Kaldıramayacağı azap verilir mi?

Tarih: 18.06.2025 - 11:19 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bakara Suresi 286. ayete göre düşünürsek cehennem azabı, azabı gören kişiye onun kaldırabileceği kadar mı etki edecek?
- Bakara Suresi 286. Ayet:
Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden (kapasitesinden) başkasını yüklemez. (Herkesin) Kazandığı (iyilikler) lehine (kendi hayrına ve menfaatine), kazandırdıkları (veya sebep oldukları kötülükler ile ona haksız şekilde kazandırılan şeyler ise) kendi aleyhine (zararına ve şer hanesine)dir. "Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya (bu Kuran’a, akla ve vicdana dayanarak vardığımız kararlarda ve içtihatlarımızda hataen) yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutarak azarlayıp cezalandırma! (Ey) Rabbimiz; (hadlerini aştıkları ve azıp şımardıkları için) bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır (sorumluluklar) yükleyip (bizi bunaltma! Ey) Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma! Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirgeyip acı! Sen bizim Mevlâ’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et. (Nusret ve muvaffakiyet verip zafere eriştir. Amin.)"
- Bu ayetteki ilk cümleden yola çıkarak cehennem azabı gören bir kimsenin gördüğü azabın onun kaldırabileceği ölçüde ona etki ettiği çıkarımı yapılabilir?
- Bir kişiye kaldıramayacağı azap verilir mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evvela: Bakara suresinin 286. ayetinde zikredilen ve soruda da dile getirilen hususlar, insanın içinden geçen hatıra ve düşüncelerin hangisinden sorumlu olup olmayacağı konusudur ve sitemizde oldukça detaylı bir şekilde açıklanmıştır.

İkincisi: Mükelleflerin yaptıkları filleri ile çarpıtıldıkları cezanın konumu farklıdır. Buna göre, “Teklif-i malayutak” yani insanın gücünün üstünde bir yük yüklemek, sorumluluk istemek adalete aykırıdır. “Dinde zorlama yoktur.”, “Dinde sıkıntı olmaz.”, “Dini vecibelerin hepsi, yerine getirilebilecek dozdadır.” gibi İslami prensipler bunun delilidir.

“Namazın hastalara göre ayarlanması, orucun kişinin gücüne göre düzenlenmesi, hac ve zekâtın belli bir nisap dışında sorumluluğunun bulunmaması” gibi İslam’ın temel şartlarında bile bu kadar tolerans ve müsamahanın gösterilmesi bu hakikatin açık göstergesidir.

Üçüncüsü: İslam düşünce platformunda “Teklif-i malayutak” yoktur, fakat “tazib-i malayutak” vardır.

Bakara 286. ayette “Allah, hiç kimseye gücünün üstünde bir teklif yapmaz / takat getirilmeyen bir yükümlülük vermez” mealindeki ifadede bu gerçeğin altı çizilmiştir.

Tur suresinin 16. ayetinde yer alan ve cehennemliklere hitap eden “İşte (inkar ettiğiniz, sihir dediğiniz) cehennem budur. Yeriniz burasıdır, girin bakalım, ister sabredin ister etmeyin fark etmez. Çünkü siz ancak yaptıklarınızın karşılığını görüyorsunuz.” mealindeki ayette verilen azabın tahammülün dışında olabileceğine dikkat çekilmiştir.

Bununla beraber, bazı alimlere göre, insanlar cehenneme girerken azaba dayanıklı hale geldikten sonra gireceklerdir. Bu durumda, cehennemdeki azap, kişinin kapasitesinin üzerinde olmayacaktır.

Özetle, "Allah (cc) hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez..." (Bakara, 2/286) ayeti, öncelikle dinî görevlerle ilgilidir. Bu ayetten yola çıkarak cehennem azabının kişinin kaldırabileceği ölçüde olacağı çıkarımını yapmak kesin değildir. Cehennem azabının şiddetiyle ilgili ayetler ve alimlerin yorumları dikkate alındığında, ahiretteki azabın dünyadaki amellerin bir karşılığı olduğu ve kişiye dayanma gücü verileceği şeklinde anlamak da mümkündür.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun