Kur’an, neden hiç kar yağışından bahsetmemiştir?

Tarih: 22.11.2014 - 09:02 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Mekke'ye kar yağmadığından dolayı mıdır?
-  Kar yağışı, yağmur yağışından kat kat daha kompleks, daha mucizevi bir şey olmasına rağmen, yağmurdan filan o kadar bahsedilirken, neden ne hadislerde, ne ayetlerde kar yağışından bahsedilmemiştir?
-  Acaba dünyanın bazı yerlerine kar yağdığı bilinmiyor muydu?
- Bilinmese de geçmesi lazım. Çünkü evrensel bir kitaptan bahsediliyor. Şimdi kutsal kitaplar sadece o çevredeki insanlara hitap etmektedir diye bir düşünce mevcut ateist kesimlerde. Eğer tüm dünyaya hitap etseydi, kutuplardan (oradaki namaz ve oruç v.s. saatlerinden), kar yağışından v.s. daha çok şeyden bahsedilirdi. Bahsedilmemesi, bu düşünceyi desteklemektedir diye düşünülüyor.
- Tamam Kuran’da daha çok şeyden bahsedilmemiştir. Tutup da Kuranda neden andromeda galaksisinden bahsedilmemiştir demiyorum ama yağmurdan, şimşekten v.s. doğa olaylarından hadislerde filan bahsedilmesi, ama kar yağışının bahsedilmemesi, o kesimlere kar yağmadığındansa, bu olaya pozitif olarak nasıl bakmalıyız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu konuyu birkaç madde halinde açıklayacağız:

a) Önce şunu belirtelim ki, Kur’an’da KARdan açıkça söz edilmemesi, ona bir noksanlık getirmez. Çünkü, Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu gösteren pek çok delil vardır.

Bu delillerin ışığında Allah’ın kelamı olduğu ispat edilip kabul edildikten sonra, “herhangi bir varlıktan, bir nesneden söz etmedi” diye ona karşı olumsuz bir tavır almak, akıl ve mantık işi olamaz. Çünkü bir şeyin doğruluğu ispat edildikten sonra, gönlümüze göre olmayan bazı yanlarından dolayı onu inkâr etmek mantık diliyle bir “mükâbare”dir. Yani hiçbir delile dayanmadan sırf keyfi bir tavır ortaya koymak anlamına gelir.

Üstelik, kar gibi açık bir nesne üzerinden spekülasyonlar yapmak gerçekten iman şuuruyla bağdaşmaz. Zira, böyle bir düşünce, iman ettiğimiz sonsuz ilim sahibi Allah’ın –haşa- KARı bilmediğini düşünmek anlamına gelir.

b) Bununla beraber,

“Baksana, Allah bulutları sevk ediyor, sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunların arasından yağmur çıkıyor. Allah, gökteki dağlar büyüklüğündeki bulutlardan dolu indirir de onunla dilediğini vurur, dilediğini de ondan korur. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri alır!” (Nur, 24/43)

mealindeki ayette bulutların teşekkülü, şimşeklerin çakması, yağmur ve dolunun yağması modern ilimlerin tasdik ettiği meteorolojik bilgilere vurgu yapılmıştır.

- Ayette doğrudan KARdan söz edilmemekle beraber, ancak ayetten bin küsur sene sonra bilinebilen bu meteoroloji olaylarını bu kadar detaylı açıklayan Kur’an’ın kardan habersiz olduğu düşünülemez. Evet, ayette kara da zımnen / dolaylı olarak “dolu” ifadesiyle işaret edilmiştir.

Açıkça kar (SELC) sözcüğünün kullanılmamasının hikmetlerinden biri, Kur’an’ın ilk muhatapları olan Hicaz bölgesindeki insanların bu konuda fazla bilgi sahibi olmamaları olabilir. Çünkü, kapalı bir ifade yerine muhatabın anladığı açık bir ifadenin kullanılması daha etkileyicidir. Nitekim o dönemde olmayan önemli bir kısım ilmi hakikatlere de -bu hikmete mebni- açık ifade yerine işaret edilmiştir.

- Kar ile dolu birbirinin ikizleri gibidir. Bunun için ilk muhataplar tarafından çok daha iyi bilinen DOLUnun zikredilmesiyle iktifa edilmiş ve KARa da bunun zımnında işaret edilmiştir. Bilindiği gibi;

Kar, küçük buz parçacıklarının bir araya gelmesinden oluşur. Havanın çok soğuk olduğu durumlarda havada bulunan su donarak kara dönüşür. Küçük, yumuşak, altıgen şekilli buz kristalleri kar olarak yeryüzüne yağar.

Dolu, bezelye tanesi büyüklüğünde buz parçalarının yağmur gibi yağmasına verilen isimdir. Dolu çok hızlı yükselen fırtına bulutlarında oluşur.

Demek ki, kar da dolu da aslında buz kristallerinden oluşuyor. Ancak bunların oluşumları ve biçimleri bulundukları yükseklik, sıcaklık ve hava akımlarının şiddetine göre değişiyor. Sonuçta, bize ulaşan ya buz kristallerinden oluşmuş kar tanecikleri ya da buz katmanlarından oluşmuş doludur.

c) Allah’ın -bilmediğimiz- bir hikmetinin gereği olarak açık vahiy olan Kur’an’da “KAR”dan söz edilmemiş olmakla beraber, zımnî vahiy olan ve Kur’an’ın hakiki bir tefsiri ve açıklaması olan sünnette / sahih hadis kaynaklarında açıkça ondan söz edilmiştir.

Şimdi bu konudaki hadislerden birkaçını arz etmekle iktifa edeceğiz:

1. “Allah’ım! Günahlarımı kar ve dolu suyu ile yıka…” (Buhari, Ezan,89; Daavat, 39,44,46; Müslim, 304, Mesacid, 147, Zikr, 48; Ebu Davud, Salat, 131; Tirmizi, Daavat, 76; Nesai, Taharet, 47-49; İbn Mace, İkamet, 1; Dua, 2; darimi, Salat, 27)

2. Hz. Peygamber (asm) cenaze namazını kılarken ölü için yaptığı duaları arasında “Allah’ım! Onu su, kar ve dolu ile yıka.” şeklindeki duaya da yer vermiştir. (bk. Müslim, Cenaiz, 85, 86; Nesaî, Cenaiz, 77; İbn Mace,Cenaiz, 23)

3. “Benim (kıyamet günündeki) havuzum, kardan daha beyaz, baldan daha tatlıdır.” (Buhari, Menakıb, 23; Müslim, Taharet, 26; Tirmizi, Tefsir, 108; İbn Mace, Zuhd, 39; Darimi, Rikak, 113)

- Hadiste “günahların kar ve dolu” ile yıkanmasını istemek, Allah’ın sonsuz affını, rahmetini, keremini, lütfunu bütün samimiyetiyle istemekten kinayedir. (bk. İbn Hacer, Fethu’l-Bari, 2/230)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

sami varol

Kur’an, neden hiç kar yağışından bahsetmemiştir?
- Mekke'ye kar yağmadığından dolayı mıdır?
- Kar yağışı, yağmur yağışından kat kat daha kompleks, daha mucizevi bir şey olmasına rağmen, yağmurdan filan o kadar bahsedilirken, neden ne hadislerde, ne ayetlerde kar yağışından bahsedilmemiştir?
- Acaba dünyanın bazı yerlerine kar yağdığı bilinmiyor muydu?
- Bilinmese de geçmesi lazım. Çünkü evrensel bir kitaptan bahsediliyor. Şimdi kutsal kitaplar sadece o çevredeki insanlara hitap etmektedir diye bir düşünce mevcut ateist kesimlerde. Eğer tüm dünyaya hitap etseydi, kutuplardan (oradaki namaz ve oruç v.s. saatlerinden), kar yağışından v.s. daha çok şeyden bahsedilirdi. Bahsedilmemesi, bu düşünceyi desteklemektedir diye düşünülüyor.
- Tamam Kuran’da daha çok şeyden bahsedilmemiştir. Tutup da Kuranda neden andromeda galaksisinden bahsedilmemiştir demiyorum ama yağmurdan, şimşekten v.s. doğa olaylarından hadislerde filan bahsedilmesi, ama kar yağışının bahsedilmemesi, o kesimlere kar yağmadığındansa, bu olaya pozitif olarak nasıl bakmalıyız?
Kuran ayetlerinden bihaber kişilerin yönelttiği bir soru... Bu tür soruların arka planında "Kuran çöle indi, o yüzden çöl iklimi dışındaki doğa olaylarından haber vermemektedir" yaklaşımı bulunmaktadır. Tabi ki bu bir art niyet daha da ilerisi acizlik,Allah’ı inkar edenlerin kendi lisanları ile Yüce Allah’ı tasdikleridir.
Yağmur ; İlk olarak, aldığı güneş ısısı nedeniyle su buharlaşır. Oluşan su buharı yavaşça gökyüzüne doğru yükselir ve yoğunlaşır. Bu durumdan sonra su damlacıkları oluşur. Bu su damlacıkları bir araya geldiğinde, yağmurlar meydana gelir ve yeryüzüne düşer. Yağmurlar bu şekilde kısaca bu şekilde oluşmaktadır.
Su damlaları yoğuşma olayı ile birlikte, yağmur şeklinde dünyaya iner. Ancak, iki farklı yol vardır. Birincisi bir çarpışma olayıdır; rüzgârın etkisiyle, havada su damlacıklarına vurur ve yağmur oluşur. İkinci durum ise kristalleşmedir. Bu durum soğuk havalarda gerçekleşir. Donmuş su damlaları küçük kristallere dönüşür ve yeryüzüne iner. Bu kristaller alt katmanlara inerken, daha sıcak havaya maruz kaldıkları için çözülür ve yağmur damlaları haline gelirler.
Kar ; Küçük donmuş su kristallerinden oluşur. Bir kar tanesi veya bir buz kristali, altıgen, yıldız gibi şekillerle atmosferden düşen buz kristallerinin birleşimidir. ... Havanın daha fazla soğumasından sonra su buharı, kar parçacıklarına dönüşür. Bu parçacıklar birbirleriyle birleşerek kar kristallerini oluşturur.
“Görmez misin ki, Allah bulutları sürmekte, sonra (artı ve eksi yüklü bulutların) aralarını (telif edip) birleştirmekte, sonra da onları üst üste getirip yığıvermektedir; böylece, yağmurun bunların arasından akıp-çıktığını görürsün. (Ayrıca) Gökten içinde buz taneleri bulunan dağlar (gibi bulutlardan dolu yağdırıp) indiriverir, onu dilediğine isabet ettirip (felakete çevirir) de, dilediğinden onu (dolu ve sel musibetini) giderir; şimşeğinin şiddetli parıltısı ise neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecektir.Nûr Suresi 43”
Ayrıca bu konular ; A‘râf : 57; Tâhâ : 53; Furkân :48-49; Neml :63; Rûm :48; Fâtır :9.”Sûrelere de bakabilirsiniz.
“Benim (kıyamet günündeki) havuzum, kardan daha beyaz, baldan daha tatlıdır. (Buhari, Menakıb, 23; Müslim, Taharet, 26; Tirmizi, Tefsir, 108; İbn Mace, Zuhd, 39; Darimi, Rikak, 113)”
Değerli kardeşim biraz coğrafya bilgin olsa idi bu tür sorular sormazdın. Nedeni ise gökyüzünde toplanan bulutlardan öncelikle donmuş su kristallerinden oluşuyor ve ısı farkı olan tabakalarda ise yağmura dönüşmektedir. Nihayetinde Kâr – Yağmur – Dolu –Kırağı – Çiy – gibi tabiat olayların ana kaynağı su buharı. Kur’an da kırağı ve çiy den de bahsedilmiyor.O zaman bu olayları da mı? inkar edeceğiz.Yağmur suyu saf ve temiz bir su,hatta oto akülerinde ve böbrek hastalarına toplanan yağmur suyu verilmekte.Kar ve dolu havanın filtresi olmakta ve gök yüzünde biriken olumsuz partikülleri ( Partikül, havada asılı katı veya sıvı maddelerin mikroskobik parçacıkları olup en tehlikeli hava kirliliğidir.) emerek insanlara temiz hava sağlamaktadır.
Bu nedenle Îmam-ı Gazzâlî nin İhyâ-u Ulûm-id-Dîn eserinde kâr tanesinin ağza kaçması bile orucu bozmaktadır. Nedeni katı ve mikro biyolojik maddelerle dolu olmasıdır. Ayrıca Allah-u Azimüşşan o kadar merhametli ki kullarının ve yaratılan şeylerin olumsuz etkilenmesin diye kârı yaratması tesadüfü değildir. Değerli kardeşim kâra takılıp kalacağına ;
“Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak’ı (hücre topluluğunu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirip (donattık); sonra bir başka yaratışla onu (tastamam) inşa edip (hayata çıkardık). Yaratıcıların en güzeli olan Allah ne Yücedir (anlamaya çalışınız)Mü’minûn Suresi 14”İnsanın yaradılışına,Işınlama Olayı: “Hz. Süleyman – Saba Melikesi Belkıs - Neml Suresi 41-44”kısasında, Hummer araçlar: “Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı?…” Gaşiye Suresi, 17” çölde batmadan ve susuz yol alan bir yaratık, Uçaklar , Güdümlü Mermiler , Tanklar :, “Hani onların üzerine (sürü sürü) ebabil kuşlarını (ve uçan intikam araçlarını) yollamıştı. Onlara gökten ’pişirilip-sertleştirilmiş (kurşun misali) balçık taşları’ atıyorlardı. Sonunda onları, yenik ekin yaprağı gibi kılmış (hepsini helak edip kırmıştı). Fil Suresi 3-4-5”Trans Atlantik Gemiler: “(Hz. Nuh üstün bir sanatla, bilgi ve beceri gerektiren ustalıkla) Gemiyi yaparken, kavminin (servet ve siyaset bakımından) ileri gelenleri, yanından (her) geçtiklerinde (kendisine her uğradıklarında) onunla alay ediyor …….. Hûd Suresi 38”,Genetik değişikliğinin olacağını: (Ardından) “Onları muhakkak saptıracağım ve onları boş kuruntulara ve hayallere kaptırıp (günahlara sokacağım), onlara emredeceğim; hayvanların kulaklarını yaracaklar (böylesi bâtıl inançlara ve davranışlara sapacaklar) ve yine emredip fısıldayacağım, Allah’ın yaratışını değiştirip (bozacaklar. Kadınlar erkekleşecek, erkekler kadınlaşacak... İnsan tabiatına ve fıtrat dini olan İslam’a uymayan düşünce ve düzenlere kapılacaklar. Haramları helâl, helâlleri haram sayacaklar.)” …… Nisâ Suresi 119”, Ak Delik ve Kara Deliğin varlıkları :“ kara deliğin oluşunu - Tekvîr Suresi 1 -2-3-4-5 - Zümer Suresi 67,”Ak deliğin Oluşumu - Mülk,3 -İbrahim, 48 – İnfitâr-” anlatılmakta daha Ak Delik konusu bulunmadı. Hz:Musa ‘nın Asasının Sırrı hâlâ çözülmemiştir.Güneşin ve Ayın yaratılması ,Dünyanın ekseninin Şu anda yaklaşık 23° 26′ 11,3″dir. Bu da ay takvimini ve mevsimlerin belirlenmesinde büyük bir etkendir. Özet olarak ,”Yeryüzündeki (bütün) ağaçlar kalem olsaydı, deniz(ler) ise (mürekkep olsaydı) ve yedi deniz daha (bunlara) katılsa da (yazılsaydı), yine de Allah’ın kelimeleri bitmezdi. (Kur’an’ın hikmet ve hakikatleri tükenmezdi.) Şüphesiz Allah, Üstün ve Güçlüdür, Hüküm ve Hikmet sahibidir.Lokman Suresi 27”
Bu kadar bilimsel konuları asırlar önce bildirilen Allah-u Azimüşşan’ın yüce kitabı Kur’anı Kerimde kar tanesine takılmak,çok manidardır…
Her yaratılan kendine yakışanı yapar….

01.Şubat.2022

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun