Köle ve cariye namussuz olabilir mi?
- Nur Suresi’nin 32 ve 33. ayetleri ile Mearic Suresi 30. ve Müminun Suresi 6. Ayetlerini nasıl anlamalıyız?
- Nur Suresi 32. ve 33. ayetlerde evlilikle ilgili buyruklar esnasında 33. ayette kölelerin ve cariyelerin de evlenme imkanı bulamadıklarında iffetli olmaları gerektiği mevcut.
- Mearic Suresi 30. ve Müminun Suresi 6. ayetlerinde ise müminlerin eşleri, köleleri ve cariyeleri ile ilişkileri hariç iffetlerini korumaları buyruluyor.
- Yani bu durumda bir Surede (Nur Suresi’nde) kölelere, cariyelere evlenmemişseniz iffetinizi koruyun denilirken, diğer ikisinde (Müminun ve Mearic) evlenmeden de iffetli olmayabilirsiniz denilmiş olmuyor mu?
- Bu ayetleri nasıl anlamalıyız?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle ifade edelim ki, İslam gelince önce köle ve cariyelerin perişan durumları ıslah edilecek, sonra da -İslam'ın aldığı tedbirler ve yaptığı düzenlemeler sayesinde- zaman içinde İslam toplumunda köle ve cariye kalmayacaktı. Ancak Müslümanlar buna uygun davranmamışlar.
Ayrıca, iffet ve namus her zaman olmalıdır. Kişinin hem kendisi hem ailesi hem de toplumun selameti için herkesin iffetli olması gerekir. Bu nedenle, evli değilseniz iffetsiz olabilirsiniz şeklinde bir anlam çıkarmak mümkün değildir.
Diğer taraftan bazı ifadelerden karşı anlam çıkarılması uygun olmaz. Örneğin yaptığınız bir iyilik vesilesiyle, "Ben senden memnunum." diyen birisine, yanınızdaki başka birisi “Demek ki ondan memnunsun ama benden memnun değilsin.” şeklinde bir anlam çıkarmasının ne kadar yanlış olduğunu herkes anlar.
Nur Suresi’nin 32 ve 33. ayetleri, aileyi korumak için iffetin korunması gerektiğini ortaya koymuş, bunun için alınması gereken tedbirleri açıklamıştır.
Bu tedbirlerden biri de evlenme çağına gelmiş veya evlendikten sonra dul kalmış insanları evlendirmektir. Tefsirciler “evlendirin” emrinin muhatabı olarak velileri almış ve buradan hareketle velinin evlendirme hakkı ve ödevi üzerinde durmuşlardır.
Bize göre burada muhatap yalnızca veliler değildir; yakından uzağa bütün ilgililerdir, toplumdur. Köle ve cariyelerin sahipleri izin vermedikçe evlenmeleri mümkün olmadığı, halbuki onlar da birer insan olduğu ve evlenmeye ihtiyaçları bulunduğu için sahiplerine uyarıda bulunulmuş, onları evlendirmeleri istenmiştir.
Evlenmenin engellerinden biri de yoksulluk olabilmektedir. İnsanlar yoksul olan kimseye kız vermek istemezler, yoksullar evlenme giderlerini karşılayamazlar. Bu yüzden bunalımlar, ahlaki sapmalar, sosyal problemler ortaya çıkabilir.
İslam toplumunda bir insanın ortalama refahtan yararlanması esastır; bunu kendi emeği ile gerçekleştiremiyorsa topluluk yardımda bulunacaktır. Bu sebeple ayette Allah Teala kullarına şu gerçekleri hatırlatıp yoksullara yardım etmeye teşvik etmektedir:
Yoksulluk gelip geçici olabilir, bugün yoksul olanlar Allah’ın lütfu ve kendilerinin de gayretiyle yarın ihtiyaçlarını karşılar duruma gelebilirler. Ayrıca servet sahipleri, evlilik çağı geldiği halde yoksulluk yüzünden evlenemeyen kimselere yardım ödevlerini yerine getirirlerse yoksulluk bir engel olmaktan çıkar.
İlgili ayetlerin mealleri şöyledir:
“İçinizden evli olmayanları, köle ve cariyeleriniz arasından da elverişli olanları evlendirin. Yoksulluk içinde iseler Allah lütfu ile onları ihtiyaçtan kurtarır. Allah’ın hazinesi geniştir, her şeyi bilmektedir. Evlenme imkânı bulamayanlar, Allah lütfundan ihtiyaçlarını giderinceye kadar iffetlerini korusunlar. Bedelini ödeyerek hür olmak isteyen köle ve cariyelerinizin -kendilerinde hayır görürseniz- tekliflerini kabul edin. Allah’ın size verdiği maldan da onlara verin. Namuslu kalmak istedikleri halde, dünya hayatının geçici menfaatini elde etmek için cariyelerinizi fuhuş yapmaya zorlamayın. Kim onları zorlarsa, bilsinler ki böyle zorlanmalarından sonra onlara Allah rahmet ve mağfiretiyle muamele edecektir.” (Nur, 24/32-33)
“Onlar iffetlerini korurlar. Sadece eşleriyle veya ellerinin altında olanlarla (cariyelerle) yetinirler, bundan dolayı da kınanacak değillerdir.” (Müminun, 23/5-6)
“Onlar iffetlerini korurlar. Sadece eşleriyle veya ellerinin altında olanlarla (cariyelerle) yetinirler, bundan dolayı da ayıplanacak değillerdir.” (Maaric, 70/29-30).
Görüldüğü üzere, bu ayetlerin meallerinde çelişki teşkil eden bir ifade bulunmamaktadır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kuran'da her insanın hür olduğuyla, hür doğduğuyla alakalı bir hüküm var mıdır?
- Cariyelere "sağ elin mülkü" denmesinin sebebi nedir?
- Ayete göre, kadınların cariyeleriyle lezbiyen ilişkiye girebileceği anlamı çıkmıyor mu?
- Müminun suresinin ilk on ayetiyle amel etmenin faziletiyle ilgili hadis var mıdır?
- Osmanlı padişahları ve cariyelik sistemi hakkında bilgi verir misiniz?
- Mükatebe için bir köle ile efendisi anlaşmaya oturduklarında, efendi köleden dilediği miktarı talep edebilir mi?
- Nur sûresi, 33. âyeti açıklar mısınız? Özellikle de âyetin sonundaki fuhş bahsi ile ilgili kısmı; burada fuhşa izin mi veriliyor?
- Cariye ile efendi arasında mahremiyet yoksa, odasına girerken neden izin alması gerekir?
- Efendi kölesini veya cariyesini zorla başka birisiyle evlendirebilir mi?
- Nisa Suresi 25. ayetteki, “İçinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan) cariyelerinizden alsın.” cümlesini açıklar mısınız