Neden bir yaratıcının varlığından tam olarak emin olamıyorum?

Tarih: 08.11.2016 - 08:35 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Görmediğimden dolayı inanmıyorum demiyorum. Çünkü bir şeyin varlığına kanıt olamaması o şeyin yokluğuna delil olamaz. Kabul ama bu söze göre göremediğimiz şeylere ne yoktur ne de vardır diyebiliriz. Şimdi soruma geçeyim:
- Neden bir sanat varsa bir sanatkar vardır deyip bir yaratıcının varlığından tam olarak emin olamıyorum?
- Çünkü bir saatin bile ustasız olamayacağını biliyorum. Kanunların kendi kendine iş yapamayacağını, bir kanun koyucu veya kanun koyucunun görevlendirdiği varlıkların gerekli olmasını biliyorum. ilmi, iradesi ve kudreti olmayan atomların kendi kendine iş yapamayacağını biliyorum ama aynı zamanda bunların şu an ki evren için geçerli şeyler olduğunu da biliyorum. Evren oluşmadan ya da evrenin oluşumu sırasında bu şeylerin geçerli olup olmadığını bilmiyorum.
- Bu yüzden de tam olarak emin olamıyorum. Keşke emin olabilsem.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

“Göremediğimiz şeylere ne vardır ne de yoktur diyemeyiz.” yargısı mantıki bir yargıdır.

Ancak mantıki ilkelerden üçüncü halin olanaksızlığı ilkesi ile çelişmektedir.

Bir şey için varlık ve yokluğu eşit olarak kullanamayız. Ya varlığı ya da yokluğu irade gücü ile tercih edip kullanmamız gerekmektedir.

Yokluğu tercih etmek ise, olumsuz yolun bütün yükü ile birlikte yüklenilmesidir.

Varlığın tercihi ise olumluluğun tüm olanaklarına sahip olmaktır. Bu ise irade ile imanın doğasına girmek demektir.

“İlmi, iradesi ve kudreti olmayan atomların kendi kendine iş yapamayacağını biliyorum ama aynı zamanda bunların şu anki evren için geçerli şeyler olduğunu da biliyorum.” ifadenize gelince:

Atomların şu anki evren için geçerli olması ile onların kendi kendine bir iş yapamaz oluşları diyalektik olarak birbirlerini tamamlar. Harflerin kendisinde bir ilim yoktur. Ancak kâtibin kalemi ile birlikte düşünüldüklerinde anlama ait varoluşu ifade ederler.

Emin olmak, iradi eylemin kullanılması ile açığa çıkar.

Örneğin yarının gelmesinden emin olmadığım halde onun geleceğine inanırım. Bunu irade ederim. Bu ise bana eminlik sağlar.

Aksi durumda varoluşsal bir güvensizlik ve nevroz ortaya çıkar.

Peygamberler insanların bu çelişkili doğalarına güven veren limanlardır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun