Hz. Muhammed, İslam devleti kurulunca inanmayanların kafasını kesti mi?

Tarih: 21.09.2021 - 20:07 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hz. Muhammed zamanında İslam devleti kurulunca ona inanmayanların kafasını kestiği doğru mu?
- Ayrıca, Hz. Muhammed, Müslüman olmayan ülkelere heyet yollayarak ya İslam’ı seçersiniz ya da kabul etmezseniz ülkenizi savaşarak alırız, demiş şeklinde bir söylenti var. Bu iki soruma cevap verir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

1. Öncelikle ifade etmek isteriz ki Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) Efendimizin, inanç farklılığı sebebi ile insanların öldürdüğü iddiası, herhangi bir tarihi gerçeğe yahut belgeye dayanmayan asılsız bir iddiadan ibarettir. Zira İslam tarihi kaynaklarımızda böyle bir bilgi bulunmadığı gibi, söz konusu iddia barış dini olan İslam’ın temel ilkeleri ile bağdaşmayan bir husustur.

Nitekim Hz. Peygamber (asm) Efendimizin konu ile ilgili olarak,

“Kim bir zimmiyi (antlaşmalı bir gayrimüslim vatandaşı) antlaşmalıyken öldürürse, Allah ona cenneti haram kılar.” (Ebu Davud, Cihad, 153)

buyurmuş olması, soru metninde dile getirilen iddianın doğru olmadığını bizlere ispat eder niteliktedir.

Ayrıca İslam tarihinde "Medine Vesikası" olarak bilinen ve hicretten sonra Medine’de yaşayan Müslümanlar, Yahudiler ve Müşrik Araplar arasında imzalanan belge de açıkça göstermektedir ki Hz. Peygamber (asm) Medine’ye hicret ettikten sonra, farklı din mensupları ile bir arada yaşadığı gibi farklı inançlardaki kişilerin de bir arada yaşayabileceği tecrübesini tüm insanlığa uygulamalı olarak öğretmiştir.

2. Hz. Peygamber (asm), Bizans ve Sasani imparatorlarına, Mısır Mukavkısına, Habeş Necaşisine mektuplar göndererek, onları İslam'a davet etmiştir.

Bir örnek vermek gerekirse Peygamber Efendimizin (asm), Bizans imparatoruna gönderdiği mektupta şu ifadeler yer almaktadır:

“Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. Allah'ın kulu ve Resulü Muhammed'den Roma'nın büyüğü Hirakl'e! Hidayete tabi olanlara selam olsun! Şimdi, seni İslâm'a davet ediyorum. Müslüman ol, kurtul! Allah mükâfatını iki kat versin. Eğer kabul etmezsen halkının günahı senin boynunadır. 'De ki: "Ey kitap ehli! Bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin: Yalnız Allah'a ibadet edelim. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâh edinmesin." Eğer onlar yine yüz çevirirlerse deyin ki, şahit olun, biz Müslümanlarız.' (Al-i İmran, 3/64) (bk Buhari, Bedü’l-vahy, 1)

Ayrıca Hz. Peygamber (asm) Arap yarımadasında yaşayan birçok kabile reisine ve bazı şahıslara da mektuplar göndermiştir.

Mektuplarda kişilere unvanlarıyla hitap edilmiş, tehditkâr ifadelere yer verilmemiş, bir olan Allah’a ve Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğuna inanılması istenmiştir. Özellikle kabile reislerine götürülen mektuplarda Müslüman olmaları halinde mal ve can güvenliklerinin sağlanacağı, bazı kabilelere toprak ve maden yerlerinin verileceği belirtilmiştir. İslâm’ı kabul edenlerin Allah’a ve Resulüne boyun eğmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri gerektiği zikredilmiştir.

Hicretin 9. (630) yılında nazil olan cizye ayetinden (Tevbe 9/29) sonra yazılan mektuplarda ise Müslüman olmayı kabul etmeyen Yahudi, Hristiyan ve Mecusilerden cizye alınacağı bildirilmiştir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Cizye vermeyen kimselerle savaşmak mı gerekiyor?

Tevbe Suresi 29. ayete göre, Ehl-i kitap ile cizye verinceye kadar ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun