Müslüman İsevi olarak devam edebilir miyim?

Tarih: 25.07.2019 - 20:02 | Güncelleme:

Soru Detayı

- ​Ben Hristiyanım ve Müslüman olacağım dine girerken la ilahe illallah Muhammeddün resulullah diyeceğim, ama daha sonra yine Müslüman İsevi olarak devam edeceğim, bir sakıncası olur mu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem aleyhisselamdan, en son peygamber Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselama kadar yüz binden fazla peygamber gönderilmiştir. Bu peygamberlere ya kitaplar, suhuflar, şeriatlar verilmiş veya önceki peygamberlerin kitaplarıyla, suhuflarıyla ve şeriratlarıyla amel etmişlerdir.

Ancak İslam Dininden önceki peygamberlere verilenler aynen korunamamış, aslı ya tamamen veya kısman değiştirilmiştir.

Demek ki, her Müslüman sadece Hz. İsa'nın değil bütün peygamberlerin hak olduğunu ve onlara verilen kitapların, suhufların ve şeriatların asıllarının da hak olduğunu kabul eder, etmesi gerekir. Yoksa iman etmiş sayılmaz.

Bir başka dine mensup bir kimse, İslam inancına göre iman ettikten sonra, elbette bütün peygamberlere ve onlara indirilenlerin asıllarına iman eder, etmesi gerekir.

Soruda geçen durumu veya benzerlerini bu şekilde değerlendirmeliyiz.

Bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

“(Hz.) İsa (gökten yere) gelecek, ümmetimden olacak ve şeriatımla amel edecek.” (bk. Buhari, Enbiya, 49; Müslim, İman, 242-247; Tirmizî, Fiten, 62; Müsned, 4/226)

"'Ahir zamanda Hazret-i İsa Aleyhisselam gelecek, Şeriat-ı Muhammediye (asm) ile amel edecek.' mealindeki hadisin sırrı şudur ki: Ahir zamanda felsefe-i tabiiyenin verdiği cereyan-ı küfrîye ve inkar-ı Ulûhiyete karşı İsevîlik dîni tasaffi ederek ve hurafattan tecerrüd edip İslâmiyete inkılâb edeceği bir sırada, nasıl ki İsevîlik şahs-ı manevîsi, vahy-i semavî kılınciyle o müthiş dinsizliğin şahs-ı mânevîsini öldürür: öyle de; Hazret-i İsâ Aleyhisselâm, İsevîlik şahs-ı mânevîsini temsil ederek, dinsizliğin şahs-ı mânevîsini temsil eden Deccalı öldürür.. yâni inkâr-ı Ulûhiyet fikrini öldürecek...”(Mektubat, Birinci Mektub)

Bundan anlaşılıyor ki, İslam’ın itikadi ve ameli olarak iki yönü vardır.

İslam’ın itikadına aykırı (Telis gibi) bir düşüncenin İslam’da yeri yoktur. Bu düşünce kelime-i şehadete de aykırıdır.

Eskiden beri Müslüman olsa bile, kişinin İslam akidesine aykırı inançta bulunması küfre götürür.

Şayet İslam inancına uygun bir inancı varsa, her Müslümanın yapması gereken emir ve yasaklara da riayet etmek lazımdır.

İslam inancına uygun olarak imanla kabre girdiği takdirde, eğer günahları varsa, Allah dilerse affeder, dilerse cehenneme koyduktan sonra çıkarıp cennete alır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun