Namazı kazaya bıraktığımda kefaret vermem gerekir mi?
- Ben bir şeye tövbe edince yemin etmek de gerekiyor sanıyordum.
"Bir daha namazı kazaya bırakmayacağım, her bıraktığımda kefaret vereceğim." diye yemin etmiştim.
- Bu durumda her kazaya kalan namazım için kazaya kalan namaz kadar ayrı ayrı kefaret mi vermem gerekir, yoksa sadece bir defa vermem yeterli mi?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle ifade edelim ki, yemin edilmemişse kefaret gerekmez.
Bir namaz ya bile bile kasten kılınmayıp kazaya bırakılır veya bir özürden dolayı kazaya kalır. Bir vakit namazı kasti olarak kılmayıp kazaya bırakmak büyük bir günahtır. Böyle bir hareketten uzak durmalıdır. Bu çeşit bir hatanın işlenmesi durumunda, bir an önce kaza edilmeli, borçtan kurtulmalıdır. Çünkü ölümün ne zaman gelip çatacağı belli olmaz. Ölüm gelip de hazırlıksız yakalarsa, ahirete borçlu olarak gidilmiş olur.
Bu şekilde kılınmayan bir namaz, her ne kadar kaza edilmekle borçtan kurtulunmuş olunsa da işlenen günah için ayrıca tövbe istiğfar edip, Allah'tan af dilemek lazımdır. Bunun için hem kaza hem de tövbe edilmelidir.
Yemin etmeye gelince:
Yemin etmek aslında mübah bir davranış olmakla birlikte, gereksiz yere yemin etmek ve onu alışkanlık hâline getirmek doğru değildir. Yerine getirilmesi mümkün ve mübah olan bir şeyi, ileride yapacağına veya yapmayacağına yemin eden kişi, bu yeminini yerine getirmelidir. (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, V, 470-471)
Kur'an-ı Kerim’de, verilen sözün yerine getirilmesi hakkında şöylebuyurulur:
“...Yeminlerinizi koruyunuz (yerine getiriniz)..” (Maide, 5/89),
“Allah adına yaptığınız ahitleri yerine getirin. Allah’ı kefil tutarak kuvvetlendirdikten sonra yeminlerinizi bozmayın. Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızı bilir.” (Nahl, 16/91)
Bu itibarla bir Müslümanın yemin etmemesi, yemin etmişse bu durum, verdiği söze Allah’ı şahit tutmak demek olduğundan, mutlaka yeminine bağlı kalması gerekir.
Yeminin kapsamı konusunda yemin eden kişinin kullandığı ifade ve bu ifadeyi kullanırken taşıdığı niyet belirleyicidir.
Buna göre namazı kazaya bıraktığında kefaret edeceğini söyleyen kimse, şart gerçekleştiğinde kefaret ödemelidir.
Eğer bu kişinin niyeti kazaya kalan her bir namaz için kefaret ödemek ise ona göre hareket etmelidir.
Eğer namaz kılmaya ara verdiği her dönem için kefaret ödemek üzere yemin etmişse, ona göre hareket etmelidir.
Kefaret ödemek için mali imkânı olmayan kişilerden kefaret ödeme yükümlülüğü düşer.
Özetle, bir namazı bilerek kazaya bırakmak büyük günahtır, hemen tövbe etmeli ve derhal kazası yapılmalıdır. Ayrıca yemin etmişse, niyetine ve kullandığı ifadeye göre, yemin kefaretini de ödemelidir.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Yemin kefareti olarak verilmesi gereken fidyenin miktarı ne kadardır ...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kaza namazı gerçekten var mı?
- Yemin kefareti için niyet önemli midir?
- Şafi mezhebine göre yemin ve kefaretler ile ilgili hükümler nelerdir?
- Bir şeyi yapmayacağına yemin edip, yaptığı takdirde on gün de oruç tutacağını adayan kimse, hem yemin kefareti verip hem de on gün adak orucu mu tutması gerekmektedir?
- Sünnetlerin yerine kaza namazı kılınabilir mi?
- Sünnet yerine kaza namazı kılınabilir mi? Bir namaz için hem kazaya hem nafileye niyet edilir mi? Kaza namazı aynı zamanda nafile yerine geçer mi?
- Sabah namazının güneş doğduktan ve kerahet vakti çıktıktan sonraki bir zamanda kılarken nasıl niyet edilir? Bu namaz kazaya mı kalmıştır?
- Kerahet vaktinde kaza namazı kılınır mı? Sünnet ve vacip namazların kazası olur mu?
- Kaza namazlarının hükmü nedir, ne zaman ve nasıl kılınır, nasıl niyet edilir?
- Kaza namazı nasıl kılınır?