Kur'an'ın mucizelik yönleri kırk tanedir deniliyor; bunu nasıl anlamak gerekir?
Soru Detayı
Vecih ve yön aynı mıdır? Kur'an'ın kırk vechi icazi yönü var diyorlar, izahat yapabilir misiniz? Nasıl anlaşılmalıdır? Bazı örnekler verir misiniz? Cevap
Değerli kardeşimiz,
Bu konu, cevap ve yorumlarıyla taşınmıştır, okumak için tıklayınız...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Yazar:
Kategori:
Yorum yapmak için giriş yapın
veya kayıt
olun
BENZER SORULAR
- "Hem Kur’ân’ın i’câzı, tabakat-ı insaniyede kırk tabakaya karşı ayrı ayrı i’câzını gösterdiği,.." cümlesinde "kırk tabaka"dan maksad nedir?
- "Sure-i Feth'in bu üç âyetinin çok vücuh-u i'cazı vardır." deniliyor. Kur’ân'ın kırk vücuh ile mucize olduğunu biliyoruz. Burada on vücuh ile kasd edilen mana nedir? Kırk vechin ana başlıkları olabilir mi?
- "Risale-i Nur’da kırk vech-i i’cazı ispat edilen ve kırk taife ve tabaka-i nâsa ve her tabakaya karşı bir nevi i’câzını gösterdiği..." ifadesinden ne anlamalıyız?
- Üstad'ın İşârâtü'l-İ'câz'ı otuz altı cilt yazmayı planladığı doğru mudur, ilerde bahtiyar bir heyet yazsın dediği tefsir yazılmış mıdır, Birinci cildi sadece "i'câz vücûhundan olan i'câz-ı nazmîyi beyan ettiği" bu konuya mı münhasır?
- "Kur’ân’ın i’cazı, onların aczindendir. Aczleri ise, eserden olmayıp fiilden olduğuna işârettir. Yâni aczlerinin menşei; Kur’ân’ın misli değildir, o misli yapmaktandır." Bu ifade sarfe yaklaşımını teyit etmiyor mu?
- "İ’lem Eyyühe’l-Azîz! Kur’ânın i'cazı tahrifine bir seddir. Evet, mâdem Kur’ân mu'cizedir, beşer O’nun taklidini yapamaz. Âyetleri başka kelâmlar ile tebdil edilmekle tahrif ve tağyiri mümkün değildir..." Devamıyla izah eder misiniz?
- “On altı münasebet hatlarından bir nakş-ı nazmi-i i’cazî teşkil eder.” Buradaki on altı münasebet nedir?
- Kur'an'ın İ'cazı ve Cennetin Özellikleri
- "Lâkin i’câzının en yüksek veçhi, nazmındaki belâgatten doğmuştur. Evet, Kur’ân’ın bu nevi i’câzı, beşerin tâkatinden hariç bir derecededir." Nazmındaki belagat tüm edebi cihetleri mi ifade ediyor?
- Sahte alimlerin veya bile bile yanlış fetvalar verenlerin durumuyla ilgili hadisler var mıdır?