HAREMLİK - SELAMLIK
Arapça bir kelime olan "Harem", girilmesi yasak olan yer, mukaddes ve muhterem olan şey demektir. Eskiden saray, konak ve evlerin kadınlara ait kısmına "Harem", erkeklere ait kısmına ise "Selâmlık" derlerdi. Kadınlar ayrı, erkekler ayrı yerlerde otururlardı. Bu uygulama örften ve âdetten değil, dinî emirlerden kaynaklanırdı. Çünkü, erkeklerin mahremi olmayan kadınlara, kadınların da mahremi olmayan erkeklere belli ölçüler dışında bakmaları câiz değildir. Buna göre aralarında birbirinin mahremi olmayan kadınlar ve erkekler bulunan insanlar, birbirlerini görmeyecek şekilde ayrı ayrı yerlerde oturacaklardır. Bu nefislere zor gelir ama, kalplerin ve duyguların selâmeti için daha elverişlidir.
Aslında haram olan, bir kadınla bir erkek başbaşa kalmadıktan sonra bir arada oturmak değil, birbirlerinin avret yerlerine bakmaktır. Buna göre; elleri ve yüzünden başka bir yeri açık olmayan kadınların, kendi erkekleri de yanlarında varken, erkeklerin bulunduğu mecliste oturmalarının ne zararı vardır? denebilir. Zararlarını saymadan önce biz aynı soruyu tersine çevirerek soralım: Ne yararı vardır? Öyleyse şimdi de zararlarını söyleyelim:
Sadece Hanefi mezhebinde kadınların elleri ve yüzü avret değildir, ancak bu fitneye yani kötü bir düşünceye sebep olmamakla sınırlandırılmıştır. Eğer kem düşüncelere sebep olacaksa, onlara göre de kadın elini ve yüzünü kapatmak zorundadır. Ayrıca Kuran-ı Kerîm de kadınların seslerine de dikkat etmeleri, kadınlığını hatırlatacak biçimde kırıla döküle konuşmamaları emredilmiştir. (Ahzâb (33) 32) Çünkü kadının çekici yönü erkekten fazladır. O sırf sesiyle bile bir erkeğin beynini döndürebilir. Gülüşleri, gamzeleri, eğilip-bükülmesi, cinsel cazibe açısından özelliği olan yönlerindendir.
Şimdi bir kadının sadece yüzü ve elleri açık olarak da olsa böyle bir mecliste oturduğunu düşünelim. Sesiyle ve davranışlarıyla mahremi olan erkeğin devamlı dikkatini çekecek ve sırf kalbinde de kalsa, şeytanla nefsin iş birliği yapmasına sebep olacaktır. Bu yüzde bir ihtimalle de olsa onu, ileride nefsi arzulanın gerçekleştirmenin planlarını yapmaya itecektir. Ya da ilk bakışta bir şeyler düşünemediği yüzüne uzun zaman bakma imkanı bulunca, yine yüzde bir insan için de olsa kalbine bazı duygular uğrayıp uğrayıp geçecektir ve o takdirde yüz, Hanefîler için de avret olmuş olacaktır.
Böyle söyleyenleri kalbi pis olmakla suçlayanlar çıkabilir. Onların da haklı tarafları vardır. Ancak herkesin kendileri gibi temiz kalpli olacağını düşünmek de hatadır.
Ancak avretini İslam`ın emrettiği şekilde örten, kadınsı konuşma ve gülümseyişlerine dikkat eden, normal bir ev elbisesi üzerine "cilbab" sayılabilecek geniş ve süssüz başörtü gibi bir üslük atan kadının, fitne endişesi de yoksa, kocasıyla beraber olan misafirlerine edeple hizmet etmesinin caiz olduğu söylenmiştir.
Halvet, yani birbirlerinin mahremi olmayan bir kadınla bir erkeğin başbaşa kalmaları ise, haramlığı kesin olan daha kötü bir davranıştır. Peygamberimiz böyle zamanlarda üçüncü kişinin mutlaka şeytan olacağını söylemiş ve inananların bundan sakınmalarını emretmiştir. (Tirmizî, Radâ` 10, Fitne 7; Müsned, 1/18, 26)
"Kayınbiraderler de mi Ey Allah`ın elçisi," diye soran sahabiye, "o zaten ötüm demektir!" cevabını vermiştir. (Tirmizî, radâ` 16; Dârimî, istizân 16; Müsned 4/149,153)
Yanlarında başka erkek bulunmaksızın, bir erkeğin birden çok kadınla bir arada bulunmamasının da yasaklanan halvet türünden olduğunu söyleyenler vardır. (Kadızâde Efendi, Netâicül-efkâr 4/122; Serahsî, 1/166)
BENZER SORULAR
- HAREMLİK SELÂMLIK HAKKINDA İLMÎ BİR ARAŞTIRMA
- HALVET VE MAHREMLİK
- Kardeşler arasında (kız ve erkek) mahremiyet sınırları nelerdir?
- AVRET VE ÖRTÜNME EMRİ
- Okul dışı düzenlenen sınıf gezilerine katılmak dinen caiz midir?
- KADIN
- Kadın, yabancı bir erkekle cemaatle namaz kılabilir mi?
- Kadının yüzü mahrem midir; kadınların yüzüne bakılabilir mi?
- Nur suresinde, hanımların zinetlerini gösterebilecekleri kişiler sayılırken köleleri de sayılıyor, bunu nasıl anlamalıyız?
- TESETTÜR