İnsanlar nasıl fare üretebilir?
"Çin’de iki anneli, baba olmadan fare üretildi."
- Bu ifadeyi gördüğümde çok şaşırmıştım. İlmi konuda araştırdım fakat yine de çok anlayamadım.
- Bu konuyu İslami bir şekilde nasıl yorumlayıp değerlendirebiliriz?
Değerli kardeşimiz,
Tavuğun yumurtasından tavuğu nasıl üretiyorlarsa, farenin yumurtasında da fareyi üretirler. Bunda şaşılacak ne var? Döllenmiş tavuk yumurtasını tavuğun altına veya kuluçka makinesine koyunca 21 günde civciv çıkıyor.
- Bunu insan mı çıkarıyor?
- Yani bu yumurtanın içerisindeki kimyevî reaksiyonların cereyanını, elementlerin et, tüy, kemik şekline dönüşmesini insan mı sağlıyor?
- Hayır; insan yumurtayı koyup sadece dışarıdan seyrediyor.
- Şimdi insan bu yumurtayı, içerisinde kimyevî maddeler bulunan bir ortama koysa, yumurtanın kabuğunda bulunan hava alma deliklerinden yumurta içerisine bazı maddeler girebilir. Ondan da muhtelif renklerde civcivler meydana gelse, bu civcivleri insan mı yaratmış oluyor?
- Hayır. İnsan bir şekilde müdahale ediyor. Ama asıl elementlerden kanı, kemiği, hücreyi, tüyü, ayağı, gözü yaratan ve ona hayat veren Allah’tır.
- Soruda ne deniyordu; iki anneli, baba olmadan fare nasıl üretildi?
Bilindiği gibi farenin 42 kromozomu vardır. Bütün canlılarda olduğu gibi, bu kromozomların yarısı anneden, yarısı da babadan gelmiştir. Farenin kaç hücresi varsa hepsinde de bu 42 kromozom bulunur.
Allah’ın canlılara koyduğu üreme kanununa göre, yeni bir yavrunun meydana gelebilmesi için, dişinin yumurtası ile erkeğin spermasının birleştirilmesi gerekir. Bu iki hücre birleştiği zaman, kromozom sayısı ikiye katlanacak ve yeni meydana gelecek fare yavrusunun hücrelerinde kromozom sayısı 84 olacaktır.
Halbuki yavruların hücrelerindeki kromozom sayısının da anne ve babanın hücrelerindeki kadar olması gerekir.
- Peki, bu nasıl sağlanacaktır?
- İşte Cenab-ı Hak bütün canlılarda üreme hücreleri dediğimiz yumurta ve sperm hücrelerinde kromozom sayılarını belli bir devrede yarıya indirir. Kromozom sayıları yarıya inmiş bu sperm ve yumurtanın birleşmesiyle meydana gelen ve zigot adı verilen hücrede kromozom sayısı anne ve babanın hücrelerindeki kromozom sayısı kadardır.
Böylece kromozom sayısı her bir canlı türünde sabit tutulmuş olur.
Bu zigot adı verilen ve 42 kromozomlu olan tek hücre önce ikiye bölünür. Bu esnada kromozomlarının da aynısı yapılarak ikiye bölünür. Daha sonra her hücre tekrar ikiye bölünür. Her hücre bölünmesinde kromozomlar da bölünerek eşleri yaratılır ve böylece o canlının her hücresinde kromozom sayısı sabit kalır.
Yukarıdaki sorunun cevabına geçmeden önce tüp bebek meselesine de bakmamız lazım. Çünkü yapılan iş, tüp bebek metodunun biraz daha ilerisidir.
- Tüp bebek niçin yapılır? Yumurta ile sperm, bazı sebeplerden dolayı bir araya gelememekte ve dolayısıyla döllenme olamamaktadır. Bunu sağlamak için anne rahminin şartlarını taşıyan bir tüpe annenin yumurtası konur. Daha sonra buraya sperm de ilave edilir. Böylece tüp içerisinde döllenme sağlanmış olur.
Döllenmiş olan bu hücre buradan alınır ve annenin rahmine bırakılır. Burada hücrenin bölünmesini ve gelişmesini sağlayan Cenab-ı Hak bebeği halk eder.
Bu tüp bebeğin bir ileri safhası koyun kopyalamasında yapıldı. Orada da dişi koyunun rahminden alınan yumurtanın çekirdeği çıkarıldı. Dolayısıyla yumurtanın kromozomları çıkarılmış oldu. Çünkü kromozomlar hücrenin çekirdeği içerisindedir.
Aynı koyunun vücut hücresinden alınan 54 kromozomlu normal bir hücrenin çekirdeği çıkarılarak bu yumurtanın içerisine kondu. Bu yumurta tekrar koyunun rahmine yerleştirildi.
Normal döllenmede, 27 kromozom yumurtada, 27 kromozom da koyunun sperminde bulunuyordu. Bu ikisinin birleşmesiyle 54 kromozomlu olan zigot bölünerek yeni bir kuzunun meydana gelmesine sebep oluyordu.
Burada ise bildiğimiz normal döllenme olmamıştır. Fakat yumurtanın çekirdeğindeki kromozom sayısı, döllenme ile elde edilen kadar kromozoma sahip olduğu için normal bölünmesine devam ederek Cenab-ı Hak tarafından yavru meydana getirilmiş oldu.
Normal hücrenin kromozomlarının yumurta hücresine konmasının sebebi, yumurta hücresi bölünme kabiliyet ve kapasitesinde olmasındandır. Arka arkaya bölünmesi sağlanarak yeni yavrunun meydana gelmesine sebep olur.
İşte farelerde de uygulanan aynı tekniktir. Dişi bir farenin yumurtası alınmış ve çekirdeği ve dolayısıyla çekirdeğindeki kromozomları çıkarılmış, başka bir dişi farenin 42 kromozomlu normal hücresinin çekirdeği bu yumurtanın içerisine konup dişi farenin rahmine yerleştirilmiştir. Cenab-ı Hak da bu 42 kromozomlu zigottan yeni fare yaratmıştır.
Bütün bu olaylar tarlaya tohum atmaya benziyor. Siz tarlaya buğday atarsanız, Allah ondan buğday yaratıyor. Mısır atarsanız mısır yaratıyor. Arpa veya nohut atarsanız arpa veya nohut yaratıyor.
Hadiseye böyle bakmak gerekir. Yani her şeyi yapan ve yaratan Allah’tır. Biz sebeplerini yerine getiririz, Allah da o sebeplere uygun neticeleri yaratır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Tüp bebekle insan klonlama arasında fark nedir?
- Kur'an-ı Kerim'de, her şey çift yaratılmış, denilirken tek hücrelilerin çoğalması nasıl olmaktadır?
- DNA iş yapar mı?
- YARATILIŞTA TIBBİ MUCİZELER
- Genetik kopyalama nedir?
- Nutfe rahime gider mi?
- Faydalı mutasyonun olabileceği iddiası evrim teorisinin doğru olabileceğine dair bir delil teşkil eder mi?
- Faydalı mutasyonun olabileceği iddiası evrim teorisinin doğru olabileceğine dair bir delil teşkil eder mi?
- Genetik kopyalama hakkında bilgi verir misiniz?
- Klonlama nedir?