan doğrudan cennete koyabilir.

İkincisi: Allah ona ceza verip cehenneme koyabilir, cezasını çektikten sonra oradan ebedi kalmak üzere cennete yerleştirebilir.

Bu açıklamalar, Ehl-i sünnet âlimlerinin ittifakla kabul ettiği bir hakikattir.

Demek ki, ister soruda geçen günah isterse başka bir günah olsun, hiçbir günah kişiyi kâfir yapmaz, sadece günahkâr eder, tövbe kapısı da vefat edinceye kadar her zaman açıktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun