"Hüzne yapışın. Zira hüzün, kalbin anahtarıdır." rivayetini nasıl anlamalıyız?
- Hüzne yapışın. Zira hüzün, kalbin anahtarıdır (gönlü, manevi feyizlere açar); rivayetini nasıl anlamalıyız?
- Bunun için ne yapmalıyız?
Değerli kardeşimiz,
Hüzün ve sürur ile üzüntü ve sevinç insanın iradesine bağlı olarak kalbe zorla gelen şeyler değildir. Bilakis kişinin iç aleminde sevinçle ilgili duygular hâkim olduğu anda, ister istemez kalbinde sevinç hasıl olur. Tersine kişinin iç aleminde hüznü gerektiren duygular hâkim olursa, o zaman da kalbinde hüzün meydana gelir. İnsanın iç aleminde meydana gelecek hüzün ve sevinç ise iki kısma ayrılır.
Biri; dünyalık namına olan hüzündür. Örneğin, bir ticarette kâr etmeyen veya zarar eden kimse üzülür. Fakat bu üzüntüyü kısa kesmeyip sürdürmek İslam’a göre yanlıştır. Çünkü her olayın arkasında bir de kaderin parmağı vardır. Kadere rıza göstermek imanın gereğidir. “Kadere iman eden kederden kurtulur.” (Deylemî, el-Müsned 1:113; Kenzü'l-Ummâl 1:106; Münavî, Feyzu'l-Kadîr, 3/187) hadisini esas almak gerekir.
Diğeri, dini açıdan kayıpta olduğunu düşünen kimsenin kalbine gelen hüzündür ki, sorudaki hüzün buna işarettir. Yani durup dururken kimse hüzünlenmez. İnsan kendi günahlarını, Allah’a karşı kusurlarını, ahiret günündeki hesabını düşünerek korkması ve hüzünlenmesi, onun imanının gücünü, şuurunu, dinçliğini gösterir. Söz konusu rivayette bu husus tavsiye edilmektedir.
Şunu da unutmayalım ki, uhrevî, dinî açıdan gelen hüzünler de çok çeşitlidir, kişilerin dinî performanslarına göre farklılık arz eder. Örneğin biri, kendi günahlarına ağlar, bir aile fertlerinin günahına da ağlar. Biri Müslümanların yanlışlarına ağlar, bir diğeri bütün insanların yanlışlarına ağlar. Biri cenneti kaybetme korkusundan hüzünlenir, biri cehennem korkusundan ağlar, bir diğeri cennette sık sık Resulullahı (a.s.m) göremem endişesinden ağlar. Bir diğeri Cenab-ı Hakk'ın cemaline olan iştiyakından ağlar.
Özetle, hüznün kalpte hâkim olması, kişinin iman gücüne ve amel potansiyeline paralel olarak güçlenir veya zayıflar. İşin şakası olmadığını bilenler hep hüzünlü olmuşlar. Kendileri için ve başkaları için hüzünlenmişler.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hüzne yapışın. Zira hüzün, kalbin anahtarıdır. (Gönlü, manevi feyizlere açar), rivayetini nasıl anlamalıyız, bunun için ne yapmalıyız?
- Kalp katılığının gitmesi için ne tavsiye edersiniz?
- Melekler sevinç, hüzün, mutluluk yada heyecanın nasıl duygu olduğunu bilirler mi? Örneğin mümin bir insan aglarsa melekler üzülür mü?
- Peygamberimizin "Hüzün Peygamberi" olduğuna dair bir hadis var mı?
- Ömer bin Hattab (r.a.)
- Tasavvufu reddetmek kişiyi ehlisünnet dairesinden çıkarır mı?
- Hz. Ali’nin, Ey Fatıma beni Hz. Peygambere şikayet etme... dediği uzun rivayet uydurma mı?
- Allah'a inanma ve O'nun her şeye gücü yeteceği inancı, insanları nasıl etkilemektedir?
- Allah'a ve onun sıfatlarına iman etmenin, hayatımıza yaptığı olumlu etkileri örneklerle açıklar mısınız?
- TENZÎHÎ SIFATLAR