Kaotik bir evde yaşamakla nasıl başa çıkmalıyım?

Tarih: 21.08.2023 - 22:42 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Başka bir yerde yaşamaya gücüm yetmezken ve duygularımı korumak için mücadele ederken, kaotik bir evde yaşamakla nasıl başa çıkmalıyım?
- Küçük erkek kardeşim ve büyük kız kardeşim bana karşı kin besliyor, benden nefret ediyor ve engelim ve zaman zaman kendi şımarık davranışlarım nedeniyle bana baktığı için anneme öfke duyuyorlar. Bana zorbalık yapıyorlar ama bazen onlar da kavga ediyorlar, ama nadiren. Kız kardeşim soğuk ve umursamaz, erkek kardeşim narsist ve manipülatif, kız kardeşimin de büyük bir egosu var.
- Annem de ben de değerleri ve empatiyi çok ciddiye alıyoruz ancak bu durum işleri çok ciddiye almamıza yol açabiliyor ve inatçı olduğumuz ve çocukluk travmalarımız nedeniyle çatışıyoruz.
 - Kardeşim beni hapse attırmaya çalışıyor ya da yüzüme vurduğunda onu hapse attırmanın intikamı olarak beni ve annemi kaydederek beni sosyal medyada küçük düşürmeye çalışıyor. Bu kayıtları sert sözlerle anlatıyor.
- Zaten uzman bir doktora ve terapiste gidiyorum. Kız kardeşim başka bir babadan ve ikimizin de babası bizi terk etti. Bu da travmaya yol açtı. Duygularımı nasıl yönetebilirim?
- Rasulullah'ın (sav) birçok sert söz ve zorbalıkla uğraştığını ama sabrettiğini ve sonunda kazandığını biliyorum, 

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Sorunlarınızın ne kadar çok olduğunu anlıyoruz. Ancak, diğer taraftan da uzman bir doktor ve terapiste de giderek bunları çözmeye çalışıyorsunuz. Bu cesareti gösterdiğiniz ve sorunlarınızı çözmek için gayret sarf ettiğiniz için sizi tebrik ederiz.

Siz öncelikli tavsiyemiz, aksatmadan terapistinize gitmek ve doktorunuzun verdiği ilaçları da aynı şekilde yine düzenli olarak almaktır. Çünkü psikolojik sorunlar uzun sürede, sabır ve metanetle çözülebilir.

Bediüzzaman’ın Kur’an ve sünnetten çıkardığı en temel felsefesi, onu rahatsız eden olayların içinde boğulmamasıdır. Çünkü o, olaylara kader açısından bakıyor, bilmediğimiz hikmetlerine yöneliyor ve “Her şeyde mutlaka bir güzellik vardır.” ilkesini ölçü alıyor. 

"Her şeyde, hatta en çirkin görünen şeylerde, hakikî bir hüsün ciheti vardır. Evet, kâinattaki her şey, her hadise, ya bizzat güzeldir, ona hüsn-ü bizzat denilir veya neticeleri cihetiyle güzeldir ki, ona hüsn-ü bilgayr denilir. Bir kısım hadiseler var ki, zahiri çirkin, müşevveştir. Fakat o zahirî perde altında gayet parlak güzellikler ve intizamlar var.” (bk. Sözler, On Sekizinci Söz)

Maddi ve manevi, ruhi ve bedensel hastalıklara ve sorunlara da bu çerçeveden yaklaşıyor.

Hastalık ve musibetlerin insanı mükemmelleştirdiğini, olgunlaştırdığını söylüyor. Sabretmek şartıyla hastalık ve musibetlere maruz kalan insanların dünyası kaotik de olsa, ebedi hayatlarının huzur ve mutluluk için de geçeceğine dikkat çekiyor. Hatta bazı hasta gençlere acımadığını, tam aksine onları tebrik ettiğini söylüyor.

Bu bakış açısının bir sonucudur ki, kendisine türlü türlü işkence edip hapse atmalarına rağmen, çektiği sıkıntılara değil de bu vesile ile ahiretini kurtaranlara dikkatini çevirip memnun oluyor. Yani olaya kader cihetinden ve ahireti adına bakıyor:

“Seksen küsur senelik bütün hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum. Bütün ömrüm harp meydanlarında, esaret zindanlarında yahut memleket hapishanelerinde, memleket mahkemelerinde geçti. Çekmediğim cefa, görmediğim eza kalmadı. Divan-ı harplerde bir câni gibi muamele gördüm; bir serseri gibi memleket memleket sürgüne yollandım. Memleket zindanlarında aylarca ihtilâttan men edildim. Defalarca zehirlendim. Türlü türlü hakaretlere maruz kaldım. Zaman oldu ki, hayattan bin defa ziyade ölümü tercih ettim…"

"İşte benim bütün hayatım böyle zahmet ve meşakkatle, felâket ve musibetle geçti. Cemiyetin imanı, saadet ve selâmeti yolunda nefsimi, dünyamı feda ettim. Helâl olsun. Onlara beddua bile etmiyorum. Çünkü bu sayede Risale-i Nur, hiç olmazsa birkaç yüz bin yahut birkaç milyon kişinin -adedini de bilmiyorum ya, öyle diyorlar- ...” (Tarihçe-i Hayat, Isparta Hayatı)

Görüldüğü gibi, duygularımızı etkileyen şey, aslında düşüncelerimizdir.

Olaylara veya kişilere olumsuz bakarsak, onları sadece olumsuz yönleri ile değerlendirirsek, negatif duygular bizi kaplar. Bu da davranışlarımıza yansır ve ilişkilerimizi bozar.

Bu çerçevede size tavsiyemiz:

- Bu sıkıntıları kendi manevi gelişiminize vesile kılmanız, başkaları ile fazla meşgul olmadan, kendi kişisel gelişiminize odaklanmanızdır.

- İbadetlerinizi, zikrinizi artırın, Kuran ayetlerini tefsiriyle, hadisleri de şerhleriyle okuyun, özellikle Risale-i Nur tefsirini okumanızı tavsiye ederiz.

- Aile bireylerinin de güzel taraflarına bakın. Sizin onlara bakışınız güzel olursa, iletişiminiz daha yumuşak ve tatlı olursa, zamanla onlar da size karşı daha iyi olacaklardır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun