Kardeşler arasında (kız ve erkek) mahremiyet sınırları nelerdir?

Tarih: 30.01.2007 - 20:24 | Güncelleme:

Soru Detayı

-  Kadın ve erkeklerin mahremiyet sınırları nelerdir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

"Çok küçük çocukların avret yeri yoktur. Bunun sınırı dört yaşa kadardır. Bu yaştan küçüklerin bedenine dokunmak veya bakmak mübahtır. Sonra kendilerine cinsel istek duyulabilecek çağa kadar, yalnız haya yerleri avret yeri sayılır. Daha sonra on yaşına kadar sadece ön ve arka uzuvları ve bunların çevresi ile uyluklar avret kabul edilir. Çocukların on yaşından sonra erkek olsun kız olsun, avret yerleri, namazda ve namaz dışında, erginlik çağına ulaşmış kimselerin avret yeri gibi sayılır." [İbn Abidîn, Reddü'l-Muhtâr, Mısır, (t.y), I/378].

Şafiîlere göre, küçük kız çocuğunun avret yerleri namazda ve namaz dışında büyük kadınlar gibidir.

Mâlikîlere göre, yedi yaşındaki erkek çocuğun namazda avret yeri ön ve arka uzuvları ile uyluk kasık ve kaba etleridir. Böyle bir çocuğun bu yerlerini ergin erkekte olduğu gibi örtmesi mentuptur. Namazla emrolunan küçük kız çocuğunun avret yerleri ise göbek ile diz kapağı arasıdır. Ancak bu kız çocuğunun ergin kadın gibi örtünmesi menduptur. Namaz dışında ise, sekiz yaştan küçük çocuklarda avret yeri yoktur. (ez-Zühaylî, İslam Fıkhı, 1/596).

Kız ve erkek kardeşlerin odalarının ayırımı ise bazı şartlara göre mümkündür. Kız çoçukları on yaşını geçtikten sonra ağabeyleri ile aynı odada yatmaları bazı mahzurları getirir. Kız çocuğu yedi yaşından küçük ise aynı yatakta yatabilir.

“Kız ve erkek çocuklar on yaşına basınca onların yataklarını anne, baba, kız ve erkek kardeşlerinin yataklarından ayırmak vaciptir. Erkeğin erkekle, kadının kadınla aynı yatakta yatmaları aslâ caiz değildir; her biri yatağın birer kenarında olsa bile...” (Feteva’n-Nevevî, s. 215; İbranim Canan, Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, s. 309.)

Günümüz eğitimcileri bu konuda biraz daha sıkı hareket ederek çocukların yataklarının ayrılması yaşını bir yaşına kadar indirmektedirler. Ancak sünnetin ölçüsü hiçbir zaman şaşmaz ve en isabetli olanıdır.

BULUĞ ÇAĞINDAN SONRA KARDEŞLERİN MAHREMİYETİ:

Erkeğin erkek kardeşine nisbetle avret yeri: Diz ile göbeğin arasıdır. Diz ile göbeğin arasındaki yerlere bakmak haramdır. Cumhuru ulemaya göre böyledir. Malikîlerin bazılarına göre baldır avret değildir.

Bayanların kız kardeşlerine nisbetle avreti, diz ile göbeğin arasıdır. Ne hamamda ne başka yerde diz ile göbeğin arasındaki kısma bakmak caiz değildir.

Kızların erkek kardeşine nisbetle avreti, bilinen zinet yerlerinden yüz, el ve ayaklarla, iş ve hizmet anında açılan başını, saçını, kulaklarını, boynunu, kollarını ve inciklerini açabilir. Onların da bunlara bakmaları helaldir; çünkü yakınlıklarından dolayı birarada bulunmaları gerekir ve fitne düşünülemez. Fakat karnını ve sırtını göstermek caiz değil, arsızlıktır.

Erkeğin kız kardeşine nisbetle avreti ise; diz ile göbeğin arasıdır. Na mahrem, yani yabancı bayanlara nisbeti ise, kimi diz ile göbeğin arası, kimi bütün vücudu avrettir, diyor. Şafiî mezhebi bu görüştedir. Yani nasıl erkeğin kadına bakması haram ise kadının da erkeğe bakması haramdır.

* * *
Mahrem: Haram olan, yani bir kadının evlenmesi dinen caiz olmayan akrabalar demektir. Nâmah rem: Haram olmayan, yani bir kadının evlenmesinde; dinen bir mahzur olmayan erkek demektir.

Bu husus, esasen prensiplerini şu iki ayet-i kerimeden almaktadır:

"Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, namuslarını da korusunlar. Ziynetlerini ise, görünmesi zarurî olan kısımlar müstesna, açığa vurmasınlar. Başörtülerini de yakalarının üzerini kapatacak şekilde iyice örtsünler. Kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kardeşlerinden, kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, mü'min kadınlardan, cariyelerinden, cinsî iktidarı olmayan hizmetçilerinden ve şehvet çağına gelmemiş çocuklardan başkasına ziynet yerlerini göstermesinler. Gizledikleri ziynetleri belli olsun diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hepiniz Allah'a tövbe edin ey mü'minler, tâ ki kurtuluşa eresiniz." (Nur, 24/31) 

"Size şu kadınları nikahlamak haram kılındı: Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları, sizi emzirmiş olan süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, hanımlarınızın anneleri, aranızdan zifaf geçmiş olan kadınlarınızdan doğan üvey kızlarınız. Eğer zifaf geçmemişse onların kızlarını nikâhlamakta size günah yoktur. Öz oğullarınızın hanımlarını nikahlamanız ve iki kız kardeşi birden nikâhınız altına almanız da size haram kılındı. Ancak geçmiş olan müstesnâdır. Muhakkak ki Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir." (Nisa, 4/23)

Bu erkeklerin kimler olduğu her iki âyette de bildirilmiştir. Bu âyetleri incelediğimizde kadın için mahrem olan erkeklerin başlıcaları şunlardır:

Babası, kayınpederi, oğlu, kocasının eski hanımından olan oğlu, kardeşi, erkek ve kız kardeşlerinin oğulları, amcası, dayısı, süt kardeşi...

Erkek için mahrem olan kadınların başlıcaları şunlardır:

Annesi, kızı, kız kardeşi, halası, teyzesi, erkek ve kız kardeşlerinin kızları, süt annesi, süt kardeşi, kayınvalidesi, hanımının önceki kocasından olan kızı, oğlunun hanımı, baldızı...
...
Erkeklerin örtülmesi gereken uzuvları göbekleri altından dizleri altına kadar olan kısımdır. Sağlam görüşe göre diz kapağı da uyluktan olup avret yeri sayılır. Delil, Hz. Peygamber (asm)'in şu hadisidir:

"Erkeğin avret yeri göbeği ile diz kapağı arasıdır." (Ahmed b. Hanbel, II/187).

"Diz kapağı avret yerindendir." (Zeylai, Nasbu'r-Raye, I/297).

Kadınların yüzleriyle ellerinden başka, sarkan saçları dahil bütün bedenleri avrettir. Yüzleriyle elleri ise bir fitne korkusu bulunmadıkça namazda da namaz dışında da avret değildir. Sağlam görüşe göre, ayaklar da avret sayılmaz. Çünkü ayaklarla yolda yürünür ve yoksullar için bunları örtme zorluğu vardır. Yine sağlam görüşe göre, hür kadınların kolları ile kulakları ve salıverilmiş saçları da örtülmelidir.

"..Kadınlar kendiliğinden görünen yerler dışında, zînetlerini göstermesinler..." (Nûr, 24/31) ayetinde kastedilen, zinetlerin takıldığı yerler olup, eller ve yüz bundan müstesnadır. Hadiste şöyle buyurulur:

"Kadın örtülmesi gereken avrettir. Dışarı çıktığı zaman şeytan ona gözünü diker." (Tirmizî, Radâ, 18).

Hz. Âişe (R.anhâ)'dan nakledilen;

"Allah Teâlâ erginlik çağına ulaşan kadının namazını başörtüsüz kabul etmez." (İbn Mace, Tahâre, 132; Tirmizî, Salât, 160)

hadisi saçları da kapsamına alır.

Kadınların mahrem olan hısımları yanında el, ayak, kol, saç ve benzeri zinet yerlerini açmaları caizdir (Nûr, 24/31-32).
...
Kadının kadınlara karşı avret yeri göbekle diz kapakları arasında kalan kısımdır. Bunun dışındaki yerleri kadınların yanında açabilirler (el-Mavsılî, el-İhtiyâr, I/45).

Kadının Açık Olarak Yanına Çıkabileceği Kimseler

Müslüman bir kadın, diz kapağı ile göbeği arasını, karnını ve sırtını eşi dışında kimseye gösteremez. Ancak bunların dışında diğer yerlerini; ziynet yeri sayılan saçını, başını, boynunu, gerdanını, dirsekten aşağı kollarını, ayaklarını ve bacaklarının diz kapağından aşağı kısmını yanlarında örtmek zorunda bulunmadığı hısımları ya da birlikte yaşanacak durumunda olduğu kimseler Nûr sûresi 31. ayette sayılmıştır:

1. Kocası: Kadın kocasının yanında dilediği gibi giyinebilir. Eşler arasında örtünme bakımından bir sınır söz konusu değildir.

2. Babası,
3. Kayınpederi,
4. Oğlu,
5. Kocasının oğlu,
6. Erkek kardeşi,
7. Erkek kardeşinin oğlu,
8. Kız kardeşinin oğlu.

9. Müslüman kadın. Çünkü mümin bir kadın, gayri müslim kadınların yanında diğer yakın hısımlarının yanında açıldığı gibi açık oturamaz. Burada, gayri müslim kadının kendi erkeklerinin yanında Müslüman kadını tasvir etmesi ve onu anlatması engellenmek istenmiştir. Hz. Ömer, Ebû Ubeyde (r.a)'ye yazdığı bir mektupta şöyle demiştir:

"Bana, Müslüman kadınların hamamlara müşrik kadınlarla birlikte girdikleri haberi ulaştı. Bu, daha önceden kalma bir âdettir. Allah'a ve ahiret gününe inanan hiçbir kadının kendi dininden olmayanın avret yerine bakması helal olmaz." (İbn Kesîr, Muhtasaru't-Tefsîr, II/600, 601).

10. Kölesi ve câriyesi: Bir kadın, köle veya câriyesinin yanında örtüsüz kalabilir, çünkü Hz. Peygamber (asm), Fâtıma (r.an)'ya bir köle bağışlamıştı. Bu sırada Hz. Fâtıma'nın üzerinde başını örtse ayakları, ayaklarını örtse başını açık bırakan bir elbise vardı. Hz. Peygamber (asm) bu durumu görünce şöyle buyurdu:

"Senin için bir sakınca yoktur. Çünkü bu köle senin baban ve oğlun yerindedir." (Ebû Dâvud, Libâs, 32).

11. Erkekliği kalmamış hizmetçiler: Denk olmama, yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle kadınlara karşı istek duymama veya hadım olma gibi nedenlerle evin sahibi kadına cinsel bakımdan zararı dokunmayacak hizmetçiler, bahçıvan ve aşçı gibi kimseler, kadın için diğer hısımlar gibidir.

12. Kadınların gizli yerlerine bakmaktan anlamayan küçük çocuklar: Kadınların yanında bulununca onların konuşma, yürüme ve giyimlerinden cinsel bakımdan etkilenmeyecek derecede küçük yaştaki çocukların yanında örtünme zorunluluğu bulunmaz. Ancak çocuk erginlik çağına yaklaşmış olursa, artık yabancı kadınların yanına girmemelidir, çünkü, Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:

"Kadınların yanına girmekten sakının."

"Ey Allah'ın Resulu! Kocanın erkek kardeşi için ne buyurursunuz?" diye sorulunca,

"Kayın birader ölümdür." buyurmuştur. (Tirmizî, Radâ, 16; Ahmed b. Hanbel, IV / 149, 153).

Bunlardan başka dede, amca, dayı, süt kardeş gibi kendileriyle sürekli olarak evlenmek yasaklanan hısımların yanına da kadın süs yerleri açık olarak çıkabilir. Ancak bir fitne korkusu olunca kadının örtünmeyi tercih etmesi daha temiz ve daha uygundur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Seyyah21

Allah bu sitede emeği geçen herkesten razı olsun inşaallah.Allah'a emanet olunuz.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun