Meryem suresindeki 59 ve 60. ayetlerin günümüze hitap ettiğini söyleyebilir miyiz?

Tarih: 05.10.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kur'an'ın bütün asırlara hitab etmeyen ayeti yoktur. Bu ayetler her asırdaki insanlara bakar ve insanları uyarır. Her asır ve o asırdaki her insan, kendince bir ders, uyarı, ikaz veya müjde alabilir.

İlgili ayetlerin mealleri:

"Sonra bunların ardından öyle bir nesil geldi ki, namazı terk ettiler, heva ve heveslerine uydular; onlar bu taşkınlıklarının karşılığını mutlaka göreceklerdir. Fakat tövbe edip iman eden ve salih amel işleyen bunun dışındadır. Bunlar cennete girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır." (Meryem, 19/59-60)

Şekli ve usulü farklı da olsa, namaz bütün peygamberlere ve ümmetlerine farz kılınmıştır. Çünkü namaz kulu Allah'a yaklaştıran, Onunla irtibatını en mükemmel bir şekilde sağlayan ve kulu kötülüklerden koruyan önemli bir ibadettir. Peygamberler bu ibadeti eksiksiz olarak yerine getirmeye gayret etmişler ve başkalarına da bu şekilde yapmalarını tavsiye etmişlerdir. Ancak eski peygamberlerden sonra gelenler namazı ya hiç kılmamışlar veya onun edasında yerine getirilmesi gereken hususlara dikkat etmemişlerdir.

Allah ile aralarındaki bu temel bağı koparmalarının veya zayıflatmalarının kaçınılmaz bir sonucu olarak nefsanî arzuları kendilerine hâkim olmaya başlamış; Allah'ın emirlerinin yerine kendi arzu ve isteklerine uymayı tercih etmişlerdir. Âyet, bunların yaptıklarının karşılıksız kalmayacağını, cezalarını mutlaka çekeceklerini ifade etmektedir.

İnsanların günahları ne olursa olsun, tövbenin silemeyeceği günah yoktur. Bir kez tövbe edip bunu da samimi iman ve güzel işlerle destekleyenler ve bu suretle gerçek olarak Hakk'a yönelenler, onun cennet vaadini de hak etmiş olurlar.

Adn, cennetin müstesna bölümlerinden biri olup oranın, mukarrebûn denilen ve peygamberler, şehidler, sıddîklar ve âlimlerden oluşan Allah'ın en seçkin kullarına tahsis edildiği bildirilmektedir, Adn cennetlerine alınacak olan müminler orada korku ve endişeye kapılacak bir söz işitmeyecekler, hep mutluluk ve esenlik içinde olacak ve daima yeni mutlulukların müjdesi anlamında "selâm" sözü işiteceklerdir. (bk. Kur’an Yolu, Heyet, ilgili ayetlerin tefsiri)

Günümüzde de birçok kesimlerde ve ailelerde namaz terk edildiği, hattâ unutulduğu için, büyük bir ahlâkî çöküntü başlamış; babayla oğlu, anneyle kızı arasında ciddi bir bağ kalmamıştır. Tekniğin ve refahın getirdiği sayısız imkânlar içinde kapatılması zor gayr-i ahlâkî bataklıklar meydana gelmiş; uyuşturucu müptelalarından tutun da, homoseksüellere kadar sapıklığın en şeni ve en kötüsünü mübah sayan kuşaklar bu bataklıklarda her şeylerini kaybetmişlerdir. Kur'ân, “Onlar bu azgınlıklarının cezasını bulacaklardır.” buyurarak uyarısını yapıyor.

Bu bakımdan, çağın bu amansız hastalıkları ancak Kur'ân'ın manevî eczanesinden alınacak ilâçlarla tedavi edilebilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun