Hakikat nazarında madde mi mana mı daha ehemmiyetlidir?
Değerli kardeşimiz,
Ruhun bekasında, insan öldüğünde vücudu yok olur ama ruhu korunur. Bir bilgisayarın içindeki bütün bilgiler bir flaş belleğe kaydedilip bilgisayar çöpe atılabilir. İnsan öldüğünde de vücudu toprağa gömülür.
Bilgisayarın değerlilik ölçüsü donanım kısmından değil, yazılım kısmından belirlenir. Aynı şekilde maddenin de değerlilik ölçüsü içine yazılan bilgilerdir. Maddenin içindeki mana önemlidir. İnciri önemli hâle getiren, çekirdeğinde yazılı olan bilgilerdir.
Maddeyi esas alan materyalizm, özün sonradan ortaya çıktığını yani soyut bilginin maddeden yansıdığını söylüyordu. Araştırmalar göstermiştir ki, madde esas değildir. Madde ruhun üzerinde bir perdedir. Maddenin ruhun üzerinde bir perde olduğunu bilgisayar örneğiyle açıklayabiliriz. Bilgisayarı değerli yapan kasası, elektronik devreleri, monitörü, klavyesi, aksesuarları değildir. Bilgisayarı özel ve önemli yapan kartı ve yazılım kısmıdır. Bilgisayarın değerlilik ölçüsü donanım kısmından değil, yazılım kısmından belirlenir.
Aynı şekilde maddenin de değerlilik ölçüsü içine yazılan bilgilerdir. Maddenin içindeki mana önemlidir. İnciri önemli hale getiren, çekirdeğinde yazılı olan bilgilerdir. Çünkü o bilgiler çok kıymetli ve ciddi korunması gerekir. Onlar korunmazsa incir nesli biter. Meselâ bir firma bir cihaz ürettiğinde taklit edilmemesi için üretim bilgilerini özel kırmızı kodlarla korur. Eğer bilgilerini verirse telif hakkını vermiş olur, kıymetini kaybeder ve kontrolü elinden çıkar. Maddeyi de kıymetli yapan içinde yazılı olan bilgilerdir.
Maddeyi esas kabul eden materyalizm, bilgileri maddenin sonucu olarak kabul eder. Hâlbuki bilgisayar misalinde görüldüğü gibi, kuantum dinamiğine göre kâinatın bir yazılım olduğu, maddenin de dijital formata çevrilebildiği anlatılır. Taş, toprak, kalem, boya gibi bütün maddelerin dijital formata çevrilebilmesi maddenin esas olmadığını, dijital formata çevrilen mananın asıl olduğnu gösterir. Madde ambalaj olarak, ilim ve yazılıma geçirilen bir kabuktur. O halde maddenin kaynağı manadır. Bu da mananın asıl olduğunu ispat eder. Kuantum da böylece materyalizmin “Madde esastır” tezini çürütmüştür.
İnsan bedenindeki hücreler belirli sürler içerisinde değiştiği halde, ömrü boyunca hafızasına aldığı bilgilerin değişmeden kalmış olması, bunların hücrelere değil, ruha yüklenmiş olduğunu göstermektedir.
1920’li yıllarda Bediüzzaman ne bilgisayar teknolojisi ne de elektromanyetik dalgalar ortada yokken ruh, hayat, mana adı altında yaratılışta maddenin sonuç olduğunu, esas olmadığını ciddi şekilde söyleyerek, ruhun mana olduğunu, insan öldüğünde vücudu yok olmasına rağmen ruhun korunduğunu şöyle dile getirir:
“Herkes hayatına ve nefsine dikkat etse, bir ruh-u bâkiyi anlar. Evet, her bir ruh, kaç sene yaşamışsa, o kadar beden değiştirdiği halde, bilbedâhe aynen bâki kalmıştır. Öyleyse, madem ceset gelip geçicidir. Mevt ile bütün bütün çıplak olmak dahi ruhun bekasına tesir etmez ve mahiyetini de bozmaz. Yalnız, müddet-i hayatta tedricî ceset libasını değiştiriyor; mevtte ise birden soyunur."
"Gayet kat'î bir hads ile belki müşahede ile sabittir ki, ceset ruhla kaimdir. Öyleyse, ruh onunla kaim değildir. Belki ruh binefsihî kaim ve hâkim olduğundan, ceset istediği gibi dağılıp toplansın, ruhun istiklâliyetine halel vermez."
"Belki ceset ruhun hanesi ve yuvasıdır, libası değil. Belki ruhun libası, bir derece sabit ve letafetçe ruha münasip bir gılâf-ı lâtifi ve bir beden-i misalîsi vardır. Öyleyse, mevt hengâmında bütün bütün çıplak olmaz; yuvasından çıkar, beden-i misalîsini giyer.” (Nursi, B.S. Sözler, Yirmi Dokuzuncu Söz, İkinci Maksat, s. 642.)
Bir bilgisayarın içindeki bütün bilgiler bir flaş belleğe kaydedilip bilgisayar çöpe atılabilir. İnsan öldüğünde de vücudu toprağa gömülür, ama hayatı boyunca geliştirdiği bilgiler, bir anlam dosyası olarak kâinatın akışı içinde muhafaza edilebilir. Bu nedenle ruhun bekâsı mümkündür. Nasıl bilgisayar sadece görünen maddî kısmı olan kasası, monitörü, klavyesinden ibaret değilse, yazılımı da varsa, insanın da mana kısmı vardır. Onun mana kısmı da ruhu, hayatı ve bilincidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ruhun neden metafizik bir varlık olması gerekiyor?
- RUH NEDİR, BEYİNDEN Mİ İBARETTİR, RUH İLE BEDEN ARASINDAKİ İLGİ NEDİR, RUH ANLAŞILABİLİR Mİ?
- Ruh-dua ilişkisi var mıdır? Duanın Psikolojik faydaları nelerdir?
- Ruhun mekanı yok mu?
- Rızk deyince maddi rızık olan yiyip içmek akla geliyor. Acaba manevi rızk da var mı?
- RUH
- Ruhun olmadığını iddia edip, Azrail’in ruhumuzu değil canımızı alacağını söyleyenlere ne cevap verirsiniz?
- Materyalist bakış açısı beden ve ruha nasıl bakmaktadır?
- Hayal, Rüya ve Altıncı His
- Bilim, ruha atfedilen özelliklerin insan beyninin fonksiyonu olduğunu mu söyler?