Uhud'a Giden Yol

Başta Ebu Süfyan olmak üzere birçok Mekkeli, intikamları alınıncaya kadar yıkanmamaya ve eşlerine yaklaşmamaya yemin eder. Hırs ve kinle gözleri dönmüş olarak yeni bir savaşın hazırlıklarına girişirler. İlk hareketler, Medine çevresine düzenlenen vur-kaç saldırılarıdır. Fakat hepsi Müslümanlar tarafından püskürtülür. 

Bu arada Medine’deki yahudi kabilelerinden Kaynukaoğulları şehirden sürülür. yahudi bir kuyumcudan alışveriş etmekte olan Müslüman bir kadına, Kaynukaoğulları’na mensup bazı yahudi serseriler tarafından sarkıntılık edilmesi üzerine kavga çıkar. Her iki taraftan da ölenler olur. yahudiler özür dilemez, geri adım atmaz ve Medine’den sürgün edilirler. Şimdi geride, iki yahudi kabilesi daha kalmıştır. Onlar da kendi vakitlerini beklemeye başlar.

Bedir’le Uhud arasında yaşanan olaylardan biri de Hz. Ali-Hz. Fatıma evliliğidir. Hiçbir maddi birikimi olmayan Hz. Ali, zırhını Hz. Osman’a 480 dirheme satar ve bu parayla evlenir. Zırh, birkaç gün sonra Hz. Osman tarafından kendisine düğün hediyesi olarak iade edilecektir. Hz. Fatıma’nın çeyizi de Hz. Ali’nin zırh parasına denk bir şeydir: Bütün vücutlarını örtmeye yetmeyen kısa bir yorgan, beş yastık, içleri ot dolu iki döşek, bir koç postu, hurma lifinden örülmüş bir yatak, bir su tulumu, iki toprak çanak, bir deri su bardağı, bir elek, iki el değirmeni ve iki kat elbise. Peygamberleri, düğün gecesi kendilerine: “ALLAH ikinizi hayırda birleştirsin!” diye dua eder. Altı ay boyunca onun tarafından uyandırılıp, sabah namazına davet edilirler. Davet, her sabah kapılarında Hz. Muhammed tarafından: “Ey Muhammed’in ev halkı! Haydi, namaza!” seslenişini takip eden, “Ey Ehl-i Beyt! (Peygamberin ev halkı) ALLAH sizden kusuru gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” (33/Ahzab:33) ayeti okunarak yapılır.

Ve zekât, Bedir-Uhud arası dönemde farz kılınır.

yahudi savaş kışkırtıcılarından Ka’b b. Eşref öldürülür. Ka’b, Kur’an’ın haklarında: “Onlar, (münafıklar) Mü’minlerle karşılaştıkları zaman: ‘Biz de iman ettik.’ derler. Fakat şeytanlarıyla (Ka’b b. Eşref gibiler) başbaşa kaldıklarında: ‘Emin olun biz sizinle beraberiz, biz onlarla sadece alay ediyoruz.’ derler.” (2/Bakara:14) dediği kişilerdendir. Yani insan kılığında bir şeytan. Birkaç Medineli Müslüman, bir gece yarısı defterini dürüverir.

Hz. Ali-Hz. Fatıma çiftinin ilk çocukları Hz. Hasan dünyaya gelir. Babası ona “Harb” (Savaş) ismini koyar, dedesi bu ismi beğenmez, değiştirir: “Hasan (Güzelcik) olsun!” der. Hasan’ın başı ve göğsü tıpkı dedesi gibidir. Annesi, Hasan’ı: “Ali’ye değil, Peygambere benzeyen yavru!” diyerek sever. Dedesi, bir sene sonra dünyaya gelecek olan kardeşi Hüseyin ile Hasan’ı dizlerine oturtup: “ALLAH’ım! Ben onları seviyorum, Sen de sev! Onları sevenleri de sev! Onlar benim dünyada öpüp kokladığım iki reyhanımdır!” diyerek sevecek, dua edecektir.

Zaman, Hicret’in üçüncü senesinin Şevval ayıdır ve zaman Uhud zamanıdır.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Okunma sayısı : 80
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun