Kur'an'da bahsedilip, bilimde henüz ispatlanamayan şeyler var mı?

Tarih: 19.09.2014 - 11:43 | Güncelleme:

Soru Detayı

- ...Ve Müslüman bilim adamları bulmak için uğraşıyorlar mı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kur’an’da ilmî keşiflerle ortaya çıkacak olan olayları keşfinden önceden söylemek kolay bir iş değildir.

- Her şeyden önce daha vuku bulmamış bir olayın etrafında oluşacak farklı yorumların zararları kaçınılmazdır. Zira hiç kimse daha ortaya çıkmamış bir olayı kesin bir şekilde ifade edemez. Bilimsel çalışmalarda da bu böyledir. Bunun için önce işin teorik alt yapısına yer verilir ve bu teori yanlış da çıksa sahibine bir ayıp sayılmaz. Çünkü söz konusu bilim adamının bunu becermesi bile hanesine bir artı olarak girebilir.

Bilim tarihi, doğrulanmamış pek çok bilimsel teorilerle doludur. Ancak bunu “Kur’an’da var” diyerek kesin bir hükümde bulunulduğunda, bunun olmama ihtimalinin olmaması gerekir.

Bu sebepledir ki, şu anda mevcut olan bilimsel keşifler olarak ortaya konulan ve fakat daha tam kesinlik kazanmayan hususlar hakkında Kur’an’dan işaretlere yer verme hususunda da çok dikkat edilmesi gereği konusunda alimlerin açıklamaları vardır.

- İlmi teoriler üzerinde yapılan spekülasyonların Kur’an için söz konusu olması çok tehlikeli bir manzara  arzeder. Çünkü Kur’an’da bu gibi konulara ancak işaretler söz konusudur.

Zira nebevi irşadın yüzü dünya ve ahiret hayatının mutluluğuna ve bu çerçevede kulluk yanlarına yöneliktir.

Bu açıdan bakıldığı zaman, bir kelebeğin varlığına dikkat çekmek, bir uçağın olacağına işaret etmekten bin defa daha önemlidir. Zira asıl mesele Allah’ın ilim, kudret ve hikmetine dikkat çekmektir ve onlara yöneliktir.

- Bununla beraber, gelecekte güneşin dürülmesi, güneş ile ayın bir araya toplanması, yıldızların dağılması, dolayısıyla  itim-çekim kanunun bozulması, denizlerin ateşle fokur fokur kaynaması gibi bir çok olay açıkça ifade edilmiştir.

- Diğer taraftan, peygamberlere bir ikram olarak verilen mu’cizeler de bir yönüyle gaybî işaretler taşımaktadır. Çünkü Peygamberler, manevî birer önder oldukları gibi, maddî sahada da önder durumundadırlar. Onlara verilen mu’cizeler, insanlık için adeta birer modeldir. Yani, Cenab-ı Hak Kur’an’da bunları zikretmekle, bunların benzerlerini yapmaya insanları teşvik etmektedir.

Mesela, Hz. Süleyman’ın iki aylık mesafeye sabah-akşam gidip gelmesi (Sebe, 34/12), uçak gibi hızlı ulaşım vasıtalarına; Hz. Musa’nın asasıyla taştan su çıkarması (Bakara, 2/60), sondaj aletlerine; Hz. İsa’nın en amansız dertlere şifa bulması, hatta ölüleri diriltmesi (Âl-i İmran, 3/49), tıbbın son sınırına, yani âdeta ölüleri diriltir gibi harikalar gösterip, en müzmin dertlere derman bulmasına; Hz. Davud için demirin yumuşatılması (Sebe, 34/10), demir-çeliğe bağlı sanayinin demirin yumuşatılmasıyla gerçekleşeceğine; Hz. İbrahim’in ateşte yanmaması (Enbiya, 21/69), ateşin yakmayacağı maddeler bulunup yangınlarda kullanılabileceğine işaret eder.

Hz. Süleyman’ın Yemen’deki Belkıs’ın tahtını bir anda Şam’a getirtmesi ise, üzerinde dikkatle düşünülmesi gereken bir olaydır. Hz. Süleyman, yanındakilere der:

“Onlar bana teslim olmalarından önce hanginiz O’nun tahtını bana getirebilir?” Cinlerden bir ifrit: “Sen yerinden kalkmadan önce onu sana getiririm.” der... Kitabın bilgisine sahip olan biri ise: “Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm.” der ve o anda tahtı hazır eder. (Neml, 27/38-40)

Bunu gerçekleştiren zatın, Hz. Süleyman’ın veziri Asaf b. Berhiya olduğu kaydedilir.

Günümüz insanı sesi ve görüntüyü nakletmiş, fakat henüz eşyanın kendisini nakledememiştir. Bu ayet, böyle bir şeyin mümkün olabileceğine işaret edebilir. Nitekim kurgu bilim sahasında çalışanlar “ışınlama” adını verdikleri böyle bir harikayı, şimdilik hiç olmazsa hayal âlemlerinde gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.

Kimbilir, belki de uzak olmayan bir gelecekte bunun da ilmen gerçekleşebileceğini göreceğiz ve Kur’an’ın gaybî haberlerinden birinin daha çıktığını görüp “Yüce Allah elbette doğru söylemiştir” diyerek imanımızı daha da kuvvetlendireceğiz...

“Kur’an’da bilimsel türden öyle açıklamalar bulunur ki, Hz. Muhammed (asm)’in çağında yaşamış herhangi bir insanın, onun yazarı olabileceğini düşünmek mümkün değildir.(Bucaille, s. 371)

İlave bilgi için tıklayınız:

Kur'an'da gelecekten haberler.
Kur'an'daki bilgiler ve bilimsel ayetler daha önceden biliniyor muydu?
Kur'an-ı Kerim' de bilimsel keşiflerden bahsediliyor mu?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun