İddet konusunda İmam Mücahid, henüz kelimesini kullanmış mıdır?
- el-Buḫārī’nin (ö.256/870), eṭ-Ṭalāḳ suresinin tefsirine dair ilk konu başlığı (bâb) şöyledir: Bab: Mücâhid, “şüphe ederseniz” ifadesi ile ilgili olarak “âdet görüp görmediğini bilmiyorsanız” demiştir. Bunlar âdetten kesilenlerdir. “Âdet görmeyenler” ifadesi ise “henüz görmeyenler” anlamındadır ve bunların iddeti üç aydır.
- Burada Mücahid henüz görmeyenler derken: Kelimenin orjinalinde "henüz" kullanmış mıdır?
- Yoksa çevirmen mi eklenmiştir?
- Burada henüz yoksa, neden henüz kelimesi eklenerek küçük kızlarla evliliğe kapı aralanmak isteniyor, bu sapıklık değil midir?
- Mücahid henüz kelimesini kullanmış mıdır?
- Rivayetin Arapça orjinaline bakarak cevaplayabilir misiniz?
Değerli kardeşimiz,
a) Elimizdeki (Çağrı Yayınlarına ait) nüshada, ilgili yerde “Mücahid”den söz edilmemiştir. Sayfanın kenarında küçük bir haşiyede/dipnotta, şu not düşülmüştür: “Ayni’nin (rivayet ettiği) nüshada, ‘vebale emriha’ ayetinden önce, ‘Mücahid dedi ki’ ifadesi vardır.”
b) İbn Hacer de Buhari’nin Ebu Zer nüshasında söz konusu bilginin yer almadığına dikkat çekmiştir. (bk. Fethu’l-Bari, tefsiru sureti’t-talak)
c) Nüshamızda, sorudaki bilgi Talak suresinden önce yer alan Teğabun suresinin tefsirinde yer almaktadır. Orada Mücahid’in ifadesinin orijinalinde “henüz” manasına gelen “ba’du” kelimesi kullanılmıştır.
- Aynı bilgi Fuad Abdulbaki’nin neşrettiği Buhari nüshasında da (sorudaki şekliyle ve Talak suresinin başında) yer almaktadır. Orada da Mücahid’in ifadesinde “henüz” anlamına gelen “ba’du” kelimesi kullanılmıştır. (bk. ilgili yer)
d) Sitemizde daha önceki bir cevabımızda geçtiği üzere, ayette yer alan “ لم يحضن” fiili, (aslı itibariyle menfi- müzari sigası olup) -mana itibariyle- menfi-mazi sigasıdır. Bu kalıbın “nefiy” durumu, mutlaktır. Geçmiş zamanı kapsar. “لما” dan farkı, şimdiye kadar bu olumsuzluğun devam edip etmediğini bildirmemesidir.
Ancak bu durum, “şimdiki zamanı asla kapsamaz” anlamına da gelmez. Nitekim, Kadı Beydavî, Ebussuud Efendi, bu olumsuzluğu “şimdiye kadar” şeklinde anlamış ve “ واللائي لم يحضن” ifadesini, “بعد” kelimesini ekleyerek açıklamıştır. (bk. Beydavî, Ebussuud, ilgili ayetin tefsiri)
- Zaten ayette olduğu gibi, “hayız görmeyen bir kadın”ın hükmü söz konusu ise, onun “henüz”/şimdiye kadar hayız görmemesi gerektir. Çünkü, hayız görmesi durumunda onun bu vasfı ortadan kalkar ve ilgili hüküm onunla ilgili olmaktan çıkar.
Bu sebeple “adet görmemiş” ile “henüz adet görmemiş” ifadeleri arasında hüküm bakımından bir fark yoktur.
Ayrıca şunu da ifade edelim ki, evlilik yaşına geldiği halde henüz âdet görmeyen nice kadınlar vardır. Hatta otuz-kırk yaşlarında olduğu halde hâlâ âdet görmeyen bir kadın için de “henüz âdet görmeyen” demek gerekir. Çünkü henüz âdet olmamıştır, ama hiçbir zaman âdet olmayacağı anlamına gelmez.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Talak suresi 4. ayetin nüzul sebebi nedir?
- Ayet küçük yaşta evlendirmeye izin mi verir?
- İslam tarihinde çocuklarla zifaf olmuş mudur?
- Talak suresi 4. ayete, henüz adet görmeyenler, diye meal vermek yanlış olur mu?
- Âdet görmemiş kız çocukları da evlendirilebilir mi?
- Ayete göre çocuklarla cinsel ilişkiye girilebilir, iddiası doğru mudur?
- Talak Suresi 4. ayetinde geçen "Adet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır" hususunu açıklar mısınız? İslamda evlilik yaşı kaçtır?
- Talak suresinin 1. Ayetinde geçen, kadının hayasızlık etmesi neyi kapsamaktadır, ne anlama gelmektedir?
- Dünyaya hakim olan dört kişi kimdir?
- Talak Suresi, 4. ayetin?Henüz âdet görmeyenlerin iddet süreleri de üç aydır.? ifadesi, âdet görmemiş kız çocuklarının da evlendirilebileceğini mi gösterir?