Lord Shiva tapınağı ile Mekke / Kabe'nin bir bağlantısı var mı?

Tarih: 01.11.2012 - 18:27 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hindistanlı arkadaşım bu konuda çok yükleniyor bana. Bu soruyla ilgili hiçbir bilgi bulamadım, diyorlar çok mahçup düştüm.

- Arkadaşım İtalyan da çok "subjektifler İslam'a karşı bir şey olduğu zaman yazmazlar zaten." dedi. Lütfen yardımınızı bekliyorm?..

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Konuyu farklı yöne çekenlerin, Kâbe ve Haceru’l-esved ile benzerliğini seslendirenlerin maksadı, İslam dinini -kendi akıllarınca- lekedâr etmektir. Halbuki bir dinin hakikati, bir iki sütun, ev veya taş ile ölçülmez. İslam dininin hak din olduğunu, Kur’an’ın Allah’ın sözü olduğunu, Hz. Muhammed (asm)’in hak peygamber olduğunu gösteren deliller binlercedir. Hiçbir kimse, semavî ve gayr-ı semavi dinde; İslam dininde olduğu kadar hak ve hakikat olduğuna dair deliller gösteremez.

- Bununla beraber, statüsü ne olursa olsun, mevcut dinlerin hepsinde Hz. İbrahim (as)’in dininden bazı kalıntılar taşıması söz konusudur. Kur’an bunu -dolaylı da olsa- çok yerde vurgulamaktadır. Hz. İbrahim (as)’in inşa ettiği kâbenin görevi Allah’ın kutsal bir mabedi olmasıdır. Her dinde buna yakın kutsalların bulunması, onların da bunu Hz. İbrahim (as)’in dininden tevarüs ettiklerini kabul etmek en mantıklı bir yoldur.

Hinduizm’deki Lord Shiva tapınağı da bu kuralın dışında değildir. Hinduizm de Hz. İbrahim (as)’den sonra ortaya çıktığına göre, barındırdığı gerçekler adına ne varsa, hepsinin İbrahimî olan semavi hak dinlerin kalıntılarından izleri taşıması son derece doğaldır.

Müşrik Araplarda bile Hz. İbrahim (as)’in başta hac ibadeti olmak üzere birçok konuda Hz. İbrahim’in dininden kalan dinî unsurlara yer verdikleri bilinen tarihî gerçeklerdir. Hatta İslam’dan önce Hz. İbrahim (as)’in tevhit inancını da olduğu gibi koruyan ve asla putlara tapmayan Araplar da vardı ki, bunlara “HANİF” (Hz. İbrahim’in hanif dinine bağlı tevhit ehli) denir.

- İslam dininin kaynağı olan Kur’an, Kâbe’nin ve onunla ilgili hac ibadetinin Hz. İbrahim (as)’den bir hatıra olduğunu açıkça ilan etmiştir. Şayet bu, Hz. İbrahim (as)’den başka bir hak dinden alsaydı, onu da ilan edecekti. Bunda ne mahzur olabilirdi ki!.. Zira bu ibadet şeklini bir yerden aldığını söyledikten sonra, ha A’dan almış ha B’den almış ne fark eder... Önemli olan Allah’ın emretmesidir.

- Son olarak şu ayeti hatırlamakta fayda vardır:

“Onlar Allah’ın nûrunu ağızlarıyla üfleyip söndürmek isterler. Allah ise, nûrunu tam parlatmaktan başka bir şeye razı olmaz. Kâfirler isterse hoşlanmasınlar.” (Tevbe, 9/32)

İlave bilgi için tıklayınız:

İnsanların Ay’a taptıkları; Kabe ve haccın Hinduizmden etkilendiği; Yunan tapınağındaki ve Mısır’daki küplerin Kabe küpüne benzer olduğu iddialarına ne dersiniz?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun