Fil suresi nazil olduğunda, Fil vakasını görenlerden hayatta olanlar kimlerdir? Batılılar Ebrehe'nin yendiğini söylüyorlar?
- Fil vakasını görenlerin, fil suresi nazil olduğunda toplum içinde bulunduklarını biliyoruz. Bunun kaynaklarını verebilir misiniz?
- Bir de batılı kaynaklarda, 1951 yılında Suudi Arabistan'da bir kaya parçası bulunduğu, bu kayanın üstünde Ebrehe'nin Arap kabileleriyle savaştığı ve onları yendiği belirtiliyor. (http://www.urirubin.com/yahoo_site_admin/assets/docs/Abraha_ceah.4891300.pdf bunun 5.sayfasında)
- Bu iddiaya ne dersiniz?
Değerli kardeşimiz,
Evvela bu olayın içinde yer alan ve Ebrehe’den gasbedilen develerinin geri verilmesini isteyen ve “Sen Mekkenin reis olarak Beytullah’ı değil de develerinin peşine düşmen ayıp değil mi?” şeklindeki Eberehe’nin tahkir edici sözlerine karşı, “Ben develerin sahibiyim, onlarla ilgilenirim. Beytullah’ın sahibi ise Allah’tır, elbette o da onu korur.” manasına gelen tarihi bir sözün sahibi olan ve daha sonra gidip Beytullah’ın kapısının halkasını tutarak şiir halinde
“Ey beytin sahibi olan Allah’ım! Senden koruğunu / Beytullah’ı korumandan başka bir şey istemiyorum. Ya Rab! Evini bunlara karşı koru! Beytullah’ın düşmanları senin de düşmanlarındır. Ne olur, burayı harap etmelerine fırsat verme!”
manasına gelen manzum bir şiirin de sahibi ve Peygamberimiz (asm)'in dedesi olan Abdulmuttalib’in bizzat bu olayın şahidi olduğu bütün ilgili tefsir ve tarih kaynaklarında yer almaktadır(misal olark bk. Taberi, Razi, İbn Kesir, Fil Suresinin tefsiri).
Alimlere göre Fil vakası ile Hz. Muhammed (asm)’in peygamberliği arasında sadece kırk (40) yıl vardır. Fil suresi nazil olduğu zaman ortada birçok Kureyş yaşlıları daha hayatta idi. Eğer böyle bir vaka olsaydı, bu yaşlılar Hz. Peygamberi yalanmak için bunu şiddetle tekzip edeceklerdi. Yıllarca Hz. Peygambere karşı direnen bu adamların hiçbir zaman Fil suresinin belirttiği olayı yalanlamamaları, bu tarihi olayın önemli bir tasdiki hükmündedir(bk. Razî, Fil Suresi tefsiri).
Fil Suresi “Duymadın mı?” yerine “Elem tere = görmedin mi” şeklinde başlaması, bu olayın Mekke’de herkes tarafından -görülmüşçesine- bilindiğini ve Fil Suresi indiği zaman Mekke’de bizzat bu olayı gören birçok insanın bulunduğunu ve bu olayın çok açık bir gerçek olduğunu göstermektedir(bk. Razi, Beydavî, ilgili yer).
O sıralarda elli küsur yaşlarda olan Ebu Kuhafe, Ebu Talib, Übey b. Halef bu olayın şahitlerindedir(bk. İbn Aşur, Fil suresinin tefsiri).
Yüzlerce İslamî kaynakların tarihi bilgiler ışığında bu olayın doğruluğunu tasdik ettikten sonra, temeli yalan üzere kurulan küfürde ısrar edenlerin söylediklerinin ne kıymeti var ki! Hale kırk yönden mucize olan Kur’an gibi Allah’ın kitabında bu husus açıkça bildirilmişken, bu kefere-fecerelerin sözlerini kale almak bile izahı mümkün olamayan bir mantık çelişkisidir.
Eğer gerçekten kayalara kazınmış böyle bir arkeolojik belge olsaydı, kâfirler şimdiye kadar bunu bin defa Müslümanların suratına çarpacaklardı. Dolayısıyla böyle bir şeyin aslı-astarı yoktur.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ebu Basir’in Kureyş kervanlarını basması, terör için bir dayanak noktası olabilir mi?
- EBABİL KUŞLARI
- Allah, Ebrehe'nin Kâbe'ye saldırmasını engellediği hâlde, Haccac'ın saldırısını neden engellemedi?
- Kadının kulağı, salıverilmiş saçı ve dirseklere kadar kolları avret değil mi?
- Hacerülesved'in Araplar tarafından bir put olarak görüldüğü iddia ediliyor?
- Libya'ya Nato tarafından yapılan müdahaleyi, İslam açısından değerlendirir misiniz? Türkiye'nin bu müdahaleye ortak olması caiz midir?
- İslam tarihinde kerameti inkar eden gruplar kimlerdir?
- FİL SÛRESİ
- Ebrehe, fetret ehlinden midir; cezasını çektikten sonra cennete girecek midir?
- Cinlerin dini yaşantısı nasıldı?