Mükafat belaya göre midir?
- Bu hadis-i şerifi açıklar mısınız?
“Allah, iyiliğini dilediği kulunun cezasını dünyada verir. Fenalığını dilediği kulunun cezasını da ... Mükâfatın büyüklüğü, belanın şiddetine göredir. Allah, sevdiği topluluğu belâya uğratır...” (Tirmizî, Zühd 57)
Değerli kardeşimiz,
Önce hadis-i şerifin tam metnini görelim.
Enes İbni Mâlik (ra)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (asm) şöyle buyurdu:
« إِذَا أَرَادَ اللَّهُ بعبْدِهِ خَيْراً عجَّلَ لَهُ الْعُقُوبةَ في الدُّنْيَا ، وإِذَا أَرَادَ اللَّه بِعبدِهِ الشَّرَّ أمسَكَ عنْهُ بذَنْبِهِ حتَّى يُوافِيَ بهِ يَومَ الْقِيامةِ »
« إِنَّ عِظَمَ الْجزاءِ مَعَ عِظَمِ الْبلاءِ ، وإِنَّ اللَّه تعالى إِذَا أَحَبَّ قَوماً ابتلاهُمْ ، فَمنْ رضِيَ فلَهُ الرضَا ، ومَنْ سَخِطَ فَلَهُ السُّخْطُ »
“Allah, iyiliğini dilediği kulunun cezasını dünyada verir. Fenalığını dilediği kulunun cezasını da, kıyamet günü günahını yüklenip gelsin diye, dünyada vermez.”
Nebî (asm), (yine) şöyle buyurmuştur:
“Mükâfâtın büyüklüğü, belanın şiddetine göredir. Allah, sevdiği topluluğu belaya uğratır. Kim başına gelene rızâ gösterirse Allah ondan hoşnut olur. Kim de rızâ göstermezse, Allahın gazabına uğrar.” (Tirmizî, Zühd 57)
Allah Teâlâ kullarını dünyada çeşitli imtihanlardan geçirir. Ancak bu, her defasında cezalandırma anlamında değildir. Allah, hayrını dilediği kullarını da bela ve musibetlere uğratır. İmtihana tabi tutulan kul eğer sabrederse, günahları bağışlanır ve ahirete günahlarından arınmış olarak gider. Bu, kul için en büyük hayırdır. Bu hadis-i şerif işte bu gerçeği hatırlatarak, başına bela ve musibet gelmiş olanları sabır göstermeye teşvik etmektedir.
Bu durum hastalık, sıkıntı ve belaya uğramayı istemek anlamına gelmez. Biz Allah’tan sıhhat ve afiyet istemekle emrolunduk. Ancak istemeden başa gelen sıkıntılara da sabretmemiz gerekir.
Bu arada aynı hataları işlediği hâlde dünyada cezalandırılmayan insanlara iyilik edildiği de sanılmamalıdır. Onlar işledikleri bütün günahlarla birlikte kıyamet gününde ilahi huzura gelecekler ve -şayet Allah Teâlâ bağışlamazsa- işledikleri günahların cezalarını tam olarak çekeceklerdir. Dünyanın sıkıntısı ahiretin azabı yanında elbette hafif kalacaktır. Bu sebeple de dünyada cezasını çekmiş olan kârlı çıkacaktır.
Hadisin ikinci kısmında da çekilen sıkıntı ve geçirilen imtihanların ağırlığı ölçüsünde büyük sonuçların bulunduğu müjdelenmektedir. Bu da ağır ve ciddî musibetlere dayanma gücü vermesi açısından fevkalade önemli bir ölçüdür. O hâlde Allah Teâlâ’dan gelen musibetlere rıza göstermek gerekir. Zira böyle davrananlardan Allah razı olur ve hesapsız sevap verir. Kim de bunları hoş karşılamaz, kötü görürse, Allah’ın gazabına uğrar. Çünkü “Kötülük işleyen cezalandırılır.” (Nisa, 4/123).
Demek oluyor ki;
1. Başa gelen sıkıntı ve hastalıklara sabretmek, günahlardan arınmaya sebeptir.
2. Musibet ve bela her zaman ceza anlamında değildir. Allah sevdiği kulunu da bela ve musibetlere uğratır. (bk. Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Erkam Yay., Hadis No: 44)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Gözlere karşılık cennet mi verilecek?
- Müsibete sabredersek karşılığı cennet mi?
- Allah, neyi hataları bağışlamaya vesile kılar?
- Bela ve musibetler niçin gelir?
- Sara hastası cennetlik mi?
- Allah, hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar, hadisini açıklar mısınız?
- Zina eden kadın suçunu itiraf mı etmiş?
- Peygamberimiz hastalık ve sıkıntı çekmiş midir?
- Peygamber ganimeti nasıl dağıtırdı?
- 99 kişi öldüren katil af olur mu?