Olağan üstü şartlarında randevulu cuma ve bayram namazı kılabilir miyiz?
- Salgın hastalıkla uğraştığımız şu günlerde maalesef Cuma Namazımızdan mahrum kaldık. Birçok İslam ülkesinde ve hatta Almanya'da Cuma Namazları gerekli tüm tedbirler alınarak eda ediliyor. Fakat halkının %99'u Müslüman olan ülkemizde Müslümanlar gerekli tüm tedbirlere başvurup Cuma Namazını kılmaktansa büyük bir gaflet, boş vermişlik ve nemelazımcılık içerisindedir. Bunun doğal bir sonucu olarak hiçbir resmi makamdan özellikle de Cumhurbaşkanımızdan bu konuya dair tek bir açıklama bile bulunmuyor. Sosyal mesafenin korunmayacağı açık olan AVM'lerin açılması Mayıs ayında iken sadece bir gün ve birkaç saat içerisinde azami 5 dakika içerisinde eda edilebilecek Cuma Namazı Haziran ayı için gündeme geliyor.
- Örneğin, olağan üstü şartlarında randevulu Cuma ve Bayram namazı önerisi olabilir. Zira eğer böyle bir durum tekrar başımıza gelirse yine üzerimize açıkça farz kılınmış olan Cuma namazlarımızı askıya mı alacağız?
- Gerekli tüm tedbirler alınarak bu ibadetin yerine getirilebildiğine birçok İslam ülkesinde şahit oluyorsak bu Türkiye'mizde neden olmasın?
- Diyelim ki, devletimiz böyle bir tedbir almadı, devletin koyduğu bütün tedbirleri alan kimseler, randevulu sistemle Cuma ve Bayram namazı kılabilirler mi?
- Örneğin her açıdan müsait ve uygun olana alanlarda, temizlik, sosyal mesafe ve maske gibi her türlü tedbir alarak neden kılmayalım veya kılamayalım?
Değerli kardeşimiz,
AVM’lerin açılması gibi bazı istisnalar, insanların zaruri ihtiyaçlarını karşılamak içindir. Bu ihtiyaçlar başka türlü karşılanabiliyorsa, tehlike var olduğu sürece onların da açılmaması gerekir.
Soruda ileri sürülen tedbirlerin alınması mümkün değildir; mutlaka ihlaller ve bulaşmalar olacaktır. Ayrıca ne yapsanız, normal hale göre yine de cumadan ve cemaatten mahrum kalanlar çokça bulunacak, maksat hasıl olmayacaktır.
Mazereti sebebi ile oruç tutamayıp fidye veren bir kimse orucu terk etmiş olmaz; bedelini ifa etmiş olur. Korona tehlikesinden daha hafif mazeretler bile cuma namazına katılmamak için yeterli sebep oluyor ve bu mazeretleri bulunan kimseler onun bedeli olarak öğle namazını kılıyorlar. Namaz terk edilmedikçe manevi-dini bakımdan bir tehlike yoktur. Sembol mahiyetinde olan şey yalnızca cuma ve cemaat değildir; bu toplumun Müslüman olduğunu gösteren pek çok sembol yaşamakta ve uygulanmaktadır.
Aynı yerde (camide, avluda) arka arkaya farklı imamlar ve cemaatlerle cuma kılmayı caiz görenler, tv. yayınına uyarak veya uygun bir imam bularak evinde veya iş yerinde mevcut az veya çok cemaatle gerekli tedbirler de alınarak cuma namazı kılmayı caiz görmüyorlar. Halbuki teklif edilen de bu da fıkıh kitaplarında olana uymuyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı uygun teknoloji ile genişletilmiş istişare toplantısı yaparak bu konuya son noktayı koymalıdır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hapishanedeki mahkûmlara cuma namazı farz mıdır?
- Namaza nasıl niyet edilir ve Arapça namaz niyetleri nasıl yapılır? Bu niyetlerde mezhep ayrımı var mı, yani namaza niyetler mezheplere göre değişir mi?
- Bayram cumaya denk gelirse cuma namaz terk edilebilir mi?
- Farz namazın yerini normal bir namaz nasıl tutuyor?
- Cuma Namazı Hakkında Bilinmesi Gereken 7 Şey
- Cuma hutbesi, Hz. Peygamber zamanında cuma namazından sonra okunduğu, zamanla değiştirilerek cuma namazının öncesine alındığı iddia ediyorlar; doğru mudur?
- Namaz kılmayı terk ettim; tekrar nasıl başlayabilirim?
- İbadetlerini aksatan çocuğa baskı uygulanır mı?
- Namaz ve diğer ibadetlerini aksatan çocuğa baskı uygulanır mı?
- Bayram namazlarının hükmü nedir?