Hz. İsa’nın okuduğu dua ile Hz. Hasan’ın rüyada öğrendiği dua nedir?

Tarih: 05.03.2014 - 15:12 | Güncelleme:

Soru Detayı

1. (Bismillâhirrahmânirrahîm* Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm* Allahümme innî es’elüke yâ kadîmü* yâ dâimü* yâ ferdü* yâ vitru* yâ ehadü* yâ samedü* yâ hayyü* yâ kayyûmü* yâ zel celâli vel ikram* fein tevellev fekul hasbiyallahü lâ ilahe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azîm.*) İsa (as) bu mübarek duayı okur, ölüleri diriltirdi.

- Haceti veya bir dileği olan sabah namazını kıldıktan sonra kıbleye karşı oturur da bu duayı yüz defa okursa dileği gerçekleşir.

- Cenab-ı Hakkın velî kullarından olan Süleyman bin Mukatil hazretleri şöyle buyurmaktadır: “Kim yukarıdaki duayı sabah namazından sonra yüz kez okuyup Cenab-ı Haktan dilekte bulunur da Allah onun dileğini vermezse, ben Süleyman bin Mukatile lanet eylesin.”

- Böyle bir dua var mı bunu hacet için okuyabilir miyiz?

2. Silsile-i aliyye büyüklerinin isimleri nedir, bu isimlerle dua etmenin fazileti nedir?

3. Peygamberimizin (sav) Hz. Hasan'a rüyasında öğrettiği bir hacet duası var mı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

1) Söz konusu bilgiye kaynaklarda rastlayamadık. Bütün araştırmamıza rağmen bu duayı Mukatil b. Süleyman’ın tefsirinde de bulamadık.

Deylem’nin rivayet ettiği bir hadise göre, Peygamber Efendimiz (asm)'in:

“Ya Ali! Sıkıntıya düştüğün zaman, ‘Bismillâhirrahmânirrahîm,  Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm.’ duasını oku!” (Deylemi, 5/324)

şeklinde kısa bir ifadesi vardır.

Hz. İsa’nın, Allah'ın izniyle ölüleri diriltme mucizesi gösterirken okuduğu dualar şöyledir:

"Ya Hayy, ya Kayyûm!.." (bk. Razi, Al-i İmran 49. ayetin tefsiri; Sâlebî, Arais s. 394)

"Ey Allah'ım! Semâ'da İlâh, sensin! Yer'de İlâh, sensin!
İkisinde de senden gayrı İlâh, yoktur!
Göklerde Cebbar olan, sensin! Yer'de Cebbar olan sensin!
İkisinde de senden gayrı Cebbar olan, yoktur!
Göklerde Hükümdar olan, sensin! Yer'de Hükümdar olan, sensin!
İkisinde de, senden gayrı Hükümdar yoktur!
Göklerde hüküm, senindir! Yerde hüküm, senindir!
İkisinde de senin hükmünden gayrı hüküm yoktur!
Senin, yeryüzündeki kudretin, semâdaki kudretin gibidir!
Senin, yeryüzündeki saltanatın, semâdaki saltanatın gibidir!
Ben, senin şerefli isimlerinle, senden dilekte bulunuyorum!
Hiç şüphe yok ki, sen, her şeye kadirsin, senin, her şeye gücün yeter!
" (Sâlebî-Arais, s.390)

2) Silsile-i Aliye genellikle Kadiri veya Nakşibendi tarikatinin -başta sona- şeyhlerinin isimlerini ihtiva etmektedir. Örneğin en son Şeyh aldığı icazetnamede kendisinden şeyhine ve şeyhinden de Hz. Ali’ye kadar uzanan şeyhlerin isimleri yazılıdır. Bizde böyle bir liste yoktur.

3) Hz. Muaviye tarafından yıllık olarak Hz. Hasan’a bir miktar dirhem veriliyordu. Bir ara bu hediye kesildi. Hz. Hasan bir kağıt getirip konuyu Hz. Muaviye’ye iletmek isterken, birden uykuya daldı ve rüyasında Hz. Peygamber (asm)’i gördü. Resulullah, "İnsanlardan bir şey isteyeceğine şu duayı oku." diyerek duayı öğretti. Bu duanın şekli konusunda farklı rivayetler vardır. Daha çok meşhur olanı şudur:

اللهم اقذف فى قلبى رجائك واقطع رجائى عما سواك حتى لا ارجو احدا غيرك
اللهم وما ضعفت عنه قوتى وقصر عنه عملى ولم تنتهى اليه رغبتى ولم تبلغه مسألتى ولم يجر على لسانى مما اعطيت احدا من الاولين والاخرين من اليقين فخصنى به يا رب العالمين

Latin harfleriyle:

“Allahumme’kzif fi kalbî recaeke, ve’kta’ recaî amma sivake hatta lâ ercû ehaden ğayreke. Allahumme ve mâ daufet anhu kuvvetî ve kasure anhu amelî ve lem tentehî ileyhi rağbetî ve lem tebluğhu mes’eletî ve lem yecri alâ lisanî mimmâ a’tayte ehaden mine’l-evvelîne ve’l-âhirîne mine’l-yakîni  fe hassınî bihî ya rabbe’l-âlemin.” (İbn Asakir, Tarihu Dımaşk, Daru’l-fikr, 1415/1995, 13/166-167)

Tercümesi:

“Allah’ım! Senin ümidini (sana olan ümidi) kalbime yerleştir, senden başkasına olan ümidimi kes / kopar, öyle ki senden başkasına asla ümit beslemeyeyim. Allah’ım! Gücümün aciz kaldığı, çabalarımın yetersiz olduğu, arzularımın ulaşamadığı, isteklerim arasında yer almayan ve dilimle seslendiremediğim, öncekilerden ve sonrakilerden herhangi bir kimseye ihsan ettiğin yakini (sana güvenme-sana tevekkül etme duygusunu) bana lütfet, ya Rabbe’l-âlemin!”

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 100.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun