Altlarından ırmaklar akan cennetler ne demektir?

Tarih: 29.12.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kur'an-ı Kerim'de birçok yerde "altlarından ırmaklar akan cennetler" ifadesi var; bu ne demektir?
- Aklımızla düşününce ırmağın cennetin üstünden akması gerekmez mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Türkçe meal olarak kullanılan “altlarından ırmaklar akan cennetler" ifadesi, “içinden ırmaklar akan cennetler” veya “zemininden ırmaklar akan cennetler” anlamındadır.

“Altından” tabiri, hem cennetin zemininden ırmakların aktığını, hem de o ırmakların dışarıdan borularla getirilmeyip, bizzat bulundukları zeminden fışkırdıklarını ifade etmek için tercih edilmiştir.

Ayrıca cennetteki ağaç, köşk vb. nimetlerin altından akan nehirler de anlaşılabilir. Çünkü en güzel ve hoşa giden yerler; yeşillikler, bağlar ve bahçeler içinde, altından nehirlerin aktığı köşkler ve saraylar bulunan mekanlardır.(1)

Buna göre cennet ırmakları, başka yerden gelmeyip yeşillikler içinden fışkırır ve ağaçların, yüksek köşklerin altından kendine özel terennümüyle akıp, bitkiler ve ağaçlara dağılır. O nehirler bol ve kesintisiz olmakla beraber bu dünyadaki gibi bir nehir yatağına girmeden yüzeyden akar.

Gerek cennet gerekse içinde bulunan şeyler, öz ve yapı itibariyle dünyada bilinen nesnelerden farklıdır. Ancak insanların görmediği, bilmediği, tatmadığı, hayal bile edemediği şeyleri onlara anlatmanın tek yolu, bildikleri nesnelerin isimlerini kullanmaktır. Allah Teâlâ da cenneti ve nimetlerini bildiğimiz isim ve kelimelerle, kavram ve tasavvurlarla İfade etmiştir. Arada bir benzerlik vardır, ancak asla biri diğerinin aynı ve misli değildir. İbn Abbas "Cennette olan şeylerin dünyada yalnızca isimleri vardır"(2) diyerek bu gerçeği anlatmıştır.

Cennetin ve nimetlerinin dünyada bildiklerimizden, hatta hayal ettiklerimizden farklı, bütün bunların ötesinde olduğunu açıklayan başka âyet ve hadisler de vardır. Hz. Peygamber (asm) bir sohbetinde cenneti anlatırken,

"Orada hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir kimsenin hayalinden geçmeyen şeyler vardır." buyurmuş, ardından da 

"Korku ve ümit içinde rabbine ibadet ve dua etmek üzere vücutları yatak görmez, kendilerine verdiğimiz rızıktan da Allah için harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak onlar için saklanan mutlulukları hiç kimse bilemez."(3) mealindeki âyetleri okumuştur. (4)

Kur'an'da cennetliklere her istediklerinin verileceği vaad edildiği için insanlar dünyadaki düşüncelerinin, arzu ve ihtiyaçlarının sonucu ve gereği olarak Hz. Peygamber (asm)'e, “…Bize şunlar, şunlar verilecek mi?" diye sormuşlar, o da Kur'an'daki vaade dayanarak bu soruları, "Her istediğiniz verilecek" diyerek cevaplamıştır (5)

Dipnotlar:

1. bk. Nursi, İşaratü’l-İ'caz, Bakara Suresi 25. ayetin tefsiri.
2. Beyhakî'den naklen Âlûsî, 1,204.
3. Secde 32/16-17
4. Müslim, Cennet, 5.
5. Buharı, Bed'ü'l-halk, 8 vd.; Müslim, Cennet, 2-5; bk. Kur’an Yolu, I/34-35.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun