İman esaslarını inkar edenler, kendi inkarlarının da uyumlu olduğunu söylüyorlar?
Değerli kardeşimiz,
İnkârcılığı akıl ve mantıkla izah etmek mümkün değildir. Çünkü inkâr etmek bir şeyin olmadığını iddia etmektir. Bir şeyin olmadığını ispat etmek ancak delile dayanarak yapılabilir. Halbuki iman esasları gibi dünya ve ahiret alemini ilgilendiren bir alandaki hususlarda inkâr ettiklerini -bilimsel olarak ispat etmek- ancak bütün evreni ve ahiret alemini gezdikten sonra mümkün olabilir.
Bu inkârcılığı bir delile dayanarak, özellikle pozitivist felsefi düşünceye göre, elle tutulur, gözle görülür bir delile dayanarak ispat etmeleri için -söz gelimi, ahiret alemi diye bir memleketin olmadığını / yokluğunu ispat etmek için- dünya ve ahiret memleketinin her tarafını dolaşmaları gerektir. Böyle bir şey mümkün olmadığına göre, bilimsel olarak, ahireti inkâr etmek de mümkün değildir.
Oysa, iman esaslarının doğruluğunu gösteren yüzlerce delil vardır. Söz gelimi, kış uykusuna yatan canlıların baharda dirilmeleri, kış mevsiminde birer külçe kemik haline gelen ağaçların baharda birkaç hafta içerisinde, dal-budaklarıyla, yaprak ve çiçekleriyle, sümbül ve meyveleriyle yeniden dirilmeleri, her gece uykuyla bir nevi ölmüş olarak sabahleyin tekrar dirilmemiz, çok açık bir delil / bir ipucu olarak gösteriyor ki, her kıştan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah olduğu gibi, kıyamet kışından sonra bir mahşer baharı ve ölüm uykusundan sonra da bir haşir sabahı olacaktır.
Yine -söz gelimi- insanların gözlerinin değeri ancak görme eylemiyle orantılıdır. Görme eylemi ise, ancak güneşin varlığıyla mümkündür. Bu çok açık bir delildir ki, güneşi yaratan ile gözü yaratan aynı Allah’tır.
Keza, bir kulağın değeri de işitmeye bağlıdır, bu da atmosfere/havaya bağlıdır. Demek ki, atmosferi de yaratan, bizim kulağımızı da yaratan aynı yaratandır/Allah’tır. Bunu inkar etmek, güneşle göz, kulakla havanın ilişkisini inkâr etmek anlamına gelir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- "Dâvâ değil, dâvâ içinde burhandır." ifadesini izah eder misiniz?
- "Bir hazine-i ebediyeye, bir saray-ı saadete açılan bir kapıya çeviriyor diye ihbar eden ve emarelerini ve asârlarını gösterdikleri halde..." deniyor. "Emare ve âsâr" ne manaya geliyor?
- İnsandaki olumsuzluklar, zararlı radyasyonlar, hastalıklar ve yaşlanmalar plansız yaratılışa delil değil midir?
- ELBETTE DİRİLECEĞİZ
- Ahirete iman
- "...emri künfeyekünden gelen bir sayha-i ihya ve ikaz ile yine baharda kısmen aynen, kısmen mislen haşrolmak..." nasıl oluyor? “Kısmen aynen” ile “kısmen mislen” ne demektir?
- Lem'alar, Yirmi Altıncı Lem'a, 360
- "Bir Müslümanın imanı o kadar kuvvetli ve sarsılmaz hadsiz hüccetlere dayanıyor ki, inkârda hiçbir özür kalmıyor, âdeta akıl kabulde mecbur oluyor." İzah eder misiniz?
- "Hususi bir yere bakmayan ve imanî hakikatler gibi umum kâinata bakan nefiyler, inkârlar-zâtında muhâl olmamak şartıyla- ispat edilmez..." ifadesini izah eder misiniz?
- Ahireti hiç duymayan psikolojik olarak nasıl mutlu kalabilmiş?