Doğada israf var mı?
- Koyu bir metafizikçi olan Profesör F. A. Lange, Histoire du Materialisme adlı yapıtında (cilt 1, s. 267-8) örgensel varlıkların oluşumunda doğanın hiç de düzenli ve hesaplı davranmadığını, tersine, milyarlarca hayvan ve bitki tohumunun boş yere harcanıp gittiklerini ve ancak bunlardan küçük bir bölümünün doğada bir yer edinebildiğini uzun uzun anlatır ve bunu bir avcının bir tavşan vurmak için her yöne milyonlarca kurşun atmasına benzetir. Kurşunlar bir ereksel nedenle atılsaydı, her kurşunun hedefini bulması gerekirdi.
Değerli kardeşimiz,
Metafizikçi olması bakımından bu profesörün her şeyden önce matematiğin doğasını dikkatle incelemesi gerekirdi. Zira bizim aritmetik işlemlerde kullandığımız sayılar sınırlı olmakla birlikte sonsuz bir ölçekte sayı çokluğu vardır.
Bu sayı çokluğundan matematiksel işlemde kullanmadıklarımızı israf saymak, kullandığımız sayıların varlığını iktisat kavramı dışında bırakır.
Temeli israf olan bir yapıdan iktisat ya da sınırlılık çıkmayacağına göre, aritmetik işlemlerin ya da sayıların gerçekleşmesini de yadsımak gerekirdi.
Aynı durum geometrik düzenin temeli içinde geçerlidir.
Matematik ve geometrinin doğaları sonsuz bir ölçeğe sahip olduğu için sınırlı tikel işlemler geliştirilebilmektedir.
Evrenin doğasının informal açıdan matematiğe dayalı olduğu bilinmektedir. Bu nedenle tüm tikel oluşlar bu sınırsız çeşitlilik doğası üzerinde var olurlar. Sınırlı olanın ya da sonlu olanın açığa çıkabileceği tek düzlem sonsuzluk ya da sınırsızlıktır.
Biyolojik çeşitliliğe gelince bir balığın milyonlarca yumurtasından ya da bir bitkinin pek çok polenlerinden bazılarının balık ya da bitki olması doğanın matematiksel düzeninin birimsel döngülerde mükemmel bir biçimde yansımasıdır.
Buna göre geniş bir çokluk temelinde tikel var oluşlar gerçekleşmektedir. Üstelik sınırsız çokluk olmaksızın sınırlı tekillikler in var edilmesi evrenin arka planı ve alt yapısı olmayan bir sığlığa indirgenmesi anlamına da gelecektir.
Burada önemli olan dönüşüm sürecinin etkin bir biçimde çalışarak sınırsızda ya da çokta yansıyan sınırlıyı ya da tikellerin dışında kalanları tekrar evrenin temel doğasına yöneltmesidir.
Bu dönüşüm süreci aslında dikkat edilirse sistemin israf karşıtı olduğunu gösterir.
Yine atom altı dünyada enerji ve sıcaklık seviyeleri arttıkça ortaya çıkan parçacıklar ve alanlar sonuçta gravitasyonun sonsuz doğasından kaynaklanırlar. Parçacıklar açığa çıktıktan sonra hızla alanlara dönüşerek söz konusu sonsuz-sonlu dualitesini devam ettirirler.
Gravitasyonu israf saymak parçacık / alan düzenini ve bu düzenden açığa çıkan tüm oluşu abes saymak olacaktır ki bu durumda iddia sahibinin israf tanımını hangi karşıt kavrama dayanarak yaptığını sorgulatır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İnanmaya Direnen Birinin Son Soruları
- Tanrı, benzeri olmadığı için anlaşılamaz mı?
- Diyalektik düşünce nedir?
- Allah sonsuz derece güçlü mü?
- Sonsuz olmayan neden ilah olamaz?
- Panenteizm ve diğer tanrı tasavvurları hakkında genel bilgiler verebilir misiniz?
- Soyut kavramlar, insanların uydurması mıdır?
- Evren hiçlikten oluşamaz mı?
- Sınırlı olan bir şeyi yaratmak için, ille de sınırsız sıfatlar ve isimler mi gerekir?
- Bir ateistin iddialarına cevap verir misiniz?