Namazı ipe tutunarak kılmak olur mu?
- Peygamber Efendimiz (asm) mescitte iki direk arasına bağlı bir ip görmüş ve ne olduğunu sormuş. Sahabe efendilerimiz de onun Zeynep Binti Cahş (r.anha) ait olduğ söylenmiş...
- Bu olayı kaynaklarıyla açıklar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Bu olayın açıklamasını Hz. Enes'ten rivayet edilen bir hadis-i şeriften öğreniyoruz:
: دَخَلَ النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم الْمسْجِدَ فَإِذَا حبْلٌ مَمْدُودٌ بَيْنَ السَّارِيَتَيْنِ فقالَ :
« ما هَذَا الْحبْلُ ؟ » قالُوا »
هَذا حبْلٌ لِزَيْنَبَ فَإِذَا فَترَتْ تَعَلَقَتْ بِهِ .
فقال النَّبِيُّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :
« حُلّوهُ ، لِيُصَلِّ أَحدُكُمْ نَشَاطَهُ ، فَإِذا فَترَ فَلْيرْقُدْ »Nebî (asm) mescide girmişti. İki direk arasına uzatılmış bir ip gözüne ilişti:
“Bu ip nedir?” diye sorunca, sahâbîler:
– Bu, Zeynep Binti Cahş’a ait bir iptir. Namazda ayakta durmaktan yorulunca ona tutunuyor, dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz (asm):
“Onu hemen çözünüz. Sizden biriniz canlı ve istekli olunca nâfile namaz kılsın, yorgunluk ve gevşeklik hissettiği zaman ise yatıp uyusun.” buyurdu. (Buhârî, Teheccüd 18; Müslim, Müsâfirîn 219.)
Peygamber Efendimiz (asm) çevresine çok dikkat ederdi. Mescidde, evde ve sokaktaki değişiklikleri farkeder, bazen bunların sebebini sorar, beğendiğini ve beğenmediğini belli eder, doğru olanları tasvib, yanlışları da tashih ederdi. Peygamber’in tasvibi başka bir kimsenin tasvibine benzemez. Onun tasvibi veya tasvip etmeyişi ümmet için son derece önemli bir ölçüdür. Zira Peygamber Efendimiz’in tasvipleri ile takrirleri yani gördüğü bir davranışı yasaklamaması da bir sünnet olup, ümmeti bağlayıcı niteliktedir.
Bu hadisten, Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm)’in mescidde direklere bağlanan ipin sebebini öğrenince, bundan hoşlanmadığını ve üstelik onu kaldırttığını öğreniyoruz. Çünkü onun şer’î açıdan doğru bulmayıp, hoş görmediği bir şeye müsamaha etmesi söz konusu olamazdı. Böyle bir durum, dinin gayesine uygun olmayan şeylerin ortaya çıkmasına, mevcut yanlışların da kalmasına sebep olurdu.
Nafile namaz kılan bir kimse, ayakta durmaya güç yetiremez veya yorgunluk, bitkinlik hissederse, oturarak namaz kılabilir. Fakat, bıkkınlık ve isteksizlik gibi hallerde, nafile namaz kılınması caiz görülmemiştir. Bir yere dayanarak, destek alarak veya kendisini herhangi bir yolla zorlayarak ibadete devam etmek de uygun değildir. Peygamber Efendimiz (asm), kendi hanımları da olsa, böyle durumlarda ibadete devam etmeleri için kimseye izin vermemiştir. Mümini canlı tutacak ve güçlü kılacak kadar yeme içme ve uyuma da ibadetten sayılmıştır.
Buna göre;
- Uygun olmayan bir davranış, el ile veya dil ile giderilmelidir.
- Kadınların mescidde nafile namaz kılmaları caizdir.
- Namaz kılarken, bir yere dayanmak veya yaslanmak mekruhtur.
- İbadet ve taatte ölçülü olmak esastır.
- Farzlar dışındaki nafile ibadetlerin arzu ve istek duyulan anlarda, gönül huzuru içinde bulunulduğu zamanlarda yapılması uygundur. . (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 148)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Sen buna güç yetiremezsin... hadisini açıklar mısınız?
- Peygamber'in ibadetlerini azımsayanlar var mıydı?
- Selman'ın Ebu Derda'ya misafirliği nasıl olmuş?
- Sürekli oruç tutma adanabilir mi?
- Hanzala münafık mı oldu?
- Gücünüzün yettiği ibadet size yeter ne demek?
- Devamlı yapılan ibadet terk edilmez mi?
- Nasr suresi indikten sonra Peygamberimizin dua nasıldır?
- Peygamberi ayakta bırakıp oturmayı düşündüm, ne demek?
- Cennet kılıçların gölgesi altında mı?