Nasibimiz bizi bekler mi?

- Evlilik için şu ana kadar hazır hissetmiyordum. Bu sene birden çok istemeye başladım fakat karşıma kimse çıkmıyor. Bir kere biri ile görüştürmek istediler fakat aile yapısı bana uygun gelmediği için görüşmedim şimdi de sürekli onu düşünüyorum. Görüşmeli miydim?
- Bu kişi benim nasibim olsa bana yine gelmez miydi?
- Nasibimi kaçırmış mı oldum?
- Başka insanların da araya girip engellediğini düşünüyorum bana nasip olacak kişi beni bulacak mı kafam çok karışık. Bir bayan olarak çıkıp dışarıda birini arayamam sadece dua ediyorum ve bekliyorum.

Değerli kardeşimiz,

Anladığımız kadarıyla şu an gerçekten kafanız karışmış ve içinde bir belirsizlik var. Evlilik, hayatın önemli bir karardır ve duygusal olarak insanı hem heyecanlandıran hem de korkutan bir süreçtir. Hissettiğiniz duygular da bu karmaşıklığı yansıtıyor.

Bir yandan doğru insanı bulmak, diğer yandan bazı fırsatları değerlendirmemek seni sorgulatan bir durum oluşmuş gibi görünüyor.

İlk olarak, o kişi ile görüşmeme kararını vermek en doğal hakkınızdır. Evlilik, sadece kişisel bir seçim ve yaşantı değil, aynı zamanda uyumlu bir hayat sürebileceğiniz ebedi bir yol arkadaşlığıdır. 

Ayrıca bu arkadaşlık, sadece seçilen eş ile sınırlı değil, aynı zamanda onun tüm ailesi ile de akraba olur. Eğer o kişinin aile yapısı size uymuyorsa ve kendinizi huzursuz hissediyorsanız, o adımı atmamış olmanız isabetli olmuştur.

İleride pişmanlık duymamanız adına doğru bir karar verdiğini düşünüyoruz. Onun için geçmiş kararınızdan pişmanlık duymak yerine, uyumlu bir evlilik adına sağlam karar verdiğiniz için şükretmeniz gerekir.

Görüşmeyi kaçırdığınız için kendinizi suçlamanız da gereksiz. Çünkü bir insanın hayatına girip de "Bu kişi benim nasibimmiş." dedikten sonra ancak bir şeyler daha iyi anlam kazanır ve nasipten söz edilebilir.

Dolayısıyla böyle bir şey gerçekleşmemişse nasiptir veya değildir, diye hükmetmek doğru olmaz.

Bunun dışında şu an düşündüğünüz gibi "Nasibimi kaçırmış mıyım?" sorusu, gerçekten de karşılaştığınız şansı değerlendirememenin ötesinde bir kaygı oluşturuyor olabilir.

Tüm bunlara rağmen, evlilik elbette kişinin iki dünya saadeti için çok faydalı bir kurumdur.

Ancak bu kurum, sağlıklı ve uyumlu bir eş ile ve onun anlayışlı ve saygılı ailesi ile mümkündür. Aksi hâlde huzur kaynağı olan evlilik, azap ve işkence kaynağına dönüşebilir.

Bundan dolayı bir an önce evlenmek için sabırsızlık göstermek yerine, sizin için hayırlı ve uygun talibinizin gelmesini bekleyin. Çünkü özellikle hanım kızlar belli bir yaşa ulaştıklarında toplumun da baskısıyla “evde kaldım” sendromu yaşıyorlar. Bu telaş ve kaygı ile de kim karşılarına çıksa evlenmek istiyorlar. Sonunda hem kendi hayatlarını hem de ailelerinin ve çocuklarının hayatlarını kendilerine zehir ediyorlar.

Eş adayı bulmak için dışarıda arayış içinde olmanız doğru değil hem de evlilik huzurunuza zarar verir.

Bunun yerine muhafazakâr çevrenizi geniş tutabilirsiniz. Dini sohbetlere ve etkinliklere katılabilirsiniz. Gönüllü kuruluşlarda görev alabilirsiniz. Akrabalık ve komşuluk ilişkilerini daha sağlıklı bir şekilde yürüterek dost çevrenizi geniş tutabilirsiniz.

Siz kendi değerinizi düşürmediğiniz, izzetinizi ve iffetinizi koruduğunuz zaman, çevreniz tarafından fark edileceksiniz.

Bu çerçevede Allah’tan hakkınızda hayırlı olanı nasip etmesi için duaya devam edin. Onun sizin için hayırlı olanı karşınıza çıkaracağından emin olun.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet